55.Bölüm 🖤 Göğün Cazibesi

8K 1K 193
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🖤

Not : Bölümleri beğeni ve okunma sayısına göre güncelliyorum.

55.Bölüm

Yağmurun sesi kulaklarımı dolduruyordu. Bardaktan boşanırcasına aşağı inen damlalar pencereleri dövüyor, fırtına yüklü bulutlar şehri gök gürültüsüyle sarsıyordu. Göğün delindiğine yemin edebilirdim.

Stolas salonu terk ettiğinden beri şok içindeydim. Benden bir anda ayrılmaya karar vermesi beni savunmasız bırakmış, beni oturduğum koltuğa adeta çivilemişti. Daha kim olduğumu bile bilmezken Stolas ve Cennet arasında kalmıştım.

Stolas'a tam olarak güvenemiyor, söylediği gibi her cümlesinde kuşku duyuyordum. Bir ömür daha doğrusu sonsuz bir ömür güvenmediğim biriyle geçer miydi?

Benimle ilgili kafasında ne planlar döndürdüğünü bilmiyordum. Isadora tarafından kurban edilmeme bile sebep olan oydu. Güya ışığımı korumak için plan yapmıştı ancak bu durum da meçhuldü.

Daha dün tanıdığım Metatron'a da yüzde yüz güveniyor değildim. Fakat kabul etmek gerekirdi ki o bir melekti. Evrenin en güvenilir kişilerinin başında o geliyordu. Bana kanatlar vermiş, Cennete çıktığımda af dilenmem için yol göstermişti.

Ama doğru şeyi seçeceğimi bile bile kalbim neden kırk kat düğümle bağlanmış gibi acıyordu. Nefes almak zorlaşmış, sanki her şey anlamını yitirmişti.

Dizlerimin bağı çözülmesine rağmen zorla da olsa ayağa kalktım. Bir karar vermiştim. Cennete yükselecek gerçekte kim olduğumu öğrenecektim. O zaman parçalar yerine oturacaktı. Gerçeği bilmeden ne Stolas'a güvenebilir, ne de kendim olabilirdim.

Yanaklarımın ıslaklığını el çabukluğu ile temizlediğimde Stolas salonun girişinden bana baktı. Ne karar verdiğimi benden iyi biliyordu.

"Gidiyorsun!"

Başımı olumlu anlamda salladım. "Gidiyorum."

Yutkunduğunda yüzünde gerçek bir hüzün vardı. Madem şartlar beni seçim yapmaya zorluyordu. Bunun için savaşacaktım.

Hala alışamadığım, sadece birkaç saattir bende olan kanatlarım reflekslerimle kıpırdandı. Sırtıma sabitlenmiş yeni bir organ gibiydi. Alışması güç ancak sırtımda ağırlıklarını hissetmek muazzam bir duyguydu.

Kapıdan geçmeden Stolas'ın çekilmesini bekledim. Gözleriyle önce beni daha sonra sırtımdaki pembe - beyaz renkteki kanatlarımı taradı. "Onları nasıl kullanacağını biliyor musun?"

"Tahmin edebiliyorum ama alıştırma yapmakta fayda var gibi." Sesim olabildiğince düz çıkıyordu.

"Kanatlarını çırpmak kolunu oynatmak kadar basittir. Eminim çabuk alışacaksın. Hatta Cennete çıktığında çoktan öğrenmiş olursun."

"Anlıyorum." dedim. Söyleyecek başka bir şey bulamıyordum.

"Kendine dikkat et, Hazel."

"Sen de Stolas!"

🖤🖤🖤

Stolas'ın bahçe kapısından çıkar çıkmaz Metatron ile göz göze geldim. Beni büyük bir sükutla bekliyor hiçbir şey söylemiyordu. Sadece inci dişlerini göstererek gülümsedi. "Doğruyu seçeceğini biliyordum, Hazel."

Yutkundum. "Bir şey seçtiğim yok. Kim olduğumu bulmak için Cennete geliyorum."

Sırıttı. "Stolas'ın senden böyle kolay vazgeçmesi tuhaf değil mi? Senin için çabalamadı bile!"

CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin