39.Bölüm 🖤 İblis Tepesi

11.6K 1.1K 107
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🖤

Not: Yeni bölümü beğeni ve okunma sayısına göre güncelliyorum.

39.Bölüm

!!!+18!!!

1 Ay Önce

"Ortadan kaybolduğumuz için durum biraz garip kaçmadı mı?" diye sordum.

"Bu anı öyle uzun zamandır bekliyorum ki protokoller umurumda bile değil!" Kıkırtım Stolas'ın ağzının içinde yok oldu.

O saniyeden sonra kainatın geri kalanı bizim için haritadan silindi. Dudaklarımı büyük bir açlık ve ustalıkla keşfetmeye başlayan Stolas kollarından birinden destek alarak üstüme tamamen uzandı.

Parmaklarım geniş omuzlarında gezinirken bu anın mükemmelliğinde boğuluyordum. Dili dudaklarımı ıslatıyor, dilimle oynuyor, beni baştan çıkarmanın bir yolunu buluyordu. Yapabildiğim tek şey bu arzu dalgasına kapılmak ve ona karşılık vermekti.

Stolas'a karşı oluşan duygularımın, Dylan'a olan duygularımla alakası yoktu. Dylan bir arkadaşın verdiği güveni ve samimiyeti verirken kendimi güvende hissederdim. Ancak Stolas ile daha yeni tanışmama ve onun kimliğini bilmeme rağmen içimde ona karşı bilinmez bir güven duygusu vardı.

Yeni yeşeren hislerim sanki bir bomba gibi patlıyor, göğsümde atan kalbimi sıcak şeylerle kaplıyordu. Stolas'a bu kadar kısa zamanda aşık olduğuma inanamıyordum.

Parmaklarının boynumda gezinmesi, yanaklarıma öpücükler koymasına gözlerimi kapatarak karşılık veriyordum. Onu kucaklayabildiğim kadar kucaklıyor tuhaf bir özlem duygusuyla kutsanıyordum.

Çok garipti. Bu uğursuz yerde değil kutsanmak sadece lanetlenirdiniz.

Stolas'ın dudakları yüzümün her santimini okşadı. Boynumda oyalanırken ellerinin aşağılara kayarak gelinliğimi oluşturan kumaş parçalarına gitti. Tiz bir yırtılma sesi kulakları doldurduğunda göğüslerime dokunan bir serinliğe esir oldum.

Meme uçlarım serin havanın ve arzunun getirdiği sebeple dikleşerek havaya uzadığında Stolas onlara yavaşça dokundu. Hem boynumu öpüyor, hem de kulağıma fısıldıyordu. "Işığım!" dedi içten bir tonla. "Senden başka hangi varlık bu kadar güzel olabilirdi?"

Soruyu bana mı yoksa kendisine mi sorduğu muamma idi.

Usul usul göğüslerime indi ve meme uçlarımı büyük bir açlıkla emmeye başladı. Yumuşak dokunuşları yakıcı bir hal almaya başlamıştı. Bir göğsümden öbürüne uzanan zaman diliminde asla bıkmıyor, onları dakikalarca seviyordu.

Gözlerim bu zevkli dokunuşlarla kayıyor, kimi zaman metrelerce yukarıdaki tavanın cam pencerelerinden süzülen ışığın oynaştığını seçiyordum.

Stolas'ın ellerime bile gelmeyen ensesindeki kısa saçlarla oynarken Stolas'ın göbek deliğime dokundurduğu öpücükle irkildim. Çıplaklığımdan hem utanıyor, hem de onun bir sonraki dokunuşunu merakla bekliyordum.

Oysa yıllarca sevgilim olan Dylan ile hiç böyle şeyler hayal etmemiştim. Ufak öpücükler, minik dokunuşlar dışında birbirimize günah arzularımızı hiç fısıldamamıştık. Çünkü nasılsa evlenecek bir gün bunları yaşayacaktık!

Bu hayallerin geride kaldığını Stolas bacaklarımı ısırmaya başladığında fark ettim. "Yatağımda başkasını düşünmek yok!" dedi uyarıcı, muzip bir tonla. "Sana tanıdığın bütün herkesi unutturmaya yetecek kadar zamanımız var, sevgilim." Göz göze geldiğimizde yeşil bakışları vücudumun her zerresinde dans ediyordu.

CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin