Salih savcı gözlerini kısarak bana baktı. "Sen hayırdır bir süt dökmüş kedi oldun. Ne bu sakinlik? Hatalarında veya saçmalıklarında sesin içine kaçıyor herhalde?"

Ellerimi iki yanımda yumruk yaptım. "Sinirimi kontrol altında tutmaya çalışıyorum ve saygımı kaybetmek istemiyorum. Bana zorluk çıkartmayın."

Salih savcının bir şey söylemesine fırsat kalmadan başkomiser söze girdi. "Salih yeter. Derdin ne bilmiyorum ama dur da bir kafamızı toplayalım. Belli ki başka bir iş var işin içinde." Dedi ve bakışları ile dikkatlice etrafı taramaya başladı. Semih'i arıyordu.

"Kafa toplayacak bir şey yok Onur. Başından beri ortadan kaybolan telefon kayıtları var, Semih bunları rahatlıkla yok edebilir çünkü elinin altında. Kaldı ki bu kayıtları Miray hep ona aldırttı. Ya da katilin kendini bu kadar iyi saklaması, dosyanın bizzat içindeydi, atacağımız her adımı bildiğinden kendini sakladı, hedef şaşırttı." Haklı nedenler sunduğunu sanıyordu ama değildi.

Gözlerimi kısıp kafamı hafif yana eğdim. "Peki savcım... Berat'ın cinayet akşamı burada olduğuna dair baz istasyonu bilgilerini bize Semih getirtti değil mi? Sonradan Berat'ın açığa çıkıp, her şeyi ötmesinden korkacak olsa neden en başta o kayıtları yok etmek yerine bize getirdi? Berat'ı kucağımıza direkt Semih verdi. Hedef şaşırtacak ya da telefon kayıtlarını silmeyi akıl edecek, kendini bu kadar iyi saklayacak kadar zekice davranan bu adam, suç ortağını başından beri saklamaz mıydı? Ya da şunu sorayım, biz bir kişinin peşinde olduğumuzu sanırken cinayeti aslında iki kişinin işlediğini açığa çıkartan kişi Semih'ti. Neden kendini bile bile ateşe atsın?"

Salih savcı çatık kaşları ile yüzüme bakarken Onur başkomiserin yüzünde ise küçük ama hoşnut bir küstah gülümseme vardı.

Salih savcı cevap veremeyip sessizliğini sürdürürken ben yüzümde samimiyetten uzak donuk bir gülümse ile tek kaşımı kaldırıp bir iki adım ona yaklaştım.

"Demek ki bazen küçük kızlarda gözden kaçan küçük detayları fark edip, karışıklıklara netlik sağlamaya yardımcı olabiliyormuş değil mi? Siz ne düşünüyorsunuz savcım?"

Salih savcı mümkünmüş gibi kaşlarını daha çok çattı ve sessizliğini hala korumaya devam etti. Benim gülümsemem ise yüzüme daha çok yayılırken kafamı aşağı yukarı salladım. "Ben de öyle düşünmüştüm."

Onur başkomiserime döndüm. "Semih'i bulmalıyız başkomiserim."

Salih savcı yanımızdan biraz uzaklaşmışken başkomiserim iyice yanıma yaklaştı ve fısıldayarak konuştu, belli ki Salih savcının duymasını istemiyordu. "Semih, aradığımız ikinci kişi olabilir mi Miray?"

Gözlerim boşluğa daldı.

"Son beş gün dahil olmak üzere maktulün bütün telefon kaydı silinmiş komiserim."

"ne demek kayıt silinmiş Semih!"

"Biz de anlayamadık komiserim. Bütün telefon kaydı silinmiş. Tekrar tekrar denedik, bir şekilde ulaşmaya çalıştık ama maalesef"

~

"Ne oldu komiserim. Dosyayla ilgili bir gelişme mi var? bu, bugün maktulün defterinden kopardığınız numara değil mi?"

"Evet. Ama sorun şu ki numara kullanıma kapatılmış. Bu numaranın kim tarafından kullanıldığını bulmamız lazım Semih."

"Tamam komiserim siz hiç merak etmeyin ben vakit kaybetmeden çalışmaya başlar buldururum."

~

"Komiserim cinayet silahı uzun namlulu bir görev silahı. Beretta model silahlar sivil kullanıma yasak, kullanılsa bile koruyucu ile kullanılabiliyor diye biliyorum."

UÇURUM KATİLİWhere stories live. Discover now