11.Bölüm 🖤 Park

14.3K 1.2K 211
                                    


Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🖤


11.Bölüm


Suratına hala alık alık baktığım için sırıtması genişledi. "Kötü bir varlık olduğum bir gerçektir. Fakat baştan çıkarıcılığımın önüne kim geçebilir?"

Değişen görüntüler beni allak bullak ederken yeniden başımın döndüğünü hissettim. Az evvel içtiğim sıvının acı tadı ağzıma geliyor, sanki beni içten içe zehirliyordu. Sanmak fazla gelirdi. Bir şeytan içecek olarak zehirden başka ne sunabilirdi?

Şiddetli bir öksürük dalgası boğazımı hareketlendirdiğinde, beni ilgiyle izlediğini biliyordum. Daha dün iğrenerek baktığım yaratığın, şimdi sahip olduğu ilahi güzelliği kabullenemiyordum.

Birkaç dakika sonra kendime geldiğimde daha iyi hissediyordum. Daha güçlü, daha enerjik ve daha farklıydım. "Bu ne tür bir illüzyon böyle?" diye sordum. "Her şey nasıl olur da kısa sürede böyle bir değişime uğrayabilir?"

"İçtiğin karışım sayesinde buraya adapte olmanı sağladım. Şaşıracak bir durum göremiyorum."

"Ben buraya adapte olmak istemiyorum. Evime dönmek istiyorum."

"Buradan çıkmanın bir yolu yok."

"Sonsuza kadar burada ve seninle hapis hayatı mı yaşayacağım?"

Omuz silkti. "Sonsuza kadar değil... Öldüğün an cennete gitme ihtimalin var. O zamana kadar cehennemin tadını çıkarmanı istiyorum."

"Öldüğüm an mı?" Sorular kafamda dönüyordu. "Yani hala hayatta mıyım?"

"Evet." diye onayladı. "Kalbin hala atıyor."

"Öyleyse neden buradayım? Gitmeme izin veremez misin?"

Kaşlarını çattı. "Kuralları belirleyen ben değilim. Söylediğim gibi birileri seni cehenneme sürgün olarak yollamış."

"Kim, neden beni buraya göndermek istesin ki?"

Başta ailem olmak üzere kimsenin böyle tuhaf şeylerle işi olmazdı. Hayatım farklı insan gruplarını barındıracak kadar süslü de değildi. İş ve ev arasında mekik dokurken ailem dışında görüştüğüm nişanlımla, birkaç arkadaşım vardı. Hepsi işinde gücünde, kendi halinde insanlardı.

"Sorularının cevabını ben de merak ediyorum. Kitabımı çalan biri var ve ben ona çok kızgınım." Ayağa kalktığında sorulardan sıkılmış görünüyordu.

Kusursuz duruşu ve tehlike dolu bakışları beni bir kez daha afallatırken, "Sana yemek göndermelerini söyleyeceğim. Daha sonra etrafı incelemek için çıkarsın. Burada yatmaktan paslandığını düşünüyorum." dedi.

"Nasıl göründüğü umurumda bile değil. O yere bir daha adımımı atmam!"

Sanki normal bir şeyden bahsediyormuş gibi, "Cehennem gazabına uğrayan ruhları mı diyorsun?" diye sordu.

"Sanırım." diye mırıldandım.

Gülümsediğinde bunun sahte bir mimik olduğundan emindim. "Çok üzgünüm. Keşke sana daha iyi bir cehennem hizmeti verebilseydik."

"Benimle alay mı ediyorsun?"

"Sabretmek yerine kaçmasaydın o manzarayı zaten görmeyecektin. Başına buyruk hareket etmenin sonucu aptal sonuçlara ulaşmaktır!" Nefes verdi. "Dışarı çıktığında o yeri bir daha görmeyeceksin."

CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin