CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ)

35. Bölüm 🖤 Zor Gece

Beğenmeyi ve yorum yapmayı unutmayın. İyi okumalar 🖤

Not: Yeni bölümleri beğeni ve okunma sayısına göre yapıyorum.

35.Bölüm

İki Ay Önce

"Burada neler oluyor?" diye sordu Lilith.

Pürüzsüz cildinin derin bir kırışıklığa kavuşmasına yetecek kadar suratı asılmıştı. Öfkeyle soluyor, çevresi sıcak bir ateşin gölgesiyle dalgalanıyordu. Hıçkırmayla karışık kızgın ifadesi kesinlikle bizim içindi!

Ben ise karışık duygular içerisindeydim. Yakalanmanın verdiği mahcubiyet, az evvel yaşadığım anın etkisindeki bulanık zihnimi açmaya yetmiyordu. Bedenim titriyor, soluklarım ise epey sesli çıkıyordu. Öpülmenin getirdiği heyecanla arzu dudaklarımı yakıyor, az evvel yaşadığım etkiyi yeniden yaşamak için can atıyordum.

Stolas'a baktığımda onun da toparlanmak için birkaç saniye ihtiyacı olduğunu gördüm. Gözlerindeki arzu dolu bakış Lilith'in gelmesiyle kısa sürede kendinden eminde, haylaz bir görünüme kavuştu.

"Burada neler oluyor?" diye sordum dedi Lilith bir kez daha tekrar ederek.

Çığlığının tiz sesi kulaklarımda çınladığında yüzümü buruşturdum. Stolas dudaklarını yalayarak hafifçe boğazını temizledi. Yüzüne kendinden emin gülümseme yayıldığında kısa zamanda toparlanmış olması şok ediciydi.

"Neler oluyor gibi duruyor?"

"Beni akşam yemeğine bunun için mi çağırdın? Küçük sürtükle bir ilişkin olduğunu gözüme sokmak için mi?"

"Hey!" dedim sürtük lafını duyduktan sonra.

Ancak cümlenin sonunu benim yerime Stolas getirdi. "Sözlerine dikkat et, Lilith!"

"Ne dememi bekliyorsun? Alkış tutup mutluluklar mı dileyeceğim?"

Stolas omuz silkti. "Fena olmazdı!"

Lilith'in çevresinde dönen tuhaf aura gittikçe genişlerken Lilith'in irisleri parlak sarı tonlarda değişti. Dişlerini sıkıyor, bir elektrik akımının cızırdaması gibi etrafındaki dalgalanma artıyordu. Odanın ısısının gittikçe daha sıcak olmaya başladığını fark ettim.

Bana doğru bir saldırı hamlesi yaptığında görünmez bir duvara toslamış gibi gıcırtılı yüksek bir ses çıktı.

"Kes şunu!" Stolas'ın uyarısından sonra derince bir nefes aldığını gördüm. "Hazel sen odana çık. Lilith ile konuşmam gereken şeyler var."

"T-Tamam." dedim. Dakikalar sonra sesimi duymak bile şaşırtıcıydı. Hala öpücüğün etkisinde kalmış Lilith ve Stolas'ın tartışmasına kulak verememiştim. Ayaklarım beni kendi kendine taşırken bir hayalet kadar kendimde değildim.

🖤🖤🖤

Stolas'ı beklerken uyuyakalmam bir mucize değildi. Bir rüyanın içerisine hapsolmuşum hissi veren tuhaf durumdan sıyrılamamış, yatağımın üstüne kıvrılarak o öpücük anını tekrar ve tekrar zihnimde canlandırmıştım.

Daha evvel bir erkek öpücük almamış, değildim. Dylan ile birlikteliğimizde birçok kez yakınlaşmamız olmuş, onu öpmüştüm.

Ancak şu an yaşadığım durum bambaşka bir olaydı! Heyecandan kalbim gümbürdüyor, kulaklarım çınlıyordu. Üstelik Stolas'a karşı bir şey hissetmediğimi düşünürken bu öpücük dam bir darbe etkisi yaratmıştı.

Duyguların oluşturduğu yoğun etki yorgun düşmeme sebep olurken gözlerim kendi kendine kapanmıştı. Yastıkların arasında kıvrılan bedenim gevşerken aslında saatlerdir uykusuz kalmanın da uyumamda bir etken olduğunu biliyordum.