Henüz küçücük bir kız çocuğuyken, müzik kutusunun içinde dönen balerini gördüğüm anda karar vermiştim bu işi yapmaya. Şimdi de pointimin iplerini Dünyanın en iyi sahnesinde, Bolşoy'da gösteri yapmak için bağlıyorum. Bu gün benim en büyük hayalimin gerçekleşeceği gündü.
Heyecandan titreyen bacaklarımı dizginleyemiyordum, derin nefesler alıp vermekte bu heyecanımı yatıştırmıyordu, o sırada gösterinin ikinci partında solo yapacağımız partnerim Maxim geldi, Maxim Rustu ve bir çok kez Bolşoy'da sahne almıştı bu yüzden pekte heyecanlı sayılmazdı.
"Bütün koltuklar dolmuş hatta Çarın koltuğu bile"
Çar, Rus imparatorlarına verilen isim, Çarın koltuğuda sahnenin tam karşındaki özel olarak ayrılmış loca kısma verilen ad, çok zengin olmak bile orada oturabilmeye yetmez, devlet başkanı ya da çok özel biri olmak gerekir. Bunu duymak hali hazırdaki heyecanımı daha da arttırmıştı. Aceleyle koşup perdenin arkasından salona baktığımda gözlerime inanamamıştım. Salon hınca hınç doluydu.
Saklanırcasına perdenin arkasından salona bakarken arkamdan gelen Maximi farketmemiştim, nefesini ensemde hissetmemle aniden sıçradım.
"Sakin ol! bu halin beni de geriyor ve eminimki seni sahnede havaya atıp tutacak kişinin gerilmesini istemezsin Hazan" Maxim kendini beğenmiş bir ukaladan daha fazlası değildi, ama beni her zaman tutabilecek iyi bir baletti.
İşte sahnedeydim ve 15 senedir beklediğim perde sonunda açılıyordu.
Gösteri benim solo dansımla başladı, tam beş dakika sahneyi yalnız doldurduktan sonra ekibin devamıyla birlikte ilk partı kusursuz bir şekilde atlatmıştık. Heyecanım dinmişti ve ikinci part için kesinlikle daha rahattım.
İkinci parta ekiple birlikte başladık, gösterinin son beş dakikasıydı artık ve ben finali yapmak için sahne arkasında sıramı bekliyordum.
İçimde sonunda hayallerimi gerçekleştirmenin verdiği haz vardı, birazdanda hakettiğim o alkışları alacaktım.
Derin bir nefes alıp girdim sahneye. Her şey sorunsuz gidiyordu, sahnede dansımızla kavuşamayan iki aşığı anlatıyorduk Maximle
Kendimi geriye doğru verip Maximinde üzerime kapandığı sahnede seyirciye arkasının dönük olmasından yararlanıp kulağıma doğru fısıldadı "tadını çıkar"
Bu yaptığı bütün konsantrasyonumu bozabilirdi, gösteriden sonra ona gününü gösterecektim.
Sona doğru yaklaştığımızda Maximin beni yukarayı fırlatacağı kısma gelmiştik, bacağımı omzuna koymuştum, diğer bacağımdan beni ittirip havada ters bir şpagat açmamı sağladı, tekrar düzelip bir bacağımı beline sardım, Maxim belimden tutup beni yukarıya fırlattı.
Kendi etrafımda dönerken, duyduğum sesin ne olduğunu bile algılayamadan sırt üstü yere kapaklanmıştım.
Gözlerimi zar zor araladığımda her yer bulanıktı, nerede olduğumu ne olduğunu algılayamıyordum, sanki biri beni kucağında bir yere taşıyor gibiydi, duyulur duyulmaz bir ses geldi kulaklarıma, yabancı bir ses.
"Sen artık benim müzik kutumun balerinisin"
- Neden ben de bir şeyler karalamayayımki dedim ve buradayım, umarım hikayemi beğenirsiniz.
Olumlu olumsuz bütün yorumlarınız benim için kıymetli, lütfen yorumlarda düşüncelerinizi belirtin
