27 - Ecelin Jeon Jungkook

25.3K 2K 1.7K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Yeni ficim VAGRANT REPAIRMAN'e de bakarsanız sevinirim.  Konusu böyle: 'Başını durmadan belaya sokan Jeon Jungkook ve onu koruyan serseri tamirci sevgilisi Kim Taehyung.' Ona da bekleriiim ehehe.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

Taehyung, odaya kahvaltı söyletip hazırlatmıştı ve seksten sonra tıka basa yemiş, kaybettiğimiz enerji takviyesini almıştık.

Sonrasında, telefonum Yoongi'de kaldığı gerçeği kafama dank edince, Taehyung ile okula geçmeden önce Yoongi'nin evinin önünde soluğu almıştık.

Taehyung, araçtan inince ayaklarımı yerden keserek beni kucağına almış ve Yoongi'nin bahçe yolu boyunca beni taşıyıp verandaya gelince indirmişti.

"Aslında okula geçince verirdi zaten telefonunu." diye söylendi Taehyung. "Ah seni zeki, bugün dersi yok beyefendinin. Boş gününde okula telefonumu bırakmaya hayatta gelmez o. Üstelik gece sağlam içtik. Kapıyı açacağına bile şüpheliyim."

Dudaklarını şişirerek zile basarken, "Kapıyı açmama ihtimalinin yüksek olduğunu bile bile mi geldik yani?" diye sorduğunda kıkırdayarak başımı olumlu anlamda salladım.

"Yedek anahtar falan yok mu sende? Ya da buralarda bir yerlerde?" Eğilip saksının içini ve ardından paspasın altını kontrol edip doğruldu. "Yokmuş." Kendi sorusuna kendi cevap verirken onun bu tepkisi karşısında sırıttım.

Zili yerinden sökmek istercesine basarken, "Aban aban, biraz daha aban." dedim dalgacı bir şekilde. "Kırayım mı kapıyı?"

Kaşlarım havalanırken ağzım aralandı. "Saçmalama, sokak kapısı öyle kolayca kırılmaz."

"Aracın torpidosunda silahım var, kapı kilidini sökecek şekilde şarjörü boşaltır, tekme atarım. Bum, açılır." dediğinde dudaklarımı büzerek ıslık çaldım. "Mafya olduğun gerçeğini bana hatırlattığın için teşekkür ederim taşşaklı sevgilim."

Dudakları beğeniyle bükülürken, uzandı ve elini belime dolayıp ağzımın ortasına derin, sulu bir öpücük bırakıp geri çekildi.

"Ben çok ciddiyim yalnız? Ya şimdi gidelim, sonra telefonunu getirince alırsın, ya da dediğimi yapıp ortalığı ayağa kaldırarak içeriye girelim. Sen istersen her türlü girerim ben bu eve."

Tek eli zilin üstünde sabitti ve elinin ayasını zile dayamış durmadan çalıp durmaya devam ediyordu.

"Yok yok, kapısını kırmak gibi bir çılgınlığa gerek yok. Okula geçelim şimdilik telefonsuz idare edeceğim mecbur." diyerek dudaklarımı büzüp ofladım.

Tam o sırada kapı açıldığında bakışlarım Taehyung'un yüzünden saparak kapıya kaydı.

Yoongi, göğsü çıplak bir şekilde kolunu kapı eşiğine yaslamış ve sadece başını görebileceğimiz ölçüde kapıyı aralamıştı. Saçları alnına yapışmış, terlemişti ve soluk soluğaydı.

Gözlerindeki öfkeyi buram buram hissettirirken sırıttım. "Günaydın uykucu kedi. Dün gece telefonum sen de kalmıştı. Onu almaya geldim."

Yoon beni öldürecek gibi bakmaya son verip kapıdaki elini çektiği gibi kapının sol köşesinde kalan portmantoya yöneldi. Askıdaki deri ceketinin ceplerini yoklarken, kapıyı itekleyerek iyice araladım.

Bakışlarım portmantonun önündeki Jimin'in ayakkabılarına kayınca ağzım kocaman açıldı. Yoon, yalnızca boxerlaydı. "Yanlış bir zamanda mı geldim ne?" diye homurdandığımda, Yoongi telefonumu iç cebinden bulmayı başardığı gibi bana döndü ve kapıyı sonuna kadar araladığımı fark edince burnundan sert bir nefes verdi.

MR MAFIA PROFESSOR • TAEKOOK +18 ✓Where stories live. Discover now