S|48. BÖLÜM (P2)

460 65 264
                                    

LÜTFEN VOTE VERMEYİ VE BOL BOL YORUM YAPMAYI UNUTMAYALIM ❤️

KEYİFLİ OKUMALAR...

"~İçimde affedemediğim şeyler var

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"~İçimde affedemediğim şeyler var.~"

$

Gözlerimi ne zamandır açtım ve tavana diktim bilmiyorum. İçimde büyük bir boşluk hissi var. Savaş'ı tam anlamıyla nasıl affedebileceğime karşı büyük soru işaretleriyle doluyum. Hormonlarım devre dışı kalınca, ister istemez gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalıyordum.

Savaş'ın benim hamile olduğumu bile bile bir aydan fazla süre beni terk edip gitmesi beni fazla düşündürüyordu. O anları yaşarken fark edemiyordum. Sadece acımı çekiyordum ama şimdi dönüp baktığımda daha da acı geliyordu.

Gözlerimi tavandan çekip kafamı yana doğru çevirdim ve Savaş'a baktım. Huzurla uyuyordu. Ben uyuyamamıştım.

Bir gün Savaş'ın kini ve bitmek bilmeyen öfkesi bizi bitirebilir miydi?

Acaba onu fazla mı hafife alıyordum?

Bir intikam uğruna yıllarca plan yapıp, vazgeçmeyip, gözünü kırpmadan adam öldürmüştü. Öfkelenince gözü dönüyordu. Buna bir çok kez şahit olmuştum.

En önemlisi dinlemiyordu. Hiçbir açıklamayı dinlemeden dönüp gidiyordu. Bu kadar kolay mıydı? Kendimi gamsız gören ben bile yapamazdım bu kadarını, çünkü Savaş'ı seviyordum.

En ürkütücü tarafıda buydu sanırım. Savaş'ın beni sevdiğine emindim ama severken en ufak hataya bu kadar acımasız bir adama dönüşüyordu.

Bazen Savaş'ı gerçekten tanıyıp tanımadığımı sorguluyordum.

Sıkıntıyla bir nefes verip yüzümü sıvazladım ve Savaş'ın üstümdeki kolunu yavaşça çekip doğruldum. Ses çıkarmamaya dikkat ederek kalktım. Yerdeki eşyalarımı alıp hızlıca üstüme geçirdim ve dağılmış saçlarımı düzelttim. Hastaneden sabah saatlerinde çıktığımız için hava anca kararmaya başlamıştı. Midem açlıktan guruldarken odadan çıkıp mutfağa doğru yürüdüm.

Burnuma gelen kokular mutfağa daha hızlı gitmemi sağlarken Merve'yi bir şeyler hazırlarken gördüm.

"Yemek mi yaptın?" diye sordum içeri adımlarken. Merve tenceredeki çorbayı karıştırırken bana doğru kısa bir bakış attı.

"Evet. Acıkmışsındır." deyip önüne döndüğünde çok geçmeden tekrar bana baktı. Ağzıma atacak bir şeyler ararken Merve'nin gülmemek için zor durduğunu belli eden yüz ifadesi dikkatimi çekti. Sonunda çekmeceden bulduğum galetayı yemeye başladığımda tezgaha doğru yaslandım.

SÜVEYDA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin