MOSKOW

9.1K 301 25
                                    

Odaya yeniden döndüğümde güneş çoktan doğmuştu.

"Hazan neredesin her yerde seni aradım"
"Biraz hava almak için dışarı çıktım"
"Psikolog geldi seninle konuşmak istiyor. Ivan gidip doktoru çağır."

Çok geçmeden odanın içinde bir ordu gibiydik. Psikolog, Doktor, Anna , Ivan, Ruslan
Hepsi gözümün içine bakıyordu.
Doktor muayene ettiğinde durumumun gayet iyi olduğunu söylemişti. Ruhum aynı fikirdi değildi.

Sıra psikoloğa geldiğinde odanın içindeki herkesi hızlıca gözleriyle taradı.

"Bize biraz izin verir misiniz"

Herkes adımlarını kapıya çevirdiğinde, beni duyan Ruslan şaşkınlıktan olsa gerek uzun bir süre hareketsiz kaldı.

"Ruslan sen kalır mısın"

Durup psikoloğa baktım.

"Tabii bir sakıncası olmayacaksa"

"Siz kendinizi nasıl daha rahat hissedecekseniz."

Psikolog yatağımın başucundaki tekli koltuğa oturduğunda, Ruslanda camın önünde ayakta dikiliyordu.

Sessizliği ilk bozan Doktor oldu.

"Nasıl hissediyorsun kendini Hazan"

"Yorgun, 2 aydır uyumamış gibi uykusuz"

Gözlerim Ruslana döndüğünde, başı dışarıya dönüktü.

"Son günlerde seni mutsuz eden şeyler mi yaşadın"

"Bir çaresizliğin içinde gibiydim,umutsuzluk nefes almamı engelliyordu"

"Bu yüzden mi hayatına son vermek istedin, seni bu karara iten neydi"

"Anneme tutkuyla aşık olan babam, onun ihanetiyle kendini astı"

Yüzünü bir hışımla bana dönen Ruslanın bakışları beni korkutsada devam ettim

"Annemi öldürmeyi bile geçirdim aklımdan"

"HAZAN SUS!"

"Siz karışmayın lütfen Ruslan Bey"

Psikoloğa eliyle kapıyı işaret etti.
"Çık!"

Hastasını nöbet halinde odada bırakıp çıkmıştı.

"Nasıl yaparsın bunu ya!"

Gözlerinde öfkeyle karışık, hayal kırıklığı vardı

"Ruslan senin tedavi olman lazım görmüyor musun hastasın sen!"

"Kes sesini!"

"Yaptığı hiç bir hata bir annenin öldürülmesini normalleştiremez!"

Söylediğim son cümle bütün öfkesini arşa çıkardı.

Köşede duran sandalyeyi alıp kapıya fırlattığında devamının geleceğini anlamıştım.
Yataktan çıkıp hızlıca yanına gittin, tek amacım onu biraz olsun sakinleştirebilmekti.

"Dur, sakin ol"

Omzuna koyduğum elimle birlikte beni de ittirip, odadan çıktı.

Koşarak odaya giren Annayla Ivan neler olduğunu anlamamıştı.

"İvan çabuk Ruslanın peşinden git kendine ya da birine bir şey yapmasına mani ol"

Sözümü emir gibi algılayan Ivan çabucak çıkmıştı odadan.

İstemsizce akan gözyaşlarımın ne yeri ne de zamanıydı.

***

Hastaneden taburcu olduğumda, bir düzüne korumayla Moskova'ya getirilmiştim. Uçakta İvan ben ve Anna dışında iki koruma daha vardı, Ruslan ortalıklarda görünmüyordu.

BALERİNOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz