43.Bölüm 🖤 Bulmaca

10.4K 1.1K 98
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayın unutmayın. İyi okumalar 🖤

Not : Yeni bölümleri beğeni ve okunma sayısına göre güncelliyorum.

43.Bölüm

Günümüz

Balkonun soğuk demirlerine tutunurken titriyordum. Ürpermem asla geçmiyor, yaşadığım şeylerin altında eziliyordum. Duştan çıktığım için hala nemli olan saçlarımı bile hissedemiyordum. Üşüyordum fakat bu kesinlikle soğuktan değildi.

Üşüme sebebim artık ait olmadığımı hissettiğim bu dünya idi. Kimsenin gerçek yüzünü önceden kestiremiyor, bana yapılan şeyleri atlatamıyordum. Stolas'ın verdiği karışımlar belki beni ayakta tutabiliyordu ancak ruhuma kazınan enkaz beni yıkmak üzereydi.

Stolas'ın evindeki karanlık bahçenin manzarası, eskiden yaşadığım evin çatısını görebilecek biçimdeydi. Uzun köknar ağaçları evin büyük bölümünü kapatsa bile aralardan evi seçebiliyordum.

Eskiden kaldığım odanın penceresi buradan görülmezdi. Pencere Dylan'ların evine baktığı için diğer tarafta yer alıyordu. Ama anne ve babamın odasının yanan sarı ışığı Stolas'ın balkonundan görülüyordu.

Balkon kapısının açıldığını ve birinin bana yaklaştığını duydum.

"Senin için kahve yaptım." Stolas'ın uzattığı kupayı geri çevirmedim. "İstediğin gibi tek şekerli ve sütsüz!" Sıcak bardağın yarattığı hoş etkiden sonra Stolas sırtıma örgülü bir şal attı. Şalın iplerini düzeltirken şimdiden ısınmıştım.

"Teşekkür ederim." diye mırıldandım.

"Üzgünüm." diye fısıldadı. "Bu sözleri hak etmemiştin."

"Ne yapabiliriz ki? Annemin beni sırf birine aşık olduğu için Cehenneme yolladığını anlatamazdım. Orada barınabilmek için evlenmek zorunda kaldığımı, buraya dönemediğimi söylesem sanırım şu an tımarhanede bir yerde olurdum."

"Doğru. İnsanların anlattığın şeyler yüzünden sana inanmaları güç. Sadece sabırlı olmalı ve babanın yumuşamasını beklemelisin. Belki o zaman durumlar değişir."

"Sen babamın aklını okuyamıyor musun? Sence beni affeder mi?"

Stolas gözlerini kaçırarak bahçedeki bir noktaya daldı. "Sana kızgın. İhanet ettiğini varsayıyor. Ancak bu demek değil ki baban her zaman sana kızacak, öfkeyle anacak!"

Omuzlarım kırgınca düştü. Kupamdan sıcak bir yudum aldığımda havaya nemli bir buhar dalgası üfledim. "Boş bir çaba olur. Babam benimle bir daha asla konuşmaz. Ona göre ben bir adamı tercih ettim ve gizlice o adama kaçtım."

"Bunun doğru olmadığını sen biliyorsun. İçini rahat tutmalısın."

Cevap vermedim. Evet kendi kendime kaçmamıştım ancak babamla olan bu durumumuza yıllarca üzüleceğimi biliyordum. Benim için öylesine kestirip atabileceğim bir konu değildi. Onun yerine konuyu değiştirmeye karar verdim.

"Annemi Cehennem çukurundan çıkarmak zorunda mıydın? Görmeye katlanamıyorum."

"Cehennemde gelmiş geçmiş en kötü iblisleri ve insanları çıkardım. Bunların arasında annen ilk sıralarda yer alıyor. Lanetten dolayı o da kendini burada buldu."

"Fakat hiçbir şey hatırlamıyor. Tıpkı benim eve döndüğümde hiçbir şey hatırlamadığım gibi! Söylesene neden hafızamı kaybettim?"

"İlk soruna yanıt olarak annenin ve diğer iblislerin şimdilik bir tehlike oluşturmaması gerekiyor. Melekler konseyi yakın bir zamanda yeniden gelecek. O zaman onlardan alacağım bir intikam var.

İkinci soruna gelirsek buraya yeniden adapte olmanı beklemek istedim. Birkaç hafta bile olsa yaşadığın stressiz hayata geri dönmen senin için en iyisiydi."

"Buna tek başına karar veremezsin, Stolas!" Öfkeliydim. "O kayısı ağaçlarının yanında garip bir büyü yaptın ve her şey yeniden tepetaklak oldu. En azından haber verebilirdin."

"Melekler zihnini okuyabiliyor, Hazel. Böyle bir durumda planımı kimseye anlatamazdım."

"Kayıp ruh meseleni de mi? O gün orada Melekler başka birini aradı. Aptal değilim, farkındayım."

Stolas gülümseyerek kolumu okşadı. "Evet. Sana bu durumdan da bahsedemiyorum. Doğru an geldiğinde, kendin neyin ne olduğunu bileceksin. Lütfen sadece sabırlı ol."

"Güvenmek istiyorum, Stolas. Annemin çevirdiği dolaplardan sonra birine güvenip sırtımı yaslamaya ihtiyacım var. Eğer bu kişi sen değilsen, yalvarırım çık hayatımdan!"

Stolas başını öne eğdiğinde üzgündü. "Bana güvenmeni söylemek yapacağım en aptalca şey olur. Cehennemde kimseye güvenemezsin, Hazel. Ama yaptığım her şeyin bir açıklaması var."

İçimden bunları söylemek gelmiyordu fakat, "O halde ne yaptığını gerçekten anlayana dek ayrı kalalım. Madem sana güvenemem, yapacağımız en iyi şey ayrılmak olur." dedim.

Stolas başını kaldırıp yüzüme baktığında dehşete kapılmıştı. "Biz seninle evliyiz, Hazel. Lise draması çevirmiyoruz. Şimdilik ayrılalım da ne demek?"

"Lise draması çevirmiyoruz belki ama yaşadığım şeylerin akla mantığa sığar bir tarafı yok. Ayakta kalabilmem için belki de tek yol hepinizden uzaklaşmak."

"Bana sadece biraz zaman ver, Hazel. Tamam güvenme ama bu şekilde kaçıp gitmenin hiçbir şeye faydası yok. Her şeyden önce sen benim iblislerimden birisin."

"Henüz iblise tam olarak dönüşmedim." Burnumu kaldırdım. "Bunu bana Cehennemdeyken sen söylemiştin."

Stolas derin bir nefes aldı. "Öyle ama insan da değilsin. Yavaş yavaş iblisleri görmeye başladığında ne olacak sanıyorsun?"

"Ben onlarla Cehennemde başa çıkabildim."

Stolas çaresiz görünüyordu. "Anlamıyorum, Hazel. Sabaha kadar hiçbir sorunumuz yoktu. Hatta seninle daha dün beraber olduk. Neden şimdi kaçıp gitmek istiyorsun."

Çünkü uzaklaşmaya, kafamı dinlemeye ihtiyacım vardı. Annemi görmek istemiyordum. Babamın sinirli hali beni yıpratmıştı. Stolas ile evli olmak ise çözülmemiş bir bulmacaydı. Tüm bunlar yaşanırken sadece biraz yalnız kalmayı arzulamak çok mu bencilce bir hareketti?

Stolas'ın aklımdan geçenleri okuduğuna emindim. "Tamam." dedi nefes vererek. "İstediğin kısa bir süre yalnız kalmaksa gidebilirsin. Seni takip etmeyeceğim ya da yoluna çıkacak herhangi bir engel koymayacağım."

"Teşekkür ederim."

"Ancak sen benim karımsın, Hazel. Bunu kimse değiştiremez."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin