51.Bölüm 🖤 İki Aşık

10.2K 1K 47
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🖤

Not: Bölümleri beğeni ve okunma sayısına göre güncelliyorum.

51.Bölüm

(+18)

Ilık dudaklar, dudaklarımı bulduğunda dünya çevremizde dönerek değişti ve bir fırtınanın ikimizi karanlığa sürüklediğini hissettim. Derin bir uykuya dalar gibi Stolas'ın beni alıp götürmesine izin verdim.

Geldiğimiz yer Stolas'ın odasıydı. İri çıraların tutuştuğu duvarlar, çevremizi bir çember gibi sararken aslında onu ne kadar özlediğimi daha yeni fark ediyordum. Kollarımı ona doladığımda kendimi istemsizce Stolas'ın kucağında buluverdim.

En derinden gelen karanlık bir sesle, "Hazel!" diye fısıldadı. Bu tını tüylerimi ürpertirken aynı zamanda Stolas'a derin bir arzu duymamı sağlıyordu.

Tüm zamanların en baştan çıkarıcı varlığıyla beraber olmak bile günahı çağırırken ismimi onun ağzından duymak beni derinlemesine kışkırtıyordu.

"Stolas." diye mırıldandım. "Seni özledim."

Bir tüy gibi beni kollarında yatağına taşıdı ve sırtım rahat çarşaflarla birleşti. "Ben de seni özledim, sevgilim." Boğuk mırıldanması yeniden dudaklarımı içmesiyle son buldu.

Ağır ağır fakat gittikçe ateşlenen bir öpücük seline kapılmamız uzun sürmedi. En korkutucu rüyalardan en tehlikelisine geçmek kadar nefesimi kesen bu dokunuşlara son verme niyetinde değildim.

Fakat ağzımdan, "Ben o melek değilim." lafı istemsizce döküldü. Kimsenin yerine konmak istemiyor, ruhumun saf bırakılmasını arzu ediyordum.

Stolas yavaş bir nefes alarak dudaklarını dudaklarımdan kopardı. Sanki bunu yapmak ona işkence veriyordu ve o beni öpmeyi bırakmak istemiyordu. Fark ediyordum ki ona ne kadar kızarsam kızayım onu öpmeyi bırakmayı ben de istemiyordum.

Düşüncelerimi duyarak gülümsedi. "Bu inadına rağmen seni sevmeyi asla bırakmayacağım, Hazel." dedi. "Çünkü ben en çok bu inadını özledim."

Sözün üzerine tepeden tırnağa gözle görülür bir şiddette titredim. Stolas halime kıkırdarken beni kendine çekerek iyice sarıldı. Üstüme tamamen uzanarak yüzünü boynuma tamamen gömmüştü.

Neyden sonra kendini benden kopardığında, "Sen ne olmak istersen ben seni kabul ederim." dedi. Yeşil gözlerinde sıcak bir meltemin hayali söz konusuydu. "Melek ya da şeytan, istersen daha önce görülmemiş bir yaratık ol! Sana olan sevgim değişmeyecek!" dedi.

"Önemli olan benim ne olduğum değil, Stolas. Beni başkasıyla karıştırman sinir bozucu."

Dudaklarını yaladı. "O kişinin sen olduğunu bal gibi biliyorsun."

"Sadece ufak bir rüya gördüm."

İç çekti. "Madem o melek değilsin, tamam. Geçmişini reddetmek istiyorsan, sadece insan hayatını baz alıyorsan bunu da kabulleniyorum. Sen sadece yirmi beş yaşındasın. Benim de karımsın."

"Teşekkür ederim." dedim.

Stolas'ın beni yeniden öpmesi uzun sürmedi. Bu sefer yakıcı bir hızla dudaklarımı içti ve daha sabah giydiğim tişört ve pantolonumun üstümde eridiğini hissettim. Bu gerçek anlamda bir erimeydi. Stolas'ın dokunduğu yerlerde üstümdeki kumaş parçaları yok oluyordu.

Bunu ben de yapmak istiyordum. Stolas'ın omzuna dokunduğum anda kıyafetlerini yok etmek, ikimizin temasını engelleyen en ufak engeli kaldırmak istiyordum. Dileğim daha düşünmeye başladığımda gerçekleşmeye başladı. Stolas'ın gömleği dahil bütün kıyafetleri dokunmamla tuzla buz olurken şaşıramayacak kadar kendimi zevke bırakmıştım.

CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin