48.Bölüm 🖤 Taş

9.9K 1K 170
                                    

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🖤

48.Bölüm

Ellerimden biri kalktığında Stolas'ın yeni tıraş olmuş cildinde gezindi. Sadece birkaç gün olmasına rağmen onu nasıl bu kadar özleyebilmiştim?

"Bu daha ne kadar devam edecek?" diye sordu Stolas. "Benden daha ne kadar ayrı kalacaksın?"

Elimi indirdiğimde boğazımı temizledim. Ana odaklanmalıydım. "Sen bana gerçekleri olduğu gibi aktardığında, senden ayrı kalmayacağım Stolas."

"Bunu şimdilik yapamam."

"O zaman beni hayatına bekleme, Stolas. Ortada bir şeyler dönüyor fakat ben bunların ne olduğunu kestiremiyorum."

"İnatçılık mı edeceksin?"

"Kendimi bu şekilde senin yanında güvende hissedemiyorum." Yutkunurken aslında ona ne kadar çok gitmek istediğimi fark ediyordum. Ondan gerçekten ayrılmaya karar versem Stolas'sız bir hayat benim için işkence olacaktı.

"Seni de anlamaya çalışıyorum. Elbette evrenin en güvenilmez kişisine rahatça bel bağlayamazsın." Suratımız asıldığı için Stolas gerginleşmişti. "O halde kararlısın. Bir süre burada yaşayacaksın."

Sağına soluna tıpkı Kelly'nin yaptığı gibi iyice bakındı.

"Evet. En azından birkaç haftalığına yalnız kalmalıyım."

"Kendine iş bakıyorsun, Hazel."

"Buranın kirası için paraya ihtiyacım var, Stolas. "

"Gerek yok." dedi normal bir tavırla.

"Ne demek gerek yok? Bilmiyorsundur diye söylüyorum biz insanların paraya ihtiyacı var, Stolas."

"Birincisi bu evin, hatta apartmanın..." İç çekti. "Tamam bütün sokağın yeni sahibi benim. İnsanları bir şekilde evlerini bana satması için ikna ettim."

"Ne?" diye ciyakladığımda sokaktaki bütün kuşların çığlığımdan kaçtığına emindim. "Ne demek bütün sokağı satın aldım?"

Omuz silkti. "Param vardı. Bir şeyler satın almak istiyordum. Burası iyi bir seçenek olur diye düşündüm."

"Sen çıldırmışsın." diye mırıldandığımda omuzlarım çökmüştü.

"Ve ikincisi..." dediğinde Stolas zafer kazanmış görünüyordu. "Sen bir insan değil, iblissin. Tamam daha tam bir iblis olmadın fakat benim çalışanımsın. Bu yüzden sana ödeme yapmalıyım."

Kaşlarımı çattım. "Sadakana ihtiyacım yok."

"Sadaka değil. Hakkını veriyorum. Cüzdanında limitsiz üç farklı kredi kartı bulunuyor. Lütfen, kullanmaktan çekinme." Bağırmak için hazırlandığımda sırıttı. "Bil diye söylüyorum, eğer başka işe girmeye kalkarsan bunda başarılı olamayacaksın. Çünkü ben çalışanımı kimseye kaptırmam."

Dişlerimin arasından, "Senden nefret ediyorum!" dedim.

"Ben de sana bayılıyorum." Ceketinin düğmesini iliklerken ciddileşmişti. "Benden istediğin kadar uzak durabilirsin ancak sahip olduğum şeyleri karımdan esirgeyecek değilim."

"Teşekkür ederim." dedim. Stolas'ın parasını kullanmak istemiyordum fakat sanırım artık buna mecburdum.

"Bu arada yarın bir davete katılacağım. Sen de gelmek ister misin?"

"Davet mi?" Şaşırmıştım. "Nasıl bir davet bu?"

"Yarın Londra'da düzenlenecek bir davet. Birkaç önemsiz kişi katılıyor. Benim de gelmemi istediler."

CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin