Süveyda, kalbin üstündeki siyah benek demektir. Kalpteki gizli günah merkezi...
Sen, ben, onlar aslında hepimizin kalbinde bir yerlerde bu gizli günah merkezi vardır.
Bazımız bastırır, bazımız bastıramayız... Bazımız iyi olmayı seçer, bazımız kötü...
UMARIM KİTAP SENİN İÇİN İSTEDİĞİN GİBİ GİDİYORDUR :) UNUTMA SEN YOKSAN BU KİTABIN DA BİR ANLAMI YOK :)
BU BÖLÜMDE ÇOK HEYECANLI VE SONU ŞAŞIRTICI BİR BÖLÜM OLDU. SAKIN SONA GİDİP BAKMA AMA :D
LÜTFEN VOTE VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYALIM :)
BİRDE YAPTIĞIM YAZIM HATALARINI GÖRÜP YAZMAK İSTEYEN VARSA LÜTFEN YAZSIN BAZEN GÖREMİYORUM. ŞİMDİDEN TEŞEKKÜR EDERİM :)
KEYİFLİ OKUMALAR :*
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
''~Karanlığın en koyu tonunu almış yüreklerimize birer damla kan akıttılar.~''
§
Güneşin sabahki ılık dokunuşunu vücudumda hissederek gözlerimi yavaşça açtım. Kollarımı yukarı doğru uzatarak bir süre esnedikten sonra dün gece yatmadan önce komodine, silahımın yanına koyduğum sporcu kol saatimi aldım ve henüz tam açılmamış gözlerimle baktım. Daha sabahın erken saatleriydi. Yataktan doğruldum ve ayaklarımı sarkıttım. Saati koluma takarken aralanmış perdeden dışarı doğru baktım. Yaz mevsimine yeni giriş yaptığımızdan dolayı kuş cıvıltıları kulağıma bir melodi gibi geliyordu.
Yataktan kalktım ve pencerenin önüne gidip aralık olan perdeyi tamamen açtım. Ardından pencereyi açarak temiz havanın odaya girmesini sağladım. Kahvaltıdan önce sabah egzersizimi yapacağım için elimi yüzümü yıkayıp, üstüme siyah sporcu sutyenimi, altıma da taytımı giydim. Dün geceden çıkarıp kenara koyduğum spor ayakkabılarımı da giydim. Küçük ses bombasını ve telefonumu alıp odadan çıktım ve spor odasına doğru yürümeye başladım.
Spor odasının kapısını açmamla yerde şınav çeken Savaş' ı görmem bir oldu. İçeri vuran hafif güneş ışığı terlemiş vücuduna vurduğu için parlıyordu. Kafasını bana doğru çevirdi ve direkt gözlerime baktı. ''Sende mi buradaydın?'' diye mırıldandım içeri girerken. Kendi kendime spor yapmak her zaman daha çekici geliyordu. Savaş gözlerini benden çekti ve yerden kalktı. Kenarda duran havluyu alıp yüzünde ki terleri silerken tekrar bana baktı. ''Görende evde misafir olan benim sanacak.'' dedi. Gözlerimi devirerek Savaş' a arkamı döndüm ve boydan boya cam olan yerden ormanlık alana bakmaya başladım. Açık olan saçlarımı bileğimdeki tokayla sıkıca at kuyruğu yaptım. Ardından bir müzik açarak ısınmaya başladım.
Müziğin bir anda kapanmasıyla kafamı ses bombasının olduğu yere çevirdim. Ses bombasının Savaş' ın elinde olduğunu gördüğümde. ''Ne yapıyorsun sen?'' diye sordum kaşlarımı çatarak. Savaş bana baktı ve ses bombasını olduğu yere geri koydu.
