S| 5. BÖLÜM

2K 624 617
                                    

MERHABA DEĞERLİ OKUYUCUM :) YEPYENİ HEYECAN DOLU BİR BÖLÜMLE KARŞINDAYIM.

UMARIM OKURKEN KEYİF ALIRSIN. KEYİFLİ OKUMALAR :)

LÜTFEN VOTE VE YORUM ATMAYI UNUTMA :)

"~Nefret kolaydır, sevgi ise cesaret ister

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"~Nefret kolaydır, sevgi ise cesaret ister.~"

§

Gözlerimin önünde bana doğru doğrultulmuş silah içimi bir anlık ürpertmişti. Onur bütün ciddiyetiyle sorduğu sorunun cevabını beklerken soğukkanlılığımı korumaya çalışıyordum. Plan bu aşamaya gelmişken mahvolmasına izin vermemeliydim. Savaş' la birlikte olabilecek aksilikleri konuşurken bu durumu da düşünmüştük. Yani doğrusunu söylemek gerekirse Savaş düşünmüştü. Ben buna pek ihtimal vermemiştim ama olduğum durum ortadaydı. İlk seçenek, durumu inkar et ve zaman kazan.

"Ben ne dediğini anlamıyorum." dedim ellerimi hafifçe yukarı kaldırarak. Sarhoşluğun etkisinin sürdüğünü inandırmak için de biraz yalpalamıştım. Yavaşça geri adım atarken yüzüme yerleştirdiğim korku dolu ifadeyi sürdürüyordum. Gerçekten korkmuş olduğuma inanmalıydı. Onur' un dudağının bir kenarı hafifçe yukarı doğru kıvrılırken bana doğru bir adım attı.

"Peşimde o kadar çok düşman var ki artık kimden şüphelenip, kimden şüphelenmeyeceğime karar verirken usta oldum. O yüzden bana boş laf yapma. Seni kim tuttu?" dedi. Hala üstüme doğru yürümeye devam ederken bende geriye doğru gidiyordum. Benden kendini üstün görmesini ve korkak bir kız çocuğu olduğumu sanması için her şeyi yapıyordum. Sonuçta en büyük yenilgi rakibini küçük görerek başlardı. Ellerimi hafifçe titretirken konuşmaya başladım.

"B-bak ben gerçekten anlamıyorum. Lütfen o silahı indirir misiniz? Korkuyorum. Ben size ne gibi bir zarar verebilirim ki?" dedim sesimi de titreterek. Şu yaptığım aciz, korkak kız rolü midemi bulandırmaya başlamıştı bile. Onur kaşlarını hafifçe çattı ve üstümü incelemeye başladı. Doğrulttuğu silahla elimde tuttuğum çantamı işaret etti.

"Çantanı aç ve içindekileri yere dök." dedi emrivaki ses tonuyla. İçten içe kabaran sinirimi bastırmak için kendimle savaş veriyordum. Gözlerimi Onur' dan çekmeden elimde ki küçük çantanın fermuarını açtım ve ters çevirerek içindekileri yere döktüm. Bir kaç makyaj malzemesi, ufak bir cüzdan, telefon ve parfümün yere düşmesiyle çıkan ses salonda küçük bir gürültüye sebep oldu. Ardından çantayı da yere attım. Onur dökülen şeylere bir süre göz gezdirdikten sonra tekrar bana baktı. Doğrulttuğu silahı yavaşça yanına doğru indirdi. Arkamda yürüyecek mesafe kalmamasına rağmen hala bana doğru yürümeye devam ediyordu.

"Belki suçsuz olabilirsin. Seni kimse tutmamış olabilir. Belki sadece benimle yatmak için sıraya giren kızlardan birisin." dedi. Son cümlesini kurarken iğrenç bir şekilde gülümsemeyi ihmal etmemişti. Aramızda bir adım mesafe kalıncaya kadar yürüdü ve en sonunda durdu.

SÜVEYDA Where stories live. Discover now