Davetsiz Misafir

9.9K 727 150
                                    

Üzerine emanet duran eşofmanı çoraplara sokuşturmuş,ellerini kapatan kapşonluyu da kollarına kadar sıyırmıştı. Amerikan mutfak evde mutfaktan bir kaç adımda yemek masasına doğru tabakları taşıyan kadına bakınıp yardım etmek üzere uzanmıştı lakin kadın "Otursana çocum,ne dikildin yalı kazığı gibi..."diyivermişti.

Kapı zili çaldığında Aral huzursuzca kapıya doğru bakınmıştı. Kapıya doğru adımlarken tereddütlü bir bakışla iki adım geri çekilmişti. Alparslan donuk bir yüz ifadesiyle yüzüne bile bakmadan telefonuyla ilgilenmeye devam ediyorken "Yemekte ne var anne ?"diye sormuştu.

Aral bunu alaya almasa kendini ömür boyu suçlardı. İçimde kalacağına dışıma vurayım diyerek sesini inceltmiş ve fısıldamıştı.

"Eşşeğin siki.."

Alparslan'ın grileri hırsla keskinleşmiş ve sesini işittiği çocuğun yüzüne odaklanmıştı. İrileşen burun delikleri ve incelen dudaklarıyla bir küfür savurup "Amcık,ne işin var lan evimde!"diye gürlemişse de içeriden gelen çatal sesleri yüzünden sesi dağılıp gitmişti.

"Annen aldı."diye mırıldandı Aral dudaklarını büzüp. "Evlatlık olarak. Sen artık benim üvey abimsin,ver elini de öpeyim abicim."

"Senin eline bir şey veririm,oyuncak diye oynarsın amcık herif."diye tısladı Alparslan. Ceketini köşeye doğru fırlatırken Aral arkasından söylenerek yere düşen ceketi almıştı.

"Hizmetçin mi var ,ne dağıtıyosun.."

"Yorgunum dırdırını çekemem,sen niye evine gitmedin evin yarrağı yedi diyorum sana..."diye mırıldandı Alparslan. Duraksayıp oğlanın nemli saçlarını süzerken küçümser bir bakış daha yolladı.

"Embesil,anahtarını mı unuttun. Üst üste,yine mi ?"

"Şu kredi kartı hareketini yapsak,clink..."diye mırıldandı Aral dudakları arasından bir ıslık mırıldanarak.

"Okulun öğlen bitmiyor mu akşamın kaçı olmuş nerdeydin sen ? Evinden haberin yok. Hayır banane amına koyayım da yangın mangın çıkarsan bizi de yalan ediyon he."

"Derin mevzular."diye mırıldandı Aral. "Şu kapıyı yine açsan kartla olmaz mı?"

"Açım."diye yanıtladı Alparslan lavaboya doğru adımlarken. Ellerini yıkamak üzere musluğa uzanırken derin bir nefes çekti. "Çilingir arasana amcık,beni ne bekliyorsun ? Kapıcın mıyım senin."

"Abimsin ya."dedi Aral surat ekşitip. "Senden başka yok kimsem."

"Niye."dedi Alparslan alayla. "Randevuda ekildin mi ?"

"Sen gece gece keyfimi mesajla kaçırana kadar harika bir ilk randevu geçiriyordum."diye yanıtladı Aral. "İki dakika aç kapıyı hadi,yersin valla rahatsız etmem."

Alparslan hışımla oğlanın boynuna yapıştığında Aral ne olduğunu dahi anlayamadan kendini banyo fayanslarına yapışmış halde bulmuştu.Alparslan irileşen grileriyle oğlanı tiksinti,öfke ve nefretle süzmeye devam ediyor boğazladığı gerdanı aralıyordu.

"Belli."diye mırıldandı Alparslan alayla. "Düşüp kalkmışsın ilk günden." Oğlanın boynundaki ısırık izlerine ima edip sertçe kapıya ittirirken "Kocanı çağırsaydın ya,evim yarra yedi diye.."

"Gelecekti zaten."diye mırıldandı Aral sinirle. "Denk gelir sizden biriyle kavga çıkar diye ben yolladım..."

"Lan senin topik ibnelerin kim ki benle kavga çıkaracak seviyeye gelecek ? Çok olsa senden iki karış uzun nonoşun tekidir. Dövmek için elimi oynatmam,üflesem yıkılır. Üstünde tepinebiliyor diye sana güçlü gelmiştir...."

"Öyle demiyor o."dedi Aral  hırsla. 

Alparslan'ın yüzüne doğru elini uzatmıştı ki Alparslan sinirle oğlanın elini havaya kapıp bükmüştü. Aral canı yansa da elini indirmemişti. Alparslan muhtemelen tokat atacağını düşünüp kavramıştı lakin Aral alaylı bir bakışla birlikte elini Alparslan'ın kaşındaki yarığa doğru gezdirmişti.

"Sana bunu vermiş."diye fısıldadı Aral. "Ben de bugün öğrendim."

Alparslan'ın gözleri kızarmış,surat ifadesi bocalar bir hale gelmişti. Kaşlarını o denli sertçe çatmıştı ki oğlanın bileklerini daha da sıkıca kavramıştı.

"Hakan'ın yatağında mı geziniyorsun ?"diye fısıldadı Alparslan. Küçümser bir bakışla oğlanı süzdüğünde öfkeli ses tonu yerini öyle bir küçümsemeye bırakmıştı ki...

"Piyasam pahalı diyorsun yani ha ?,ben seni aşk denen zırva için erkek yatağına giren aptal şıpsevdilerden sanıyordum. Sen paralıya bacakları aralıyorsun desene.."

"Para mı!"dedi Aral alayla. "Ne zırvalıyorsun sen,sen bana fahi.."

"Buraya geleli bir hafta oldu olmadı."diye yanıtladı Alparslan aynı ton alayla. "Herifle tanışalı da çok olsa üç gün olsun,meteliğe kurşun atan bir tip değil de paralı kodaman bebesi diye açmadın mı bacaklarını ? Ne düşünelim amına koyayım jargonda adı bu."

"Aynı bölümdeyiz ve arkadaş olduk Alparslan. Senin aksine insanlar okul ortamında benzer statüde insanlarla tanışıp,eğlenip,sevgili olabiliyorlar. Dansöz kucaklamak yerine."diye yanıtladı Aral.

"Bak amcık."diye mırıldandı Alparslan. "Sana dünyadaki en ağır küfürleri de ederim her türlü imayı da yakıştırırım ama yalancı bir ibne değilsin. Yalan söyleyecek bir tip de değilsin."

"Hayret beni övdün."dedi Aral alayla. "Başına bir şey düşmedi ya."

"Şimdi söyle bana. Kendi küçük sikik dünyanda,geldiğin yerdeki concon İstanbul çocuklarına en çok benzeyen o diye ilgimi çekmedi de. Kasıntı tavırları azdırmadı beni de. Arabasına,sahip olduğu cüzdan kalınlığına yükselmedim hiç de. Kantinde simit kemiren bir silik tip olsa,geceyi onunla geçiremediğim için oturup burada zırlamazdım de..."

Aral duraksamış, bir şeyler demek için ağzını aralamış olsa da "O iyi b..."

"İyi olan cennete gitsin banane amına koyayım ben sana senin gibilerin tanımını söylüyorum işte. Doğru söyle. Janjanlı kodaman amın feryadı olduğu için dikkatimi çekti de."

Aral ,Alparslan'ın da dediği gibi bunu inkar edemezdi. Yalancı değildi. Daha okuldan içeri girer girmez Hakan'ın duruşu,dış görünüşü çarpılmasına neden olmuştu evet. Lakin hızlı gidiyor olma sebebi onun kesinlikle ama kesinlikle her istediğini yapabilecek bir adam olmasıydı. Parası için değildi ya da statüsü için değildi fakat sıradan bir tip olsa muhtemelen Aral ilk buluşmada bir kafede kahve içmekle yetinirdi.

Alparslan oğlanı tiksinti ile süzmüştü.

 "Sen dansöz gibi kucaklanıyorsun parayı verene, ben de  parayı verip dansöz kucaklıyorum yavrum,çok bir fark yok sankı aramızda ha? Daha da dansöz diye ötmezsin."





Yeni Oğlan Where stories live. Discover now