Bu bölüm upuzun bir flashbackden oluşuyor.
Nihat İlhan-Benimle Gül, Bu
Keyifli okumalar.
🔪🚨⚰️
UÇURUM KATİLİ
35.TESADÜF
İç çektim ve Hale benim yüzüme bakarken ben bakışlarımı Semih'e çevirdim.
"yirmi bir, yirmi iki yaşlarımdaydım tanıştığımızda, hatta o kadar garip oldu ki tanışmamız. Sonra sevdik, çok sevdik hem de. İçime çektiğim oksijenin dahi ciğerimi delip geçtiği, her yanımın kırıklarla dolu olduğu şu hayatta kalbimde öyle güzel çiçekler açtırmıştı ki. Sonra hayatımın en baş köşesine yerleşti. Günler günleri kovaladı derken ben Ankara'ya gittim eğitim için. Döndüğümde baktık ki biz çok ayrı kaldık, yapamıyoruz böyle, gerçi biraz da bu işin bahanesi oldu ama aynı eve çıktık. Ben onunla öyle aynı çatı altına girince aile nedir onu öğrendim. Ailesiyle tanıştım. Kardeşim oldu, abim oldu. Annesi annem oldu. Babası hep mesafeliydi ama bilirim zor durumdayım desem koşar gelirdi. Böyle geçti yıllarımız işte. Mutlu, huzurlu, eğlenceli, güvenli. Tanıdığım en merhametli adamdı. Çok komikti. Beni sevgiyle sarıp sarmalayışının tarifi yoktu. Yıllarımız geçti birlikte. Biz de evlenecektik. Hatta evlilik teklifi bile matrak olmuştu. Her şeyim olmuştu o benim."
Ben duraksayınca Hale söze atıldı. "evlenemediniz mi?"
Dolu gözlerimle kafamı iki yana sallayınca. Hale sanki kendi acısını unutmuş gibi meraklı tekrar sordu. "ne oldu peki?"
"öldü."
"Semih'in iki metre gerisindeydi cansız bedeni."
"sonra ben hiçbir şeysiz kaldım."
Hale öylece yüzüme bakıyordu. Ne diyeceğini bilemez haldeydi. Bir şey demesine gerek de yoktu. Onu zor durumda bırakmadan ben lafa girdim. "yani seni anlarım, hem de çok iyi anlarım. Şu an da anlıyorum. Ne hissettiğini bilmiyorsun, karmaşıksın. Hatta belki bizzat gözlerinle görmüş olmana rağmen kabul dahi edemiyorsun. Sonradan vuracak."
"Bilmiyorum." bakışlarını bir kez daha Semih'in cansız bedenine çevirdi.
Gerçeğine bakıyordu. Yüzleşmekten korktuğu gerçeğine.
"Kabullenmek çok zor değil mi?" diye sordum. Ben de bakışlarımı aynı noktaya çevirdim, sanki Semih'in yanında cansız yatan Emre'yi de şimdi orada görüyordum. "Çok zor." dedim. "Zor ama inan bana bir daha gelmeyeceğini ne kadar erken kabullenebilirsen her şey daha tahammül edilebilir olacak."
Hale yutkundu ve ardından kafasını önüne eğdi. Kaçıyordu. Bir süre daha kaçacaktı. Ta ki kaçtığı her şey üstüne yıkılana kadar.
Onu biraz kendiyle baş başa bırakmak istedim. "Sen burada otur. Ben de işimin başına döneyim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UÇURUM KATİLİ
Mystery / ThrillerBaşarılı bir cinayet büro komiseri olan Miray, yardımcısından gelen yeni bir cinayet ihbarı ile harekete geçer. Ancak işler bu sefer onun için diğer çözdüğü dosyalar kadar kolay değildir. Bir uçurum kıyısında sırlarla çevrili bir ölüm zinciri... Çok...