41 - Dalga Geçilmez Kocayla!

19K 1.7K 1K
                                    

Taehyung, rektörün boyunun ölçüsünü vermiş ve kuvvetle muhtemel gerçek kimliğinden bahsederek, mafya yönüyle tanıştırmıştı.

Peşlerinden dışarıya çıktığımda, rektörün başını önüne eğmiş ve Taehyung'un yüzüne bakamayacak hâle geldiğini görmüştüm.

Taehyung, rektörün omzuna pat pat vurdu. "Şimdi işinin başına dönebilirsin demek ne kadar çok istesem de, dönemezsin çünkü istifanı verdin, değil mi?!"

Rektör, saçlarını savururcasına başını olumlu anlamda salladığı gibi eğilip önce Taehyung'a sonra da dönüp bana saygıyla selam verdikten sonra koşar adımlarla uzaklaştı.

"4 yıl boyunca göremediğim rektörü az önce ilk kez gördüm ve o benim önümde saygıyla eğildi mi?" diye şaşkınlıkla soluduğumda Taehyung keyifle kıkırdadı.

"Gerekirse diz çöker, sen iste yeter." diyerek bana göz kırptığında sırıtarak ellerimi boynuna doladım. "Abartma."

"Söz konusu sen olunca sınır tanımam." dedi ve eğilerek dudaklarıma sulu bir öpücük kondurdu.

-

Yemek yapıyordum ve Taehyung ise kuyruk gibi peşimdeydi.

İnce dilimler şeklinde kestiğim soğanları ocaktaki yağ döktüğüm tavanın içine boşalttığımda, peçeteyle gözlerini silerek burnunu çeken Taehyung dikkatimi çekti.

Kesme tahtasını suya tutup yıkarken omzumun üstünden Taehyung'a bakarken kahkaha attım.

"Gülme ya, çok acı bu. Gözlerim ağlıyor. Nasıl duruyorsun?" diye sitemkâr bir şekilde söylendiğinde omuzlarımı salladım. "Alışmışım. Çok daha acılarını doğramışlığım var, bu ne ki."  Gülücüklerimi baskılamaya çalışsam bile, onun ciddi anlamda ağlıyor gibi gözlerinin kıpkırmızı kesildiğini görmek komikti.

"Koskoca mafyayı bir soğan ne hâle getirdi, bak görüyor musun..." diye homurdandığımda, dalgacı tavrım karşısında hızla ellerini belime dolayıp şakağıma dudaklarını bastırdı sertçe.

"Dalga geçilmez kocayla!" diye çıkıştı tatlı tatlı. Başımı çevirdiğim anda dudaklarını dudaklarıma bastırdığında gülümsedim. Dudakları altında kalan dudaklarım gülüşümle birlikte gerildi.

Ağzıma arka arkaya sert öpücükler bırakıp geri çekildiğinde tezgaha bıraktığım kesme tahtasının üstündeki bıçağı kaptım. "Çok acıktım." diye hayıflandığında kaşlarım çatıldı.

"Havuçları doğrayacağım şimdi. Sen de şu domatesleri yıka hadi Taehyung!" Ben de acıkmıştım. Dışarıdan yemek sipariş vermektense kendim yapmayı seçmiştim.

"Kocacım demezsen kılımı kıpırdatmam." Huysuz huysuz homurdandığında kıkırdadım. "Taşşaklı mafya kocacım, domatesleri yıkayıp doğrasan mı? Hmm?"

"Oh sikeyim." diye hırlayarak ellerini kasıklarıma dolayıp kendini bana bastırdığında, "Domatesler." dedim hızla.

Oflayarak ensemden öpüp kolları arasına sarmaladığı bedenimi istemsiz de olsa bırakmak zorunda kaldı.

Kısık ateşte ocağın altını yakıp tahta bir kaşık aldığım gibi soğanlara bir tahta kaşığı salça kattım. Salçayı kapatıp dolaba geri koyduktan sonra hızlıca ocağın başına döndüm. Ocağın altını iyice kısıp tahta kaşıkla tavayı karıştırdım.

Küçük küçük doğradığım tavuk parçalarını da soğanların içine aktaracaktım az sonra.

Taehyung yıkadığı domatesleri doğrarken biraz eziyet çekiyor gibi göründüğü için kıkırdayarak uzanıp aldım.

MR MAFIA PROFESSOR • TAEKOOK +18 ✓Where stories live. Discover now