MR MAFIA PROFESSOR • TAEKOOK +18 ✓

50 - Kocaya Özel

Haii, ben geldiiim. MMP taekookumu özlemişim aw :') Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Oflaya oflaya kapıya vardığım gibi çekip açtığım anda karşımda tıpkı Taehyung'a benzeyen bir erkek gördüm.

Bakışları benimle karşılaştığı anda öksürmesi bir olunca, bacaklarımın çıplak olmasından kaynaklı kapının arkasına saklanıp başımı dışarıya doğru uzattım.

"Rahatsız ediyorum sanırım, ama Taehyung bugün beni kahvaltı için çağırmıştı." dediğinde çene hattı ve göz hatlarının aşırı Taehyung'a benzemesi nedeniyle gözlerimi kısarak ona baktım.

"Sen Jungkook olmalısın, ben Taehyung'un abisi Daehyun."

Saçlarının aralarına aklar düşen kişiye bakarken ağzım bir karış aralandı. Uykudan yeni uyanmış olmamın verdiği sersemlikle yüzüne aval aval bakmaya son verip uzattığı elini gülümseyerek tutup sıktım.

Babam zamanında Taehyung'un abisiyle çocukluk arkadaşı olduğunu ve birlikte büyüdüklerini söylemişti. Lakin adını henüz öğrenmiş, onu ise daha ilk kez görmüştüm.

"Taehyung bu sabah kahvaltıya gelmemi söylemişti, fakat ben rahatsız ettim sanırım." Tokalaştıktan sonra elini indirip kalın sesine rağmen son derece nazik bir şekilde konuştuğunda, üstümde yalnızca Taehyung'un tişörtüyle olduğum ve bacaklarımın olduğu gibi açık olduğu gerçeğiyle yüzleşince dilimi ısırdım.

Tam o sırada belime dolanan tutuş hissetmemle kapının arkasına doğru çekilmem bir oldu. "Hyung! Ah seni çağırmıştım, değil mi? Benim hatam, aklımdan çıkmış ve Jungkook'a söylemeye fırsatım olmadı. Geç içeriye."

Taehyung abisini içeriye davet ederken kendi bedeniyle beni kapatmaya çalışma çabası beni kıkırdattı. Daehyun doğruca salona yönelip görüş alanımızdan çıktığında Taehyung hızla bana döndü.

"Bacakların çırılçıplak, içinde hiçbir şey yok ve sen bu hâlde kapıyı açıyorsun!" diye sıktığı dişleri arasından tıslarken, ellerini tişörtün altına sokup kalçalarımı kızgınlığını belli etmek istercesine avuçladı.

"Onu bulduğum gibi üstüme geçirdim. Hem abin bakmadı bile Taehyung." diye söylendiğimde dişleriyle burnumun ucunu sıkıştırıp hafifçe ısırıp dişlerini sürterek geri çekildi.

"Abime güvenim sonsuz zaten, aynı şekilde sana da öyle. Ama sorun şu ki, abim değil de bir başkası gelebilirdi güzelim! Bu şekilde kapıyı açmak yok, katiyen yok. Anlaşıldı mı?"

Gülümseyerek başımı olumlu anlamda sallarken ellerimi boynuna dolayıp ensesine asılarak yüzünü kendime doğru yaklaştırdım.

Bunu yapmamı beklemiş gibi ağzımın ortasına sert bir öpücük bıraktı. Başım, baskılı öpücüğünün etkisiyle hafifçe geriye doğru kaydı. "Bu arada tişörtüm çok yakışmış, ama bu hallerin sadece bana,kocaya özel." diye dudaklarıma sıcak soluklarını bırakırken, bana göz kırptı.

"Kocama özel." diye homurdandığımda, diliyle hırçınca dudaklarımı yalayıp kalçalarımdan tutmasına rağmen sırtımı duvara çarptırdı.

"Yakında gerçekten kocan olacağım gerçeği beni çıldırtıyor, güzelim." Ağzıma ıslak bir öpücük bırakıp gözlerimin içine baka baka konuşmuştu.

Dudaklarımda bıraktığı nemi eşliğinde gülümserken, ayaklarına basıp şakağından öptüm.

"Seni seviyorum bebeğim." Ellerini sımsıkı belime dolayıp bedenimi kolları arasında kıstırırken, boynumdan öpüp kulağıma fısıltısını bıraktı.