Başarılı bir cinayet büro komiseri olan Miray, yardımcısından gelen yeni cinayet ihbarı ile harekete geçer. Ancak işler bu sefer onun için diğer çözdüğü dosyalar kadar kolay değildir. Bir uçurum kıyısında sırlarla çevrili bir ölüm zinciri. Çok sevdi...
Bölüm şarkımız; Model - Ağlamam Zaman Aldı Okurken dinleyebilirsiniz :)
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın :)
Keyifli Okumalar.
Kurgunun instagram hesabı: @ucurumkatiliofficial
🔪🚨⚰️
UÇURUM KATİLİ 15. MEZARLIK
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mezarlığa geldiğimde arabayı park edip aşağı indim ve içeri girdim. Bir kere gelmiş olmama rağmen hala unutmadığım mezarının yerini hemen buldum.
Ama birisi Emre'nin mezarına kapanmış ağlıyordu. Karanlıkta kim olduğunu seçemiyordum. Yaklaştığımda adım seslerimi duyup kafasını kaldırdı. Gördüğüm suret ile olduğum yere çivilendim.
"Eda!"
Mezarın üstünden kalkıp dizlerinin üstünde bana baktı. Mezarlığın içindeki beyaz aydınlatmalar sayesinde anladığım kadarıyla gözleri ağlamaktan kızarmıştı. "ne işin var senin burada?"
Bir şey demiyordu öylece yüzüme bakıyordu. "Emre'nin mezarının başında ne işin var Eda?"
Bir iki adım daha yaklaştım. "cevap versene Eda. Niye bana buraya geleceğini söylemeden gizlice geldin? Niye için çıkana kadar ağladın?" mezarın üstünde bakışlarımı gezdirdim. Gözlerim dolmuştu. Az önce Eda'nın mezarın üstüne kapandığı görüntüyü hatırladım. Titreyen sesimle konuştum "niye Emre'ye sarıldın?"
Ayağa kalktı ve bana yaklaştı "çünkü senin yüzünden yaşarken sarılamadım."
"ne diyorsun sen?"
"şunu diyorum" hışımla bana daha da yaklaştı. Gözlerindeki o saf nefreti gördüm.
"sen elimden almadan önce ben deliler gibi aşıktım Emre'ye!"
Duyduklarıma inanmakta güçlük çekiyordum. Açıkçası inanmak da istemiyordum. "eda... sen..."
"ben ya! Ben! Aşıktım kızım ben Emre'ye. Deli gibi hem de. Sen aldın elimden, seni seçti. Ama ben gene sevgimden vazgeçemedim. Yıllardır eziyeti yaşatıyorsunuz bana. Ben ona bir kere bile huzurla sarılamadan toprağa verdim onu. Neden girdin ki hayatımıza? Seni o gün, orada, o arkadaş grubuna dahil etmeseydim hiç görmeyecekti Emre seni!"
Kendime geldikten sonra sessizliğimi bozup özgüvenle karşısına dikildim. "ağzınla söylüyorsun. Beni o arkadaş grubuna sen dahil ettin. Ben bir seni tanıyordum. Bir de Can'ı. O gün oraya gelmek istemedim, "çok güzel olacak masadaki herkes en fazla bir kişiyi falan tanıyor hep beraber birbirimizin arkadaşlarıyla tanışacağız. Sen de Can ve benim arkadaşım olarak gel işte" dedin! Ben istemedim. Beni zorla götürdün oraya. Şimdi Emre ile tanıştık vesaire diye beni suçlayamazsın!"