7 ⋆back to black⋆

775 55 9
                                    

×Bölümü medyadaki şarkıyla
okumanız tavsiye edilir.

jeonjungkook:
koridorda gördüm seni az önce, kulaklıkların takılıydı öyle havalı yürüyordun ki beni görmedin :)

jeonjungkook:
her neyse bugün öğle yemeğini birlikte yiyemeyeceğiz diyecektim. kusura bakma, ne olur ne olmaz dolabına yiyecek bir şeyler bıraktım, yemekhane yemeğini sevmezsen getirdiklerimi ye.

jeonjungkook:
ye dedim ama bu bir emir değil,
yemeni istiyorum yani.
yesen güzel olur.

roseanne:
neden, bir sorun mu var?

jeonjungkook:
hayır, yok.

görüldü

jungkook

"Yazın çok güzel ve özenli." diyordu masama oturmuş defterlerimi karıştırırken. "Yazı güzelliği ve zeka ters orantılı diye düşünürdüm..."

Yaklaşan sınavlardan dolayı bu öğle arası ders çalışmak için sınıfta kalmaya karar vermiştim. Ancak Roseanne sınıfı resmen basmış ve sıralardan birine tüm eşyalarını yaymıştı.

Gözlerimi devirdim. "Farklı zeka tipleri var, herkes aynı değil."

Elindeki defterleri yavaşça bıraktı ve masadan indi. Arkası bana dönüktü ancak onun da gözlerini devirdiğini hissetmiştim.

"Neden yemekhanede yemiyorsun?" Diye sordum o, dolabına bıraktığım paketi getiririp diğer tüm eşyalarının yanına bırakırken. "Onları sınıfına geri taşımak zor olacak bu arada."

Omuzlarını silkip benim sıramdan oldukça uzak olan sırasına oturdu. Konuşmuyor yalnızca yemeğini yiyorken bir süre onu izledim. Sınıf sessizdi. İkimizden başka kimse yoktu. Yavaşça kitabıma döndüğümde zihnimin bu denli boş olması ilginç bir şekilde şaşırtıcıydı. Bakışlarımı pencereye yönelttim. Gökyüzü masmaviydi. Bulutlar oradan oraya hareket ediyor, ara sıra güneşin önüne gelip aydınlık gökyüzünü kısa bir anlığına karartıyordu. Her şey çok güzeldi, fazlasıyla güzel.

"İşte bu durumu çok seviyorum," dedi aniden. Ona dönmemiştim. "Hiçbir şeye cevap verme zorunluluğun yok. Gereksiz kimse yok. Boş muhabbet yok. Samimiyetsiz ilişkiler yok... Yalandan bir gülümsemeye muhtaç kimse burada yok."

Ona döndüm. "Burada yeme sebebin bu mu yani?"

Dolu ağzıyla gülümsemeye çalıştı. "Hı hı."

Yeniden önüme döndüm. Ona anlam vermekte zorlanıyordum. Tanımasanız kibirli biri olduğunu rahatlıkla söyleyebileceğiniz, soğuk ve ilginç biriydi. İnsanlarla arasına kalın duvarlar koyuyordu ve bundan gayet memnun gözüküyordu. İnsanları iyice tanımadan hiçbir arkadaşlık girişiminde bulunmayan ben bile bu enteresan karakterin dünyasına girmeye, bir şekilde karşı koyamamıştım ve şimdi bu durum beni endişelendiriyordu.

"Akşama bir partiye gideceğim."

Beklemeden cevapladım. "Peki."

"Küs müyüz?" Ne?

"Hayır, nereden çıktı?"

Ben soruma cevap beklerken birdenbire karşımda belirdi, kollarını sıraya dayayarak hemen önümde çömeldi. "Neden bana bakmıyorsun?"

Dikkatimi çekebilmek adına kafasını yana doğru eğdi. Bu yakınlıktan hoşlanmamıştım, burnuma mango aromalı parfüm kokusu gelirken arkama yaslandım ve kollarımı göğsümde birleştirdim. "Parfüm, ozon tabakasına zararlı."

Aniden ayaklandı. "Ah tanrım! Her neyse. Eve gidiyorum ben."

Tam sınıftan çıkarken sordum. "Nasıl yani? Bu kadar kolay mı?"

Arkasını dönerek gülümsedi. "Bazen kötü şeylerin bile iyi tarafı olabiliyor biliyor musun Jungkook," dedi. Gözlerinin nemli olduğunu sesindeki kırgınlıktan fark etmiştim. "Sınıf 3'ten So Young demiştin değil mi? Ayarlayacağım onu sana."

Şaşırmıştım, ağzımı açıp bir şey söylememe fırsat vermeden sınıftan çıktı.

*

roseanne:
ütülü gömlekleri çok severim biliyor musun? bana ilgili birilerinin hâlâ olduğunu anımsatırlar.

roseanne:
öznli yazıları da çok severim aslında. sana zeka konusunda yalan söyledim. bu kadar düzenli oluşunu çoook takdir ediyorum.

roseanne:
ben de ütüleyeceğim gömleklerimi söz!

roseanne:
bir sözüm daha var...

roseanne:
unuttum :D

roseanne:
sen şu an iştesin değil mi.?
doğru gece mesaisi..
daha sonra yazazirm
yazarım*
bye.

gönderildi 23.50

roseanne:
ah evet... hatırladım nasıl hatırlamam!
seo young mu, so young mu evet biri vardı.

roseanne:
onu sana ayarlayacağım Jeon Jungkook!

roseanne:
benim insan kaçırma gibi ilginç özelliklerim vardır. yok, yanlış anlaşılmasın şimdi ben onları kaçırmıyorum onlar kaçıyor! :H
:D*

roseanne:
So Young'un nesinden hoşlandın mesela? ağırbaşlı bir kız mıdır?
muhtemelen benim tam zıttımdır.

roseanne:
olsun! sen, ilk ve yek arkadaşım Jeon Jungkook!
tek*

roseanne:
sana bu iyiligi borcukyum gercektne bunu coktan hak ettin.

roseanne:
tamam bugun sana kirilmis olabiklirim ama onemli degil. olur oyle seuler :)

gönderildi 00.34
okundu 01.20

xoxo

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız, tahminlerinizi merak ediyorum <3

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız, tahminlerinizi merak ediyorum <3

prom queen ✘ rosékookWhere stories live. Discover now