Neden Bölüm Gelmiyor; Açıklama

999 55 14
                                    

Merhaba arkadaşlar. Hikayenin son güncelleneme tarihine baktığımda fark ettiğim neredeyse iki haftadır buluşmadığımızı gördüm. Bu konu hakkında aslında instagramda detaylı bir açıklama da paylaştım ama beni oradan takip etmeyen birçok okuyucum olduğuna eminim. Zaten gelmeye devam eden yeni bölüm ricaları da bunun açık bir göstergesi. Aslında yazılı bir açıklama yapmayı planlamıyordum ama instagramdan takip etmeyenler bir yana özellikle duvarıma yazdığım açıklamaları da okumadınız ve ısrarlı ricalarınıza devam ettiniz. Bu yüzden ben de buraya bir açıklama borçlu olduğuma karar vererek sizlere bir açıklama yazma gereği duydum. 

Pek çoğunuzun bu açıklamayı yeterli bulmayacağınıza eminim ama lütfen yorum yaparken insaflı ve gönlü geniş cümleler tercih edin; rica ediyorum... Bir DEHB hastasıyım. DEHB nedir derseniz de hayatınızda pek çok kez duyduğunuz ve eminim pek çoğunuza da teşhisi konulan bir hastalık olduğunu söyleyebilirim. Tam açılımı Dikkat Eksikliği ve Hepiraktivite Bozukluğu. Kulağa haşarı çocukların hastalığı gibi geliyor. Belki hastalığın ilk evresi için bu deyim doğru olabilir ama benim yaşadığım durum hastalığın evrimleştiği bir dönem diyebilirim. Peki evrim geçirince ne oluyor? Size durumu şöyle söyleyeyim, (Tabii tüm bu açıklamaların deneyim üzerine yazıldığını, her dehb hastasının aynı kronik dönemlerden geçmediğini, her hastalığın ve hastanın kendine özel bir seyri olduğunu unutmayın lütfen.) Dehb'de olay kişinin ömrü boyunca harcayacağı enerjinin doğru kanalize olmaması, ömürlük enerjisini çocuklukta bitirip yetişkinlik dönemine hiç bırakmaması gibi düşünülebilir. Sürekli yataktayım ve donma etkisi yaşıyorum. Kalkamıyorum. Bunu  bataryası bozuk bir telefona benzetebiliriz. Zar zor %10'luk enerji biriktirip sadece markete gidip döndüğümde bile koca gün dinlenmek zorunda hissediyorum kendimi. Çünkü çok yorgunum. Hadi yorgunluğu kenara bırakalım ve yazmaya gayret edelim. O zamansa bambaşka sorunlarla karşılaşıyorum. Yazmayı çok seviyorum. Tahmin ettiğinizden de çok... Ama bu süreçte kendimi yazmaya ikna etmek... Yemeğimi yiyorum, önce bir dinlenmem lazım. Kalktığımda, önce bi' mutfağı toplamam lazım. Mutfak bitti, o zaman bir daha dinlenmem lazım. bir sigara molası (Sigara dostunuz değildir.). Sigara başımı döndürdü; biraz dinlenmem şart. Bilgisayarı açayım. Aaa, Müge Anlı bölüm yüklemiş, önce onu bir izliyim. (Onu da yapma diyebilirsiniz ama altını çizeyim. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu... Dikkattim kaydı oraya bir kere, izlemezsem aklım kalır. Dikkatimi toparlayamam....) Tamam her şey tamam, tüm ritüeller bitti mi? Bitti gibi, bir kahve koyayım. Kahve olurken arkadan şirinler çalsın. Kahve oldu ama bölüm devam ediyor, bölüm bitiversin. Ablam işten geldi, karnı aç. E ben de acıktım. Yemek faslı, yemek hazırladık, yedik, mutfak toplanmalı, sigara molası. Çok yoruldum... Dinlenme...  

Hadi bir daha dene bakalım. Bu sefer yazacaksın. Bilgisayarın başına geçme.. Donma etkisi... Toparlan! Müzik aç, müziğe odaklan. Biraz hikayeler üzerine düşün. bölümü aç, yazmaya çalış, bir kelime, iki kelime, üç kelime... Nihayet bir cümle.

İçeriden ablam sesleniyor. "Geç oldu, uyu artık."

Bütün konsantrasyonum gitti. Tüm ritüeller baştan başlamalı çünkü en başa döndüm. Bunu size nasıl açıklayabilirim bilmiyorum ama beni eski model bir çamaşır makinesine benzetebilirsiniz. Çünkü eski çamaşır makinelerinde elektirikler kesilip geri geldiği zaman devir başa atarmış ve tüm yıkama işlemi başa  dönermiş. Kısacası be şu ana bataryası bozuk bir telefon ve eski moda bir çamaşır makinesiyim. Bunlara bahane diyebilirsiniz ama YALVARIRIM DEMEYİN. Yıllarca bu yetkinsizliğim yüzünden tembellikle suçlandım ve kendimi anlatamadım.... Ya dikkat eksikliği de en basit psikolojik rahatsızlık, anlattığı çoğu şey abartı, demeyin. Dehb yüzünden intihar etmiş tanıdıklarım var. Pek çok hastalıkla sınanmış biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebiliyorum; Allah kimseye hastalık vermesin ama Allah kimseyi gerçekten beyin kimyasıyla sınamasın. En kötüsü o, gerçekten...

Madem böyle birisin niye yazmaya başladın da demeyin çünkü mutfağında iyi olduğum tek iş burası. Yazmayı falan da bırakmadım. Yazmaya devam ediyorum. Gayret halindeyim. İlaçlarımı aldığımda gayet konforlu bir hayat da sürüyorum ama şu aralar hükümetin ilaç teminindeki sistematik süreçleri yüzünden almam gereken ilaca bir haftadan fazladır ulaşamıyordum. Kullandığım ilaç yeşil reçeteli (Reçetenin rengini net olarak öğrendim.) Ve ben bu ilacı alamadığım için bir haftadır ataksi geçiriyorum. Baş dönmeleri ve bulanık görmeler yaşıyorum. Feci bir baş ağrısı çekiyorum ama nihayet dün ilaçlarımı yazdırabildim ve daha da önemlisi temin edebildim. Bugün üçüncü dozu alacağım inşallah ve birkaç gün içerisinde toparlanıp yazmaya devam edeceğim. 

Konunun başına dönelim; İlaç temini konusunda neredeyse her ay bu tarz sıkıntılara maruz bırakılabiliyorum. O yüzden beni instagramdan takip ederseniz, bu tarz sıkıntılar olduğunda rahatlıkla videolu açıklamalara ulaşabilirsiniz. Dış bağlantılara insta profilimi bırakıyorum.

En kısa sürede buluşmak ümidiyle :))

Paris'te Gece Yarısı (+18)Where stories live. Discover now