S|48. BÖLÜM (P1)

541 58 128
                                    

MERHABA DEĞERLI OKUYUCUM ❤️

ÇOK UZUN OLMAYAN BİR BÖLÜMLE GELDİM AMA DIĞER PARTIDA 2 DAKİKAYA HEMEN GELİYOR 🥳

BAŞTAN UYARIMI YAPAYIM. BU BÖLÜM TAMAMEN +18 BİR BÖLÜMDÜR. HATTA BU KİTABIN EN +18 BÖLÜMÜ OLABİLİR. O YÜZDEN LÜTFEN ONA GÖRE OKUMAYA BAŞLAYALIM :)

LÜTFEN VOTE VERMEYI VE YORUM YAPMAYI UNUTMAYALIM.

KEYIFLI OKUMALAR ❤️

"~Sevişmek, hoşça kal dendiğinde bir şey konuşmaya gerek kalmaksızın geri döneceğini bilmektir

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"~Sevişmek, hoşça kal dendiğinde bir şey konuşmaya gerek kalmaksızın geri döneceğini bilmektir.~"

$

Son dönemlerde yaşadığım şeyler gerçekle hayal arasındaki farkı anlayamayacak hale getirmişti beni. Elimin üzerindeki elini hissediyordum ama sonunda hayal kırıklığı yaşamak istemiyordum. Aynadan bana bakan gözlerinden gözlerimi bir an olsun çekmeden yavaşça arkamı döndüm ve sonunda kahverenginin en koyu tonu olan gözleriyle buluştum.

Gerçekten karşımdaydı.

"Savaş..." dedim zar zor çıkan sesimle. "Gerçekten sen misin?"

Kolumu kaldırarak ellerimi görmeyeli uzamış sakallarına çıkardım ve yavaşça gezdirdim. Savaş'ta elini kaldırarak saçlarıma koydu ve aşağıya doğru narince okşadı.

"Benim güzelim. Buradayım. Hep buradaydım." dedi yüzümü bütün dikkatiyle incelerken. Kalbimin en son ne zaman bu kadar hızlı attığını hatırlamıyordum. Duygularımı kontrol edemiyordum. Sanki içerlerde bir yerlerde çıkmak için çırpınan bir öfke vardı. Ellerimi yumruk yapıp defalarca göğsüne vurmak istediğim bir öfke. 'Bunca zaman sen neredeydin' diye bağırmak istediğim bir öfkeydi ama özlemim şuan bu duyguyu yerle bir ediyordu.

Şuan yapmak istediğim tek şey vardı.

Parmak ucumda yükselerek kollarımı Savaş'ın boynuna sıkıca sardım. Kafamı boynuna gömerek çok özlediğim kokusunu içime çektim. Savaş'ın güçlü kolları çıplak belime sımsıkı sarmalarken kafasını saçlarımın arasına yerleştirdi. Sanki mümkün olsa bedenlerimiz birbirinin içinden geçecekmiş kadar sıkı sarıldık birbirimize.

"Bir daha seni asla bırakmayacağım." Nefesi kulağıma değip geçerken gülümsedim. Hesabını sormam gereken bir çok şey vardı, unutmuş değildim. Sadece biraz olsun şu anın tadını çıkarmak istiyordum.

Ne bir aydır yaşadıklarım bir sarılmayla geçecek kadar basit şeylerdi, ne de benim bunları bu kadar çabuk unutacak bir karakterim vardı.

SÜVEYDA Where stories live. Discover now