Bölüm 20

7.4K 444 22
                                    

Ayaklarımı kendime doğru çekerek oturduğum sandalyede, elinde ki dosyalarla uğraşan Teo'yu izlemek hoşuma gidiyordu.

"Kurtlar hayatı boyunca hiç sevgili yapmaz mı yani? Bu çok tuhaf."

Önünde ki kağıtlardan gözlerini kaldırarak bana baktı. "Biz eşimizi beklemeyi tercih ediyoruz."

Sesinde ki imayı fark ettiğimde bakışlarımı başka yere çevirdim. "Peki ya eşlerini bulamayan veya istemeyen kurtlar?"

Bakışları tekrar elinde ki kağıtlara kaydı. "Sonuçta herkes cinselliğini istediği gibi yaşamakta özgür güzelim... Bizim dışımızda."

Gözlerim açarak ona baktım. Aramızda ki erotik gerilim sürekli zirvede olsa dahi, henüz bunu yapmaya hazır olmadığımın farkındaydı. Özellikle tekrar beni ısırdıktan sonra, bağ bunu daha da zorlaştırıyordu. Ona olan hislerim her geçen dakika sanki daha da çoğalıyor, içim içime sığmıyordu.

Gözlerimiz buluştuğunda bakışlarının altında ki yanan sevgiyle bir kez daha eridim. Hislerini belli etme konusunda benden daha iyi olduğu açıktı.

"Onu sormuyorum, yani sen Alfasın. Hiç mi senden etkilenen bir kız olmadı?"

Kağıtları geri ittiğinde, sandalyemi hiç çaba sarf etmeden kendisine doğru çekti. Önüme gelen saçları kulağımın arkasına sıkıştırdıktan sonra konuşmaya başladı. "Bunca zaman sadece eşimi bekledim. Hiçbir kadın, senin beni etkilediğin gibi etkileyemez. Ve hiçbir kadını seni sevdiğim kadar çok sevemem."

Siyah gözlerinin içine baktım. Orada gördüğüm tüm duygulara tutundum, sevgi böyle bir şeydi demek. Sözleri her ne kadar beni etkilese de, içinde yanan tutuşmaları hissedebiliyordum. Bana her dokunuşunda geçmişi hatırlatmaktan korktuğunu görüyordum.

Kapı tıklatıldığında tüm düşüncelerimden ayrılıp sandalyeden kalkıp kapıyı açtım. Mia, yüzünden asla ayrılmayan gülümsemesiyle bana bakıyordu. "Kız gecesi zamanı!"

"Unut bunu. Ahu yanımdan ayrılamaz."

Öfkeyle Teo'ya baktım. "Benim yerime konuşmayı bırakır mısın?"

Hızlıca yanıma geldiğinde elini belime sardı. "Benim yanımdan ayrılamaz Mia."

 İçten içe bende ondan ayrılmak istemiyordum ama kesinlikle bir hemcinsimle konuşmak bana iyi gelirdi.

"Alfa, sadece yan evde olacağız. Hem Taylor da araziye çalışmaya gitti." Üzgün bakışları ikimiz arasında gidip geliyordu.

"Teo, hemen yan taraftayız." parmaklarımı onun göğsüne koyduğunda siyah gözleri beni içine çekti.

"Tamam ama gece benimlesin."

Gülerek Mia ile beraber yan tarafta ki eve doğru yürürken içime karanlık havanın getirdiği soğukluk çöktü. Kollarımı kendime doğru sardım. O sırada üstümde hissettiğim ceketle irkilerek arkamı döndüm.

"Dikkatli ol."

Teo alnıma dudaklarını bastırdıktan sonra eve girdik. Neredeyse bizim eve çok benzeyen dekorlara sahipti. Mia gülerek bize kahve yapmaya başladı.

Kahvelerimizi içtikten sonra uzun bir sohbete başlamıştık. Bana tüm hayatını anlattı. Kardeşini trafik kazasını kaybettikten sonra ailesiyle araları uzaklaşmış, yalnız kalmıştı.

"Kardeşimin ölümü, ailemle aramı neden açtı bilmiyorum. 8 yıldır hiç görüşmedik."

Gözlerini başka yere çevirdiğinde düşünceliydi. "Arabayı babam kullandığı için annem ve ben o zamanlar ona karşı çok acımasızdık. Her şey iyice kötüleştiğinde ailem çoktan dağılmıştı."

MÜHÜRWhere stories live. Discover now