Bölüm Başı Notu: Selam fındık fıstıklar! 💜🧡 Hepiniz yeni bölüme hoş geldiniz. Yine uzun bir bölümle karşınızdayım. Esasında çok daha uzun olacaktı ama dipsiz bir kuyu gibi yazdıkça madene iniyordum; o yüzden bir yerde kestim. Çok alakasız bir yerde kesmemiş olmayı umuyorum ama dediğim gibi fazla uzun olmuştu ve dahasına gerek yoktu.
Bu arada Tiktotan gelen arkadaşlar bi' tanesiniz! Hikayeye çok güzel yorumlar yaptınız ve harika isimleri olan kütüphanelere eklediniz. Hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bal olsaymışsınız, petek olsaymışsınız. 🧚♀️Çok uzattığımın farkındayım ama şunu da belirtmeden geçmek istemiyorum; GEÇMİŞ OLSUN BEBEKSİLER! Lanet sınav bitti ve kurtuldunuz. Umarım hepiniz istediğiniz bölümleri kazanır ve geleceğe sağlam bir adım atarsınız. 💪 Kazanamamış da olabilirsiniz ama unutmayın ki siz denediniz. Ne demiş Samuel Beckett; Hep denedin. Hep yenildin. Olsun. Yine dene. Yine yenil. Daha iyi yenil. ✌️💪
Siz çok kıymetlisiniz; akrabalarınızın ve arkadaşlarınızın kıyaslamalarından daha değerli, aldığınız puan ya da sıralamadan çok daha önemlisiniz . Unutmayın! 🧡🥰💜
Ve unutmayın, yorumlarınızı çok ama çok bekliyorum 🙏 😊😊😊
Keyifli okumalar dileyerek susuyorum artık
11. Bölümden
"Dur Zoe," dedi. Kulaklarımın tırmalandığını hissettim. Zoe demişti, değil mi? Uçurumdan yuvarlanmak gibi bir histi bu... Zoe, Zoe... "İnme." Dedi otoriter bir sesle. Adımdan sonra bir de arabaya mı kilitleyecekti beni? Yuh artık! Tüm gün bir arabanın içinde kilitli bir halde onu mu bekleyecektim?! Zoe olarak...
Şükür ki kapımı açtı. Elinde bluetooth kulaklık ve bir telefon vardı. "Bunları tak." dedi. "Toplantıyı dinlemeni istemiyorum."
Güvenmiyordu, haliyle.
Sonra elime uzanınca yüzümü buruşturdum. Yanındaydım ya işte, kelepçeye ihtiyacı var mıydı? "Ceketini çıkar,"
"Yanından kaçacak değilim." dedim. Tokat gibi bir cevapla karşılık verdi.
"Geçen gün kaçtığın yer tam olarak yanım değil miydi?"
Evet... O konuda... Dudağımı ısırdım; çıkarttığım ceketin altından bileklerimizi kelepçelerken çıkmam için önümden çekildi. Ayağımı arabadan sarkıtmış ama asfalta çıkmamıştım bile.
Çok uzun boylu bir şey değildi; esasında çıtı pıtı bile sayılabilirdi ama beyaza yakın sarı saçları ve bir gök kadar berrak mavi gözleriyle büyüleyiciydi. "Harvey," dedi. Kendinden emin adımlarla Harvey'ye doğru geliyordu. "sevgilim," diyerek sarıldı.
YOU ARE READING
Paris'te Gece Yarısı (+18)
General FictionBu hikayenin bazı bölümleri pornografik ve vahşi olacaktır ve pornografiye zaman zaman gifler de eşlik edecektir. Rahatsız olacakların hikayeyi okumaması önerilir. - - - Paris'te Gece Yarısı kimlerle konuştuğuma dikkat etmeliydim. Kimin işine burnum...