3 - Biraz Daha Masaj

33.6K 3K 2.3K
                                    

Haiii, ben geldiiim.

Bol bol oy ve yorum istiyoruuum. Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Profesör Kim, çıkardığı dosyaları çantasına özenle yerleştirirken, bunu telaşsız bir şekilde yaptığını gördüm.

Bu yüzden herkes amfiden çıksa da, ben oyalanarak yerimden kalkmış ve basamakları son derece aheste bir şekilde inmiştim.

Çantasının fermuarını çekerken, bakışları bana doğru yükseldiğinde yarım ağız gülümsedim. O, ciddi ifadesini korudu.

"Bir profesör, öğrencisini tehdit etmemeli." Ellerimi ceplerime tıkıştırıp omuzlarımı dikleştirirken, son derece alay dolu bir sesle homurdandım.

Tek kaşı, hafifçe havalandı. Ardından masanın üstündeki çantasını müthiş bir hızla kaptığı gibi ayağa dikildi.

Tek eliyle ceketinin yakalarını düzeltirken, bana doğru sessizce yürüdü ve zemine vuran tok adım sesleri eşliğinde, tam önüme geçtiği gibi duraksadı.

"Bir öğrenci, profesöre karşı saygısızlık yapmamalı ve yerini, haddini bilmeli." dedi kararlı bir sesle.

"Geç bu nutuk ayaklarını profesör Kim, çocuk değiliz." dedim tek elimi cebimden çıkartıp ceketinin üstündeki tozu silkeler gibi pat pat vurdum.

Bakışları, omzuna vuran dövmeli parmaklarıma kaydığında dudaklarını sımsıkı birbirine bastırdı. Gözleri alabildiğine siyaha bürünmüştü.

"Boşalt amfiyi." diyerek kaşlarıyla çıkmam için işaret verdiğinde keyifle kıkırdadım. Elimi ise o esnada yavaşça fiyakalı ceketinden ayırmış, cebime geri yerleştirmiştim. "Dişlerimi dökecektiniz ya hani, o yüzden bekledim." dedim iğneleyici bir sesle.

Sözlerimi işittiği anda, dudağının tek kenarı miliklik yukarıya doğru kıvrıldı. "Bu cesareti nereden buluyorsun sen?"

"Sen değil, Jungkook. Jeon Jungkook adım." dedim ve duraksadım. "Sanırım profesör Kim, siz daima kuyruğunu bacakları arasına sıkıştırıp pısıp giden insanlarla karşılaşmışsınız. Cesaretli birini görünce böyle tepki verdiğinize göre." diye homurdandım.

"Daha birkaç saat önce adımdan sana ne sikik diyordun, ama şimdi ismini paylaşmaya karar verdin demek." diye bana laf soktuğunda piercingimi yavaşça emip sırıttım.

"Şu fakültedeki profesörlerin aksine, taşşaklı adamsın." diyerek ona göz kırpıp döndüğüm gibi sınıftan çıktım.

*

Ertesi gün|

Kum torbasını hunharca yumruklarken, bir alkış sesi işittim. Vuruş darbelerimin etkisiyle sarsılarak sallanan kum torbamı sarılırcasına durdurup soluk soluğa sesin geldiği yöne doğru çevirdim bakışlarımı.

Profesör Kim ile karşılaştığım anda şaşkınlıkla havalandı kaşlarım. Üstünde siyah Gucci eşofman takımı vardı.

"Beni mi takip ediyorsunuz yoksa?" diye soludum alaycı bir şekilde. Onu daha önce burada görmediğime emindim.

"Kendi spor salonuma gelmek en doğal hakkım değil mi?" Soruma soruyla karşılık verdi. Beklenmedik gerçekle karşı karşıya kalınca afalladım, ama bunu ona çaktırmaya niyetli değildim.

Yüzüme tembel bir gülücük yerleştirerek kum torbasına tekme atacağım mesafe kadar geriledim.

Bacağımı kaldırıp kum torbasına sol kısımdan sağlam bir vuruş yapıp ayak tabanımı zeminle buluştururken, "Fransızca hocasının bir spor salonu olması değil beni şaşırtan. Neredeyse 1 yıldır bu spor salonuna geliyorum ve sizi bir kere bile görmedim." dedim ima dolu bir şekilde.

MR MAFIA PROFESSOR • TAEKOOK +18 ✓Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz