MR MAFIA PROFESSOR • TAEKOOK +18 ✓

15 - Sakinleş Artık

Haiii, ben geldiiim. Günün 3. bölümüyle geldim, woah rekor ;) Bol bol oy ve yorum istiyorum yalnız, lütfen emeğime saygı :')

Bölümü çok hızlı yazdım, yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Kısık sesle konuşuyor olsak bile birkaç metre ötemizdeki Changmin'in bizi duyabileceği ihtimalini bile siklemeden onunla flörtleşerek kıkırdadım. Umursamaz biriydim ve genişlikte asla üstüme tanımazdım, kendimi sınırlandırmazdım. Kafama estiği gibi yaşamayı seviyordum. Boynumu hafifçe omzuma doğru eğerken, kendimi beğenmiş bir havayla söze atıldım.

"Kucağınızda kavga mı çıkartmamı daha çok istiyorsunuz, yoksa kıyafetlerimi mi?" Neredeyse cilveli sayılacak bir edayla konuşurken ellerimin ayalarını, daha dün beni yatırdığı çalışma masasına yaslayarak öne doğru eğilip ona yaklaştım.

Changmin varlığını belli etmek istercesine öksürdüğünde Taehyung alt dudağını ısırdı."Changmin olmasaydı şimdiye soymuştum seni." Kulağıma fısıldayıp dudaklarımın arasındaki sigarasını geri aldı ve sandalyesini geriye iterek ayağa kalktı.

Memnuniyetle sırıtarak ağzımdaki dumanı havaya üflerken, ellerimi masadan ayırıp geri çekildim.

Ellerimi kargo pantolonumun ceplerine tıkıştırıp ona göz kırparak Changmin'in yanına doğru geri geri adımladım.

"Bay Kim, Jungkook'a kanmayın. O böyle dekanlarla flört ederek kavgalardan sıyrılıyor. Sizi ayartmasına izin vermeyin." Changmin'in sözleriyle birlikte kan aniden beynime sıçradı. Sikik, kısık sesli bir şekilde oynaşmış olsak bile bizi duymuş olmalıydı, gerçi duyması da sikimde değildi ama bu lafı söyleme cüretinde bulunduğuna pişman edecektim onu.

"Eski dekanla içkiler içip okul çıkışlarında barlarda takılan kişi mi bunu söylüyor?!" diye tıslayarak uzanıp yakalarından çevirdiğim gibi ağzına sağlam bir yumruk indirdim. Vuruş darbemin şiddetiyle gerilerken eli patlayan dudağına kaydı. "Jeon!" Taehyung hışımla yanıma gelip belimden yakalayarak beni geriye çekti.

İçimde ona karşı birikmişlikleri tek bir yumrukla ödetmiştim. Dengesini kaybedip yere yığılması bu düşüncemi doğrulamıştı.

"Bırak, tutma ya, ağzını burnunu kıracağım onun!" diye bağırarak ellerinden sıyrılmaya çalıştığımda tutuşu daha da sıkılaştı.

"Changmin, revire git hemen." Taehyung'un gür sesiyle birlikte Changmin yerden kalkıp bana ölümcül derecede sert bir şekilde baktı.

"Gel lan! Bakma öyle it gibi, gel götün yiyorsa saldır hadi!" diye bağırarak Taehyung'un kollarına tırnaklarımı saplayıp bir yandan da elinden kurtulmak için debelenmeye devam ederken bacağımı kaldırıp ona tekme atar gibi uzanmaya çalıştım ama maalesef ki bacağım Changmin'e ulaşabilecek mesafede değildi.

"Kimi ayartmışım lan şu okulda! Ne gördün de bunu söylüyorsun şerefsiz iftiracı! Sikeyim bırak işte sen de Kim!"

Changmin kapıdan çıkıp sertçe kapattığında bana cevap vermediği için zaten öfkeliyken, bir de kapıyı çarparak kapattığı için daha da öfkelendim.

"Ben bu çocuğu dayak manyağı yaparım! O kapı götüne girsin!" diye haykırdığımda Taehyung kıkırdayarak kulağımın arkasını öptü.

Ellerini karnıma iyice dolayıp parmaklarını iç içe geçirecek şekilde birleştirdi. "Hırçınlığın çok hoşuma gidiyor, ama sakinleş artık. Gitti."

Kulağıma beni telkin edecek şekilde mırıldandı. Sıcak solukları tenime çarpıp geçerken burnunu saçlarımın arasında sürükledi. Göğsüm şiddetle yükselip iniyordu. Öfkeden kulaklarım ve ensem cayır cayır yanıyordu. "Tepemin tasını bir anda attırdı it herif ya. Siklemezdim normalde ama iftira atıyordu resmen. Sikerim onun iftirasını da onu da!"