🌻

105 3 2
                                    

Özel bölümle geldim canlarım...

Yeni bölüm henüz yazım aşamasındayken bende daha öncesinde acaba başka bir hayatta yaşasalardı nasıl olurdu diye düşünerek yazdığım bir kısmı atmak istedim. Aklımda daha çok çok bu tarz başka bir evren hikayesi var ama başka bir tane yaza mıyım veya yazsam bile yayınlar mıyım bilmiyorum. 

Neyse, çok uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum...

Bölüm Şarkıları;

İlk Gördüğümde Anladım, Nalbur

Sen Banasın, Cihan Mürtezaoğlu

🌻



Bir yerden bir yere taşınmak, tüm anılarını ve geçmişini bırakmak anlamına mı geliyordu bilmiyordum ama ben şu an tam olarak öyle hissediyorum ve bundan hiç memnun değildim.

Geçmişim, beni ben yapan bir bütündü ve ben o geçmişi seviyordum, düne kadar. Aslında demek istediğim buraya taşınana kadar olduğum yer benim için mükemmel ve hatta tüm hayatımı geçirmek istediğim o yerdi.

Mükemmel denebilecek bir hayatım vardı ve bu sadece maddi açıdan değildi hatta en çok manevi açıdandı. Yaşadığım şehri severdim ve bunun nedeni kalabalık bir ailede büyümemden kaynaklanıyordu. Annem, babam, ablam ve abim ile birlikte büyük ve güzel bir evde büyümüştüm. Evimizin hemen yanında amcamların oturduğu ev vardı, amcam, yengem ve kuzenim o evde yaşıyorlardı. Bahçelerimizin arasında bir çit vardı ama küçükken birbirimize daha kolay ulaşmak için Emir ile o çitlerden bir kaçını sökmüştük.

O evde yaşayan birisi daha vardı.

İsmi Deniz'di, Emir'in üvey abisiydi ve o eve biz henüz küçükken gelmişti. Onu gördüğüm ilk günü hala sanki dünmüş gibi hatırlıyorum.

Annemlerden gizlice evden çıkmıştım, gecenin bir yarısıydı ve ben gök gürlediği için uyuyamıyordum ve de aklımda hala amcamların evinde yarım bıraktığım o kek olduğu için.

Mutfak kapısından içeri girmiştim, kek bıraktığım yerde tezgahta yoktu o yüzden dolapları karıştırmaya başlamıştım. Keki buz dolabının içinde bir kapta bulduğumda heyecanlanmıştım ve tam aynı zamanda mutfak kapısının önünde birisinin varlığını hissetmiştim. Ellerimin kaba uzanmak için havada kaldığını hatırlıyorum, şaşkın bakışlarımı o tarafa çevirdiğimde onun gözlerini görmüştüm. Ela göz ne demek, onun gözlerine baktığımda anlamıştım.

"Sende kimsin?" diye sormuştu bana mutfağa bir adım atarken, boyu uzundu ve bakışları fazlasıyla sertti. Emir'in çikolatalarını ondan habersiz yediğimde bana baktığından daha sert bakıyordu ve hayatımda ilk defa bu kadar sert bakan bir insan görmüştüm.

"Ben Lavinia" tıpkı onun gibi kaşlarımı çatmıştım "asıl sen kimsin?" çattığım kaşlara bakmıştı ve ifadesinin yavaşça yumuşadığını görmüştüm. Mutfağa bir adım daha attığında elinde tuttuğu şarap şişesini görmüştüm ve "o amcamın en sevdiği şarap" diyerek hızlı adımlarla ona yürümüştüm. Şişeyi elinden almak için hamlede bulunduğumda elini yukarı kaldırarak hamlemi boşa çıkarmıştı

"Demek sen Emir'in kuzenisin."

"Sende kimsin?"

"Ben Deniz" bana üstten bir bakış atmış ve "Emir'in abisiyim" demişti, dudaklarım şaşkınlıkla aralanmıştı. Yengemin bir oğlu daha olduğunu, babası ile yurt dışında yaşadığını biliyordum ama resmini hiç görmemiştim o zamanlar.

SarmaşıkWhere stories live. Discover now