6 ⋆city of solitude⋆

859 63 12
                                    

jeonjungkook:
sanırım senin sorununu çözdüm.
bunu sen aktif değilken yazıyorum çünkü inkar edeceğini biliyorum.

jeonjungkook:
bugüne dek sana gerçekten hiçbir art niyet olmaksınız yaklaşan olmamış, dediğin doğru.

jeonjungkook:
o gün dediklerini çok düşündüm, sana nasıl güvenmemi bekleyebilirsin ki demiştin. haksız değilsin, güvenmesen de sorun değil. hatta bu temkinlilik sana hayatta pek çok şey kazandırır.

roseanne çevrim içi

jeonjungkook:
ama aynı zamanda kaybettirir.

jeonjungkook:
ben, önünde oturduğun dükkanda bir çalışanım. sana burada oturamazsın gibi bir şey söyleyemem ama yardımcı olabilirim.

jeonjungkook:
çok temkinlisin, fazlasıyla hem de.
sana göre kimse sana iyi niyetle yaklaşamaz, bir nedeni vardır ki seninle iletişime geçsin. kabuğuna çekilmişsin.

jeonjungkook:
öğle yemeklerinde, teneffüslerde, okul giriş ve çıkışında yalnızsın. ağlarken bile. yemek yemiyor olduğunu kimse fark etmedi mi? kimsenin umrunda değil misin?

jeonjungkook:
bu yalnızlığı sen tercih ediyorsun roseanne.

jeonjungkook:
ben sana hiçbir çıkar gözetmeden mesaj attım. yemek yemiyordun ve her gece ağlıyordun, kimsenin umrunda değil belki hatta senin bile. ama benim umrumda. kendini hayattan bu kadar izole edemezsin.

jeonjungkook:
senin gibi birinin bu şekilde
yitip gitmesi dünya
için büyük bir kayıp olur.

roseanne:
bana acıma.
eğer kardeşsek falan söyle, gerçekten. başka bir nedeni olamaz bu ilginin.

roseanne:
sürekli senin gibi biri deyip duruyorsun.
belki farkında değilsin ama kendimden çok sıkıldım.

roseanne:
ne olacağını sanıyorsun?

roseanne:
bakıcılıktan sıkılmayacağını mı? tanrı aşkına... bu hep taraflı yürüyecek. her ihtiyacım olduğunda yanımda olabilecek misin? önünde sonunda yalnız kalan yine ben olacağım. beni boşu boşuna konfor alanımdan çıkarmış olacaksın! sana ihtiyacım olacak ama sen gideceksin. sonra ne olacak? bana bunun garantisini verebilir misin?

jeonjungkook:
neyin?

roseanne:
beni yalnız bırakmayacağının?

jeonjungkook:
seni yalnız bırakmayacağım.
arkadaşlık demek budur.
hem belki benim de
sana ihtiyacım olur.

jeonjungkook:
içeri gelir misin?
sana bir şey göstermek istiyorum.

gönderildi 02.45

roseanne çevrim dışı

*

rosé

Tüm o konuşmalardan sonra, onu görmek istemiyordum. Gerçi buna tam olarak istememek denemezdi, onun yanındayken üzerime ilginç bir borçluluk hissiyatı düşüyordu. Ve ben bu histen nefret ediyordum.

Birkaç adımın ardından dükkana girdiğimde beni karşılayan sıcak hava soğuktan buz kesilen ellerimi ısıtmıştı. Kışa yeni giriyorduk ancak hava ciddi anlamda soğuktu. Benim için çok da fark etmiyordu gerçi.

prom queen ✘ rosékookWhere stories live. Discover now