12 - Çok Daha Doyumsuz ve Sertim

36.7K 2.7K 1.1K
                                    

Haiii, ben geldiim. Yine günde 2. bölümle işte buradayım^^ Ailemiz 30K oldu bu aradaaa! Teşekkür ederiiim<33

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Profesör Joung'un bakışları bir benim bir Taehyung arasında gidip gelirken dudaklarına sahte bir gülücük yerleşti. "Ah evet, aklımdan çıkmış ama benim de bir özel dersim vardı, gecikeceğim." diyerek yanımdan geçip kapıya uzandığında duraksadı ve kulağıma doğru eğildi.

"Sakın kimseye bir şey söyleme Jungkook, çünkü böyle bir şey yok." dedi ve kapıyı çekerek araladı. Sırıtarak, "Basbayağı yavşadınız. Şişeyle profesör Kim'e temas ettiniz, yoksa gerçekler duyulunca kovulmaktan mı korkuyorsunuz?" diye sordum alaycı bir tavırla.

"Jeon Jungkook! Bu ne hadsizlik!" dedi ve elini kaldırıp bana tokat atmak üzereyken, Taehyung uzanarak profesör Joung'un bileğini kavrayıp onu durdurdu.

"Bırak vursun hocam." Bakışlarımı Taehyung'a çevirdiğimde, profesör Joung hızla elini indirip koşarak odadan çıktı. "Böyle topuklu ayakkabılarını götüne vura vura gidersin işte." diye homurdandım arkasından.

Taehyung kapıyı kapatıp beni kolumdan yakaladığı gibi kapıya çarptırdı.

Ellerini başımın iki yanında kapıya yasladı. "Siktiğimin tuvaletinden çıkma demiştim sana." diye yüzüme tısladığında elimdeki şarap şişesini salladım.

"Şişe yerine eliyle sana böyle dokunmasını istiyordun sanırım?" diye yüzüne bağırarak büyük bir cüretkârlıkla elimi onun sertleşen aletine yaslayıp sıktığımda bu hamlemi beklemiyormuş gibi gafil avladım onu. Genzinden derin bir inilti yükselirken, burnundan sert bir nefes çekti.

Ellerini başımın yanında yaslı tutmaya son verip parmaklarımın arasındaki şarap şişesini hırsla çekip  köşedeki deri koltuğa attı.

"Siktiğimin, beni bu kadar etkilememelisin." diye hırıltılı bir sesle mırıldanıp kalçalarımdan yakaladığı gibi sırtımı kapıya sürterek beni kucağına aldı. Ardından dudaklarını ağzımın ortasına sertçe bastırıp dudaklarımı esir aldı.

Alt dudağımı ağzının içine hunharca çekip sertçe emdiğinde boğuk bir şekilde inledim dudaklarının arasına. Dudaklarımızın eşleşmesiyle beynimde kıvılcımlar çıkmıştı. Sözleri beynime kurşun yemişim etkisi yaratmıştı. Benden gerçekten de etkileniyordu ve bunu itiraf etmişti.

Kadife gibi yumuşacık, cehennem ateşini beraberinde getirecek kadar sıcacık olan o dolgun dudaklar, benden dakikalarca ayrı kalmış olmanın acısını çıkarttı.

Ellerimi ensesinde sabitleştirirken, dişlerime baskı uygulayarak ağzımı aralamaya çalışan diline izin verdim. Dili ağzımdan içeriye sertçe girdiği anda, dudaklarının büyüsüne kapılıp üst dudağını emerek haşin öpücüğüne karşılık verirken buldum kendimi. Ah sikeyim bu adam niye bu kadar beni heyecanlandırıyordu!

Kıvrak dili, usta darbeleri eşliğinde yanağımın içini dövercesine dürtükleyerek ağzımın her bir karışını keşfetmek istercesine turladı. Sert vuruşlarının ardından kısa sürede dili dilimle buluştu.

Dilimi uyuşturana dek emerken göz bebeklerim zevk içinde kaydı. İçimde başkaldıran o haz, otomatik olarak kan akışımın hızlanmasını sağladı.Her ne kadar öfkelenerek tuvaletten bir hışımla çıksam da, şu anda profesör Joung'u postalamış olduğumuz için kaldığımız yerden devam edebilirdik.

Soluklanma ihtiyacıyla boynumu hafifçe geriye çekip başımı kapıya çarpacak şekilde yaslandığımda bunu fırsat bilerek dudaklarımızı ıslak bir sesle ayırdığı gibi burnuyla boğazlı kazağımı itekledi ve dişleriyle de çekiştirerek destek oldu. Yeterli miktarda boğazlı kazağımın yakasını indirdiği evrede dudaklarını doğrudan boynuma gömdü. Dudaklarının yeni hedefi boynum olmuştu.

MR MAFIA PROFESSOR • TAEKOOK +18 ✓On viuen les histories. Descobreix ara