57.Bölüm 🖤 Boşluk

7.9K 1K 93
                                    



57.Bölüm

Stolas kıkırdadı. "Merak etme, bu işlediğimiz ilk günah olmayacak."

"Biliyorum, Dina her şeyi açıkladı. İnsanların Cenneten kovulmasına ben sebep olmuşum. Ancak nasıl olduğunu açıklamadı. Sen açıklar mısın?"

"Açıklayacağım, meleğim. Ancak şimdi yapmamız gereken bir şey var."

Yutkundum. "Yukarı çıkmak mı?"

"Evet, yukarı çıkmak!" Soğuk ürperti içime işlerken böyle bir şey yapmam beni ebediyen Cehenneme sürüklerdi. Ancak boynuma dolanan yılanı okşarken asıl evimin zaten Cehennem olduğunu biliyordum.

🖤🖤🖤

Cennetin 1.katından ayrıldığımızda sadece bir saat geçmişti. Metatron ile geldiğimiz bulutsu yere geri dönmüş, bizi karşılayan meleğin yanından geçiyorduk. Ancak bu kez yanımda Metatron değil, Cennetin baş düşmanı Stolas vardı.

Gergin dolu dakikalardan sonra kendimi yere atıp ağlamamak için zor tutuyordum. Heyecan ve stres seviyem o denli güçlüydü ki tırnaklarımı avuç içlerime geçiriyor, dikkatli olmak için kendime sayısız telkinde bulunuyordum.

Keyfi yerinde olan kişi Stolas'tı. Boynumda dolanmış soğuk varlığı beni boynumdan kalçalarıma dek sarıyordu. Kuyruğunun ucu izin verseydi eğer kanatlarıma dahi dolanabilirdi. Ancak uçmam icap ettiği için bunu yapmamıştı.

"Beni bıraktığını sanıyordum." İmalı konuşmamın tek nedeni içine bulunduğumuz ciddi ortamı yumuşatmaktı. Amacım Cennette şeytana dolanmış bir vaziyette olduğumu unutmaktı.

"Seni bırakmam için beni yok etmeleri gerekir!" Çatallı dilini kulağımın tam dibinde duyabiliyordum. "Sana kalman için ısrar etseydim ebediyen benden şüphelenecektin. Şimdi ise buradayız. Hafızanı geri alacak, ebediyen benim olacaksın!"

"Hafızamı geri almasam da ebediyen seninim, Stolas." Dudaklarımı yaladım. "Çünkü haklıydın."

"Ne demek bu?" Sorusu dikkatliydi.

"Cennette bile olsam burası sen olmadan bir Cehennem. Sana bu kadar kısa zamanda nasıl bu kadar bağlandım bilemiyorum ama içimde sensiz işkence çeken bir ruh var."

"Şş, sevgilim!" Fısıldaması yılan formunda olduğu için daha farklıydı. "İşkence çeken ruhlar biz değil, bize bu acıyı reva gören kişiler olacak. Eve döner dönmez hepsini özel hazırladığım zindanlar bekliyor!"

O kadar tehlikeli, o kadar gizemli konuşuyordu ki Cennetin orta yerinde işkenceden söz ederken bile şehvetli bir baştan çıkarış söz konusuydu. Birkaç günlük ayrılığımız bile bende derin bir özlem oluşmasına neden olmuştu. Şimdi her sözünde böyle yanıp kül olmam nedensiz değildi.

"Sabırlı ol, Hazel." dedi. "Evimize döndüğümüzde bütün zaman ayaklarımızın altında uzanacak! Kaybettiğimiz binlerce yılı milyonlarca yılda doyuracağız."

Yutkundum. Garip konuşmanın başka yerlere gitmemesi için konuşmayı değiştirmeye karar verdim. "Şimdi ne yapacağız?"

"Kapılardan geçtik. Şimdi göğüs boşluğuna atlayacağız."

"Y-Yapamam." dedim. "Kanatlarımı kullanmayı henüz bilmiyorum."

"Biliyorum, bu konuda kendini sudan çıkmış bir balık kadar acemi görüyorsun. Fakat inan bana bu senin iç güdülerinde var. Ne kadar süre önce melek olduğun fark etmez. İstediğin anda uçmak senin doğanda var."

"Bu konuşmaları yapsak bile korkumu nasıl yeneceğimi bilmiyorum. Tereddütlerim var."

"Tamam, pekala." dedi yumuşak bir tonla. "Adım adım gideceğiz. Sadece senden bana güvenmeni ve inanmanı istiyorum."

CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin