Paris'e Dönüş 25. Bölüm/Part 2

1.3K 120 59
                                    

Önemli not; Paris'te Gece Yarısı ve Hanzade hikayelerimin dedikodusunu yapabileceğimiz Discord hesabımızı kurduk ve açtık. Topluluğumuza katılmak isteyenler bu bölümün dış bağlantısına tıklayarak topluluğumuza ulaşabilirler, durumla ilgili sıkıntı yaşayanlar bana özelden de yazabilir :))


Bu bölüm efsane gençler ef-sa-ne! Lafı hiç uzatmadan bol satır arası yorumlarınızı ve +100 oy sınırımız olduğunu hatırlatarak sizi bölümle baş başa bırakıyorum.

Keyifli okumalar...


Part 1'den


...Derken önce onun, sonra benim telefonum deli gibi çalmaya başladı. Benim telefonum çantamın derinliklerindeydi ama Harvey tek hamlesiyle telefonuna ulaşmıştı. Ben çantamı ararken telefonum sustu sandım ama hemen ardından tekrar çalmaya başladı ve o sırada Harvey telefonunu meşgule attı. Hemen ardından tekrar çalmaya başladı.

"Ne oluyor?" Diye soludum telefonuma ulaşmaya çalışarak.

"Bilmiyorum." Dedi Harvey. "Şimdi de Nic arıyor."

Bu arada ben de telefonuma ulaşmıştım ama arayana yetişememiştim ve arayan Juliet'ti. Tam onu geri arayacakken Yağız'ın numarası yanıp sönmeye başladı bu sefer.

Harvey'nin ayağa kalkmasını takip ederek arkamı döndüm.

"Alo,"

"Binmemişsin!" Rahatlayan bir inleme kulağıma üfledi sanki.

"Neler oluyor Yağız?" Diye sordum merakla. Herkes dört koldan bizi arıyordu ve nedense bunun hayırlı bir sebebi olduğunu sanmıyordum.

"Baban." Dedi Yağız nefesini kontrol etmeye çalışarak. "Size bir sürpriz hazırladığını söyledi."

Kalbim sıkıştı. Olduğum yerde dönüp biraz ilerimde, ayakta duran Harvey'ye döndüm.

"Ne yapacak?" Diye sordum ürkek bir sesle.

"Yapmış." Dedi bunun üzerine Yağız. "Baban senin uçaktan dul ineceğini söyledi ama binmemişsiniz."

Bakışlarım odağını kaydırmış gibi hissettim. "N... Nas-" Birkaç nefes alıp kendime bu haber için izin verdim. "Nasıl?"

Ama cevabı Harvey verdi; üstelik ülkesinin yaşadığı dehşettin asal hedefleri olduğumuzu bilmeden.

"Hava korsanları Fransa uçağını kaçırmış." Dedi şaşkın ve meraklı bir şekilde. Daha ona ne diyeceğimi bilemeden Yağız'ın sözlerini duydum.

"Fransa'ya geleceğiniz uçağa tetikçi sokmuş."

Part 2


Ağzımdaki lokma büyüdü. Yutkunamadım. Masada duran bir bardak suyu titremeye başlayan ellerimle içerken yutkunmak için epey mücadele verdim kendimle. Suyu masaya geri bırakırken ayağa kalkıp balkondan sokağı inceledim. Mantıken babam uçakta olduğumuza emin olduğuna göre peşimize birilerini taktığını sanmıyordum ama yine de gözlerim sokağı taradı. "Başka bir şey söyledi mi peki?" Diye sordum Yağız'a.

"Çiftliği gözlüyorlar." Yiğit usulca fısıldamaya başladığında anlamıştım. Çok da rahat bir ortamdan aramıyordu beni. "Dikkat edin Eyşan; baban duraksızca saldıracak."

Paris'te Gece Yarısı (+18)Where stories live. Discover now