Başarılı bir cinayet büro komiseri olan Miray, yardımcısından gelen yeni bir cinayet ihbarı ile harekete geçer. Ancak işler bu sefer onun için diğer çözdüğü dosyalar kadar kolay değildir. Bir uçurum kıyısında sırlarla çevrili bir ölüm zinciri... Çok...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başkomiserin odasına girdiğimde selam verip hemen konuya girdim. "dün ki patlama neydi öyle?"
Başkomiser bir iç çekti. "işi bitti arabayla işte."
"ya da köşeye sıkıştığını anladı. Arabadan bir şey çıkacağına o da emindi. Yakalatıp açık vereceğime yok edeyim dedi."
Başkomiser ağır ağır kafasını salladı. "ilk başta takır takır giden şu dosyanın haline bak. Bir halt kalmadı elimizde."
Üzüntü ile bir nefes verdim. Ama diyecek bir şey bulamadım.
"hiç mi bir hareket yok Miray?" diye sordu başkomiser.
Utançla kafamı önüme eğdim. "yok başkomiserim."
"kapatmamakta kararlıysan başka dosyalar da üstlen o zaman bundan bir şey çıkmıyor nasılsa. Bir yıl oldu neredeyse başka bir olayla ilgilenmiyorsun sen."
Ağır ağır kafamı salladım. "peki. Bir dahaki herhangi bir bağımsız cinayet dosyasını bana verin."
Başkomiser tam bana bir şey demek için ağzını açmıştı ki telefon çaldı. "cinayet masası, Onur başkomiser buyurun."
Kısa bir süre karşıyı dinledi ve "anladım." diyerek telefonu kapattı ve ayağa kalktı.
"ne oldu başkomiserim?"
"kalk yeni ihbar var."
"farklı bir ihbar mı yoksa dosya ile ilgili mi?" diye endişe ile sordum.