9. Bölüm

5K 202 161
                                    

Hello bayanlar baylar! 💜✌️ Tuhaf bir bölüm oldu doğrusunu söylemek gerekirse. Bir noktada psikolojik hatta ama beğeneceğinizi düşünüyorum. Sadece son iki bölüm kadar uzun değil ama tatminkar olduğuna sizi temin ederim. 🌼💜💫

Beni yorum ve beğenilerinizden mahrum bırakmayın. 🙏 Gerçekten, çok rica ediyorum bu konuda. 🐣Her bölümü ısrarla okuyan en az 150 kişi var ama beğeniler 15 bile değil. Bu hiç adil değil doğrusu... 

Sizi seviyorum ve ricamı dikkate alacağınızı umarak keyifli okumalar diliyorum 💜😘 

Sizi seviyorum ve ricamı dikkate alacağınızı umarak keyifli okumalar diliyorum 💜😘 

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

9. Bölüm

Boğazıma batan rahatsız bir his vardı. Yutkunurken boğazımdan dikenli tel kayıyormuş ya da bir bıçakla soluk borum boydan boya yarılıyormuş gibi. Huzursuzca kıpırdandım. Dilim kurumuştu; ağzımı kapatarak yutkunmaya çalıştım ama ağzımdan boru çıkıyordu. Parmağımda bir mandal takılıydı ve periyodik aralıklarla öten dıt sesi sinirimi bozuyordu. Etrafıma bakındığımda evde olmadığımı fark ettim. 

Bir hastane odasındaydım. Kalp ritmimin bozulduğunu öten ekrandan fark ettim. Periyodik yükselen çizgi şimdi, deprem yakalamış sismometre gibi inip çıkıyordu. Yatakta doğrulmaya çalışsam da mümkün değilmiş gibi hissediyordum. Zira boynumu hareket ettirmek ve hatta sabit tutmak bile muazzam acı veriyordu. Serbest elimle boynumu yoklarken koşuşturan adım sesleri odama daldı. Bir doktor ekibi karşımdaydı. Şaşkınlıkla donakaldılar. 

"Uyanmışsınız Bayan De La Cour." dedi içlerinden en telaşlı görüneni heyecanla. Yatağımın başına gelip boynumu kontrol ederken dokunduğu bir yer yüzünden hassasiyetle gerildim. "Şah damarınız büyük hasar almıştı." Dedi doktor acı kasılmamı hissederek. "Ama diktik." 

Elimle boruyu işaret ettim. Konuşabilir miydim bilmiyorum ama boğazımı yarıp ciğerlerime inen o boru canımı yakıyordu. 

Doktor kararsız kaldığı birkaç saniyenin ardından başımın üstünde doğrulunca gözlerimi kapattım. Gırtlağımdan sarkan bir boruyu çekeceklerdi. Pek hoş bir tecrübe olacağını sanmıyordum. 

"Bakalım kendiniz nefes alabilecek misiniz?"

Ağzımı açtım ve milim milim kayan boruyu öğürerek çıkarttım. Midem bulanıyordu ama kendimi tuttum. Bu harabe boğazla kusarsam bir de onun için operasyona girmem gerekirdi. 

Hava kaçıran bir top gibi tıslıyordu nefesim ama ölmemiştim.

Ve esasında öleceğime emindim.  "Teşekkürler," diye fısıldadım. Zaten daha da fazla sesim çıkmıyordu.

"Konuşmak için acele etmeyin." dedi içeri giren bir başka doktor. "İyileşmeniz biraz sürecek." Başımı salladım hafifçe ama öğrenmem gereken bir şey vardı. 

Paris'te Gece Yarısı (+18)Where stories live. Discover now