MR MAFIA PROFESSOR • TAEKOOK +18 ✓

20 - Seni Sabırsız

Haiii, ben geldiiim. Bizim flashback işi bu bölüm yattı, bölümler kısa olunca fırsat kalmadı. 21 ya da 22de umarım, ama aklımda merak etmeyin ilk karşılaştıkları anı mutlaka işleyeceğim sjhjsdhjshd

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Bacaklarımı sırasıyla kaydırıp omuzlarından da destek alarak kucağından doğruldum ve ona arkamı dönüp kendime yeterli alan sağlayabilmek için masayı hafifçe öne doğru ittim. 

Ardından kucağına tırmanmak için ona geri döndüğüm sırada bileğimden yakaladı.

"Ah tam da sana dönüyordum, seni sabırsız." diyerek kamburumu çıkaracak şekilde ona doğru eğildim ve yanağını yalayarak omuzlarından tutunurken bacaklarımı açıp ağır hareketlerle kucağına yeniden oturdum. Dudakları aniden kazağımın yakasını birbirine bağlayan siyah kurdele detayına uzandı. Kazağımın kurdelelerine asıldı ve dişleriyle çekiştirerek düğümü çözdüğünde nefesim tekledi.

Isırdığı kurdeleyi serbest bıraktı ve diliyle göğsümün açığa çıkan kısımlarında dudaklarını gezdirirken, kendine daha geniş bir alan sağlayabilmek için burnuyla kazağımın yakalarını iteklediğinde başımı geriye attım.

Kucağında hızlı sayılmayacak, ama sakin de denilemeyecek bir ölçüde ona sürtünmeye başladım.

Yumuşacık saçları tenimi gıdıklıyor, burnu bir şerit çizercesine cildimde dolanarak tenimi koklarken, nemli dudaklarının ıslak darbeleri ona eşlik ediyordu. Tenime kondurduğu ıslak öpücükler kanımı kaynatıyordu.

Geniş omuzlarından destek alıp kucağında ki darbelerimi hırçınlaştıracak şekilde üstünde hoplamaya başladığımda soluk soluğa dudakları arasından tıslarken etimi dişleri arasına alarak sıkıca ezdi ve geri çekildi. Bu baskıyla dudaklarımdan tiz iniltiler fırladı.

Vücut ağırlığımı tamamen dizlerime yükleyerek kucağında zıplarken, kumaş pantolonunu zorlayan sertliğini daha iyi hissetmemi ister gibi beni kendine sıkıca bastırdığında boğukça inledim.

Gözlerini yumarak, dudaklarını ısırırken burnundan sert nefesler salıyordu tenime doğru. Az önce tenimi emen nemli dudakları, şimdi kendi dudaklarını kemiriyordu.

Bir süre daha üstünde zıpladıktan sonra başını geriye atmış olmasından fırsatlanıp boynunu yalayarak geri çekildim. Yanık teni öylesine insanı kışkırtacak kadar pürüzsüzdü ki. Sık ve uzun kirpikleri pürüzsüz tenini süslüyor, elmacık kemiklerini gölgelendiriyordu.

Ayaklarımı sırayla zeminle buluşturup kucağından kalktım. O anda kapalı olan göz kapakları titreşerek aralandı ve kısık bakışları sorgulayıcı bir hale büründü hızla. Üstünden kalkmamın hesabını soruyordu gözleriyle, kısaca. Ona bu durumdan memnun olduğumu bildiren çarpık bir gülüş bahşettim.

Ardından ensesindeki saçlarına parmaklarımı geçirerek sert olmayacak şekilde okşarken, dizimle penisini yoklarcasına dürtüklediğimde dişlerini sıkıp, onu gafil avlamışım gibi başını hafifçe geriye yatırdı.

"Mmmh çok sertleşmişsin." dedim son derece işveli bir tınıyla, sesim inanılmaz derecede boğuk çıkmıştı. Bana bir karşı cevap vermek yerine ön dişlerini alt dudağını komple ağzına alacak şekilde dudağına sapladı.

Dizimi sağa sola kaydırarak taşlaşan penisini dizimle kabaca okşayarak onu dürtmeye kısa bir süre sonra son verdim.

Çünkü beni yine dayanamayıp kucağına çekerek üstüne oturmamı sağladığında keyifle kıkırdadım. "Bacak arana yakın olmak istiyorum, gülme Jeon." dedi hırıltılı sesi. "Bu hoşuma gidiyor Kim."