MR MAFIA PROFESSOR • TAEKOOK +18 ✓

33 - Her Şınav Bir Öpücük

Haiiii, ben geldiiim. Hıağğğ bölümü sahur öncesi yetiştirdim. Çok hızlı yazdığım için yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Kaşları havalanırken dilini dudakları üstünde bir tur gezdirdi. "Hmm, demek üzgünsün." dedi derin sesi. Bakışlarındaki hinlik karşısında şüpheyle gözlerim kısıldı.

"Sakın Taehy-" diye başlamıştım ki, kolumdan yakaladığı gibi beni bir an bile beklemeden yerde uzanan bedeninin üstüne çekerek gürültüyle düşürdü.

Bodoslama düşüşümün etkisiyle burunlarımız çarpıştı ve dudaklarımız birbirine sürtündü.

İniltimi her ne kadar baskılamaya çalışsam da, düşerken refleks olarak dudaklarımdan dökülmesine mani olamamıştım.

Ellerim onun geniş omuzlarında yer edinirken, kıkırdayarak dudaklarımdan öptü.

Hışımla dudaklarımızı ayırıp Taehyung'un omuzlarına abanarak başımı kaldırdığım gibi babamı kontrol ettim.

Tek bacağını pikenin altından çıkartıp sarıldığı yastığa doğru, sağ omzuna döndü. "Bomba mı patladı?" dedi ağzı içerisinde geveleyerek. Gözlerini kapalı tutmaya devam ederken, Taehyung ile aynı anda kısık bir şekilde kıkırdadık.

Babam ise ağzını şapırdatıp horlamaya kaldığı yerden devam ederken uykusunun derinliklerine döndü.

**

Ertesi gün|

"Kayınpedere veda edemeden sepetledin beni sabahın köründe evden." diye söylendi kinâyeli bir şekilde.

Ofisinin kapısını kalçamla iterek kapatırken, "Ben evden çıktığımda hâlâ uyuyordu, trip yapma." diye homurdandım.

"Boşu boşuna kucağımda uyumadın yani. Yanında top patlatsak uyanmazdı."

Gözlerimi devirerek başımı iki yana salladım. "Taehyung arkamdan misafir odasından çıkıp yatak odama geldin ve yatağımda uyuduk."

Dudaklarını büzerek ıslık çaldı. "Tamam orası öyle ama ben koltukta, babanın bulunduğu odada kucağımda uyumandan bahsediyordum."

Onun bu rahat tavırları karşısında histerik bir şekilde güldüğümde bileğimden yakalayarak beni kendine çekip ellerini belime dolarken burnuma dudaklarını bastırdı.

"Dün gece çok eğlendim." dedi tenime sıcak soluklarını salıp, dudaklarını burnumda oyalamaya son verdi. Başını eğdi ve yüzlerimizi aynı hizaya ulaştırdı.

"Hmm, bir de bana sor." diye huysuzca homurdandığımda kısık bir sesle kıkırdadı.

"Aksiyon ve gerilim doluydu ve bazı anlarda ciddi anlamda batırdığımızı, yakalandığımızı düşündüm. Ama neyse ki babam anlamadı ve uyanmadı."

"Uyanması için o kadar da ses yaptım, çabaladım oysaki." dediğinde ağzım bir karış aralandı ve kaşlarım çatık bir vaziyet aldı.

"Öğrenmesi taraftarıydım." diyerek omuzlarını fütursuz bir tavırla silkti. Elleri, belimdeki yerli yerini koruyordu.

"En son bu konuyu konuştuğumuzu ve bana bırakacağını söylediğini hatırlıyorum?" dedim şüpheyle gözlerimi kısarken.

"Öyle yaptım zaten. Yoksa babanı uyandırır ve gözü önünde seni öperek onu gerçeklerle yüzleştirirdim." diyerek kelimelerin üstüne basa basa vurguladı.

Kendinden emin ses tonu karşısında, pişkince sırıttım. "Seni tekmeleyerek yere attığım ve üstüne düştüğümde bile uyanmadı. Uyandıramazdın." dedim ona kafa tutarak.