61.Bölüm 🖤 Siyah ve Beyaz

8K 1K 90
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🖤

Arkadaşlar, lütfen kusura bakmayın. Bu hafta bayram haftası olduğu için bölüm birazcık gecikti. Ancak hikayemizin bütün bölümlerini tamamlamak üzereyiz. Belki iki belki üç bölüm kaldı. Veda etmekte zorlanıyorum, diyebiliriz. Anlayış göstereceğinizi umuyorum. Şimdiden teşekkür ederim.

61.Bölüm

Gözlerimi puslu bir gerçeğe açtığımda kalbim hiç olmadığı kadar büyük bir acı içinde kıvranıyordu. Lucifer'in, şimdiki adıyla Stolas'ın gerçekte bende bıraktığı iz tahmin edilemeyecek kadar fazlaydı.

Haklıydı. Biz melekler birini sevdiğimizde ondan asla vazgeçemiyor, onu istesek de göğsümüzden koparıp atamıyorduk. Sevmek, bir insan aklının alamayacağı kadar sevmek, sadece bizlere özgüydü.

Lucifer'i yüzbinlerce yıl sessiz, sedasız kendi halimde sevmiştim. Onunla olabilmek için ona rakip olmuş, her zaman bir gölge gibi takip etmiştim. Ve bu durum benim sonumu getirmişti.

Hala Stolas'ın kucağında, yarı baygın bir haldeydim. Ağzımda acımsı bir tat, yüreğimde büyük bir yangın vardı. Çevremizi kuşatan sinirli kalabalığın, şaşkınlığa uğramış gözlerin hayal meyal farkındaydım.

"Çekilin!" dedi Stolas. Sadece birkaç saniyeliğine bayılmış, olmalıydım.

Ramiel ve Uriel biraz uzağımızda, Metatron ise tam karşımızdaydı. Kıpkırmızı olmuş gözlerinden öfkesinin boyutunu çıkarmak mümkündü.

Diğerleri de buradaydı. Penemue, Abaddon, Kasyade, Hadriel... Uzun zamandır görmediğim kişiler hem bana hem de Stolas'a şaşkınca bakıyordu. Zamanında ölmüş olması gereken bir melekle, karanlığın efendisi Stolas'ın Cennette ne işi olduğunu sorguladıkları belliydi.

"Geri durun!" dedi Stolas. Bir zamanlar ipeksi olan ses tonu karanlığın gücüyle şahlanmıştı.

"Lucifer!" dedi Metatron. "Burada olmaman gerekirdi. Kuralları delmenin cezasını en iyi sen bilirsin."

"İsmim Stolas!" dedi katı bir ses tonuyla. "Ve benim kurallarımı delmenin ne demek olduğunu da bugün sen çok iyi öğreneceksin!"

"Hazel'in parmağındaki yüzüğe güveniyor, olabilirsin." dedi. "Ama unutma! Burada senin isteklerin geçerli değil."

"Haklı olabilirsin. Benim isteklerim burada geçerli değil. Ama senin de isteklerin geçersiz. Baş melek olabilirsin fakat benim karanlığım karşısında bile gücün fazlasıyla zayıf."

Metatron hırlar gibi bir ses çıkardı. "Yüz yıllardır senden çok daha güçlüyüm."

Stolas sırıttı. "İstediğin kadar ben en yüce meleğim diye dolan! Benim karşımda hala bir hiçsin."

"Bizden ne istiyorsun Metatron?" dedim. Ses tonum dikkatli çıksa da bana yaptığı ihaneti hala unutmuş değildim.

"Ben sadece görevimi yapıyorum, Hazel. Lütfen bunu kişisel algılama. Bir şeytana ve onun aşığına bu dünyada ihtiyaç yok."

"Buna sen değil, Tanrı karar verir Metatron. Bunu unutma!" dedi Stolas.

Buradan nasıl çıkacağımızı, meleklerin bizi nasıl göndereceğini merak ediyordum. Büyük bir yasağı delmiştik ve bunun cezası kesinlikle yok olmaktı.

Sadece Metatron olsaydı, buradan çıkmak Stolas için çocuk oyuncağı olabilirdi. Ancak diğer meleklerin de burada olması hiç iyi değildi. Stolas'ın beni Cennetin en üst katına hangi cesaretle çıkardığını anlayamıyordum. Hem Cennetin en kadim ağacı olan bilginin meyvesinden yemiştim.

CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin