37 - Kalmanı İstiyorum

18.9K 1.9K 1.2K
                                    

Haiii, gecenin bir vakti yine ben geldim skjhjdhd Bölümü yazdığım ve bitirdiğim gibi salıyorum. Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

"Benim güzelim, sevgilisine kıyamazmış hiç. Dayanamadın değil mi soğukta donuyorum diye."

Omuzlarımı umursamaz bir tavırla silktim. "Hasta olup başıma kalma, uğraşamam. İyi bir hasta bakıcısı sayılmam." diyerek ona el salladığım gibi merdivenlere yöneldim.

"Aa sevgilisini beklemeden gidiyor, şuna bak." dedi arkamdan sitemkâr bir sesle.

Montunu portmantoya astığı gibi peşime düşüp basamakları tırmanırken bana yetiştiği gibi beni kucağına alması kaçınılmaz oldu.

Ellerinin soğukluğunu kıyafetlerimin kumaşının üstünden bile hissettim.

Basamakları kontrollü bir şekilde tırmanırken yüzünde sergilenen memnun gülümseme eşliğinde bana göz kırptı.

Odama girdiği gibi beni yatağıma yatırdı. Tam yanıma geleceği sırada ellerimi havaya kaldırdım. "Yoo, sen yanımda yatmıyorsun. Geç koltuğa."

Sözlerimi duyduğu anda gülüşü yüzünde soldu. "Ama, neden? Affedilmedim mi daha?"

Başımı iki yana salladım. "Ama eve aldın, ben sandım ki beni affe-"

Cıklayarak itiraz ettim. "Gitmeyeceğini bildiğim için, kapıda donma diye içeriye aldım."

"Ama öpücük? Kapının önünde öptün de beni." diye yakındığında omzumu umursamaz bir tavırla silktim. Cama yazdığını görünce dayanamamıştım, ama bunu ona söylemesem daha iyiydi, çünkü henüz tam anlamıyla onu affetmiş sayılmazdım.

"Sevgilim ya, yanında uyuyayım bari. Cidden çok üşüdüm, ısıt beni hadi." diyerek yatağa zıplayarak atladığında ağzım bir karış aralandı.

"Yorganın altına gir o zaman Taehyung." dedim ve yastığımı aldığım gibi koltuğa geçmek için doğrulacağım sırada elleri karnımdan yakaladı ve beni yatağa gerisin geri düşürüp kendine çekti.

Burun buruna gelecek kadar beni yakınına aldığında nefesim tekledi, kalbim hızlandı. Ah kahretsin, ona bu kadar yakınken uzak kalmaya çalışmak çok zordu!

"Çok yakınsın, Tanrı aşkına." diye şikayetçi bir şekilde homurdandım. Affedilmemişti henüz. Evet, evet.

Bel boşluğumu sahiplenecek şekilde kavrayan güçlü parmakları alt gövdelerimizi birleştirerek birbirine çarptırdığında, bu sert baskısı karşısında dudaklarımdan fırlayan mırıltıya engel olamadım.

"Daha çok yakın olmak istiyorum."diyerek bacaklarıyla bacaklarımı kafeslediğinde soluk soluğa ona baktım.

"Daha çok." diye fısıldayarak dudaklarını dudaklarıma bastırdığında kayan gözlerimi yummamak için direndim. Ah Tanrı aşkına, onu affetmediğim her saniye ben de büyük işkence çekiyordum. Ama kızgındım işte. Babamla bir olup bana oyun oynamışlardı. Bunun cezasını ona çektirmem gerekiyordu.

Buz gibi dudakları tenimi karıncalandırdı. Omuzlarından neredeyse kaymak üzere olan parmaklarımı işleve sokarak hafifçe onu itekledim. Buna eş zamanla başımı da geriye doğru çektiğim için dudakları çok geçmeden benimkilerden ıslak bir sesle ayrılmak zorunda kaldı.

Çakmak gibi parlayan gözleri benim gözlerimin önünde anbean koyulaşırken, kaşlarını çattı. Kaşlarını çatmasıyla birlikte alnında şekilsiz çizgiler oluştu. Gözleri usulca kısılırken, kalın ve nemli dudaklarını yavaşça araladı.

MR MAFIA PROFESSOR • TAEKOOK +18 ✓Where stories live. Discover now