15 ⋆is there someone else?⋆

496 48 7
                                    

×Bölümü medyadaki şarkıyla
okumanız tavsiye edilir.

jeonjungkook:
so young bana baloya birlikte gitmeyi teklif etti. ne desem bilemiyorum.

roseanne çevrim içi

roseanne:
ne güzel işte, zaten bunu istiyordun.

jeonjungkook:
evet, istiyordum.
ama artık değil.

roseanne:
neden? yoksa hoşlandığın başka biri daha mı var?

roseanne:
ders çalışmak ve büfeyle ilgilenmek haricinde pek fazla vaktin yok sanıyordum ama gönül işlerinde hızlı gibisin.

jeonjungkook:
hayır. sorun şu ki,
hoşlandığım biri zaten varmış
ben bunu yeni fark ediyorum.

jeonjungkook:
ve bu kişi so young değil.

roseanne:
onunla mutlu gibiydin, geçenlerde büfenin oradan geçiyordum ikinizi gördüm gülüşüyordunuz.

jeonjungkook:
o gün bu yüzden mi gelmedin?

roseanne:
evet.
rahatsız etmeyeyim dedim.

jeonjungkook:
ah tanrım, roseanne...
jisung'a gülüyordum ben, so young'la gerçekten iyi arkadaşlar ve baya eğleniyorlar. istemsizce beni de güldürdüler. yoksa mükemmel bir muhabbet dönmüyordu.

jeonjungkook:
neden açıklama gereği duydum bilmiyorum.

roseanne:
ben de.

jeonjungkook:
ana konudan sapıyoruz.
ben baloya başka birini davet
etmek istiyorum.

roseanne:
bunu önceden düşünmeliydin.

roseanne:
kızı bu teklifi yapmaya sen cesaretlendirdin belki de. onu yüzüstü bırakmamalısın.

jeonjungkook:
sanırım haklısın, aramızdaki yanlış anlaşılmayı böylece düzeltmeyi umuyorum.

jeonjungkook:
peki, sen?

roseanne:
ben? :)

jeonjungkook:
kavalyen olacak mı?

roseanne:
ihtiyacım yok.

jeonjungkook:
ah tanrım.. ben tam bir aptalım.
değil mi?

roseanne:
evet.

jeonjungkook:
çok sağ ol, reddetmen gerekirdi!
okul birinciliğini kazanmak için gündelik hayatımda nelerden vazgeçiyorum bir bilsen...

roseanne:
yo :)

jeonjungkook:
kime teklif etmek istediğimi
merak ediyor musun?

roseanne:
doğru söyleyeyim mi?

jeonjungkook:
lütfen.

roseanne:
hayır.

jeonjungkook:
neden ki :/

roseanne:
çünkü biliyorum.

jeonjungkook:
umarım yanılmıyorsundur.

roseanne:
genelde yanılmam. :)

jeonjungkook:
bunu bilmek güzel. :)

jeonjungkook:
ha, ayrıca. neden bu saatlere kadar uyanık kalıyorsun bilmiyorum ama önemli bir sebebi yoksa uyumalısın.

jeonjungkook:
bunu benim söylemem çok ironik biliyorum ama yine de..
neyse iyi uykular, tatlı rüyalar rosé.

roseanne:
iyi uykular, bay asla uyumayan jeon okul birinciliğine oynayan jungkook.

görüldü 03.45

roseanne çevrim dışı

*

jungkook

"Yine kiminle yazışıyorsun? Çok sırıtıyorsun, tüm dişlerini görebiliyorum."

Jisung'un sesini duymamla birlikte mesaj kutusunu kapattım.

"Seninle alakası var?" Son zamanlarda davranışları acayip sinirlerimi geriyordu.

Hava yağmurluydu. Bu sebeple normal günlerden çok daha az müşteri geliyordu, saatlerdir boş boş oturuyorduk. Sinek avlamak deyimi, durumumuza mükemmel uyuyordu. Ancak her şeye rağmen işin yoğun olmaması demek Jisung'un da çene çalması demekti. Hava kasvetliydi, düşüncelerim birbirine geçmişti bir de Jisung... hiç çekilmezdi.

"Ah, tanrım! Bu veletleri anlamıyorum. Liseyi bitireli neredeyse 1 yıl olması gerekirdi, sınıfta kalmasaydım.. Abilerinden biraz örnek almaya ne dersin dostum?" Uzunca esnedikten sonra devam etti. Alkol kokusu burnuma kadar gelmişti. "Böyle abuk subuk şeylere vakit ayırmak zaman kaybıdır. Saygı ifadesi dahi kullanmıyorsun ama bu adamdan öğrenecek çok şeyin var!"

Gözlerimi devirdim, kafasının kıyak olduğunu düşünmek istiyordum aksi halde çok kötü bozuşacaktık.

"Tüm işi bana yığıyorsun farkında mısın bilmiyorum ama.." başımı ellerim arasına alıp masaya yaslandım. Hâlâ konuşmaya devam ediyordu. "Siparişlere gidip gelmen neden o kadar uzun sürüyor? Kim bilir ne yapıyorsun fırsattan istifade?.."

"Jisung," dedim sinirime hakim olmaya çalışırken. "Sen de neleri tolare ettiğimi çok iyi biliyorsun. Rica ederim, tartışmayalım. Kırarım seni."

Kahkaha attı, alkollü olduğuna iyice emin olmuştum; bu haline çok da yabancı sayılmazdım gerçi.

"Bilmez olur muyum Kookie..." dedi arkasına yaslanıp. "Bugün Min Hee ile konuştum bir de ne öğreneyim, ayrılmak istiyormuş! Ah tanrım, hepiniz üzerime gelmek için varsınız sanki." Başını masaya bıraktı, sızmak üzere olduğunu sesi mırıltıya dönüşünce rahatça anlamıştım. "Seviyordum onu... Neden.. Ben, eksik miyim Jungkook? Evet, evet.. eksiğim ben..."

Gözlerimi devirdim. "Hayır, Jisung mükemmelsin. Ama belki birkaç tahtan eksik olabilir. O kadar olur." Dediğime istemsizce kıkırdadığımda, ondan yanıt olarak sadece sesli bir horultu gelmişti.

Derin bir nefes verdim kapıya doğru ilerlerken. Tüm gökyüzünü aydınlatan şimşekler ve yağmurun rahatlatıcı sesi... Kafamı cama yaslayıp yağmur damlalarının süzülüşünü izledim bir süre, ne kadar da ilginçti her şey. Az bir zaman sonra mezuniyet balosu yapılacaktı, liseden mezun olacaktım ve yıllardır hazırlandığım o sınava öyle ya da böyle girecektim.

Ve her şeyden sonra gelecek olan değişime hazır olup olmadığımı kestiremiyordum.

xoxo

xoxo

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
prom queen ✘ rosékookWhere stories live. Discover now