CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ)

54.Bölüm 🖤 Seçim

"Meleğim!" diye fısıldadı.

"Stolas, bana kızgın mısın?"

Başını iki yana salladı. "Sana kızmam için bir sebep yok."

Bakışlarımız birbirini deliyordu. Stolas'ın yeşillikleri samimiydi fakat Metatron'un dediklerinden sonra Stolas'tan biraz olsun korkuyordum.

"Benden korkmana gerek yok." dedi düşüncelerimi duyarak. "Ama görüyorum ki kafan fazla karışmış."

Lafı dolandırmadan direk sormaya karar verdim. "Beni Cennetten çaldın mı Stolas?"

İç çekti. "Evet. Çünkü ışığın yok olacaktı. Yeniden hayat bulman için çalmak zorundaydım." dedi her zaman anlattığı şeyleri tekrar ederek.

"Metatron'a göre benim yeniden melek olmamı istememişsin. Tek istediğin beni kendin gibi bir iblise dönüştürmekmiş. Tanrı'nın affediciliğine sığınmama engel olmuşsun."

Stolas hafifçe güldü. "Metatron bunları mı anlattı yani?" Kafasını iki yana salladı. " Bu yalanlardan sonra yakında Cennetten kovulmazsa iyidir."

"Yalan mı? Metatron bir melek Stolas. Nasıl yalan söyleyebilir ki?"

"Haklısın, o bir melek." dedi. "Bense şeytanım. Seni anlıyorum."

"Tek söyleyeceğin şey bu mu?"

"Sana kendimi aklayamam, Hazel. Kim olduğum ortada! Sana ben seni yeniden hayata getirmek için çaldığımı söylesem içinde hep bir kuşku kalacak.

Metatron sana kanatlar verdi. Bununla yeniden melek olabilirsin. Göğün yukarılarında daha iyi bir hayat sürebilirsin. Sen daha sağlıklı ve mutlu olduğun sürece benim kraliçem olarak kalacaksın."

"Benden vaz mı geçiyorsun?" dedim içimde kopan fırtınalarla.

Gülümsedi. "Tek istediğim mutlu olman. Benimleyken kendini güvende hissetmiyorsan, Cennete yeniden dönmelisin."

"Stolas." dedim mırıltıyla.

"Seni gerçekten korumak için onca şey yaptım. Gerçekten yalan söylemiyorum.

Ama bana güvenemezsen bu iş olmaz, Hazel. Evlilikler güven üzerine kuruludur. Kimliğimle sana o güveni bir türlü sağlayamıyorsam en iyisi senin kendi yolunu çizmen."

Dudaklarını yalarken ciddi görünüyordu. "Cennet ya da Cehennem fark etmez, sana en iyi gelecek seçimi yapmanı istiyorum. Ruhunu ait olduğu yere arar verdiğinde, emin ol seni asla yargılamayacağım."

"Ben iblis olmama karar verildiğini sanıyordum."

"Görünüşe göre ikisi de bir adım ötende. Melek olarak gökyüzüne de yükselebilirsin, fedakarlıkla yapıp Cehennemin karanlıklarına da düşebilirsin." Yutkunduğunda söylemekte zorlandığı şeyler olduğu belliydi.

"Ancak Cehennemi seçtiğin anda bana güvenin hala tam değilse, ben bu evliliği yürütmek istemiyorum, Hazel.

Söylediğim gibi evlilikler güven üzerine kuruludur ve beni her gördüğünde temkinli olmak gerektiğini hissediyorsan sonsuz bir ömrü paylaşmamız senin yararın için iyi değil."

"Ş-Şimdi ayrılıyor muyuz?" dedim şaşkınca.

"Öyle görünüyor, meleğim."

"Sorun kanatlarım değil mi?" Paniklemiştim. "Bu yüzden benden ayrılmak istiyorsun!"

Yanağımı sevgiyle severken arkamdaki kanatlara büyülenmiş gibi baktı. "Eskiden kanatların çok daha güzeldi. Tabi o zaman baş meleklerden biriydin. Ama şimdikiler de çok hoş. Seni iyilik meleği yapmak istediklerine şüphe yok."

"Seni bırakmak istemiyorum, Stolas." dedim.

"Bunu ben de istemiyorum, Hazel. Onca olayı sırf seni yeniden gülerken görebilmek için yaşadım. Benim için senden daha önemli bir şey yok. Tek istediğim sana en doğru hayatı verebilmek.

Biliyorum görevlerimden biri insanları yanlışa yöneltmek! Ama bu senin için geçerli değil. Ben senin için en doğru kararı destekliyorum, Hazel. Ayrılmamız senin için doğru olan şey. Ben seni bencil kararlarım yüzünden incitmem."

"Peki ya savaş ne olacak?" dedim şaşkınca.

"Hepsi senin içindi. Melekler sana zarar vermediği sürece savaş yok."

"Ama ya bana zarar verirlerse? Ya Metatron beni incitirse? Ya yeniden ölürsem?"

"Artık Cehennem var. Seni incitmeleri halinde dönebileceğin başka bir dünya ve onları karşılamayı bekleyen bir ben varım."

"Anlaşılan gitmemi istiyorsun! Meleklere..."

"Bak, bir süre göklere çık! Eğer memnun kalmazsan her zaman kapım sana açık." Kıkırdadı. "Gerçi Cennetin güzelliğini gördükten sonra Cehennemin kokuşmuş dehlizlerine adım atar mısın bilmem."

"Peki ya biz?" Kaçıncı defa sormama rağmen yeniden dile getirmek istiyordum. "Sen ve ben ne olacağız?"

"Ayrılacağız." Gözleri hüzünlüydü. "İlk seferde göğün ilk katına çıkacaksın. Zamanla yükseldikçe evlilik bağlarımız zayıflayacak. Bir iblis ve bir melek sonsuza dek beraber olmaz."

"Ya iblis olmayı istiyorsam? Daha seçim bile yapmadım Stolas."

"Önemli olan seçim yapmak değil, güzelim. Cehennem uğrunda ne feda edebileceğin. Cehennem için en fazla neyi feda edebilirsin?"

Gözlerimi kırpıştırdım. Aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Başından beri bu muhabbet dönmesine rağmen neyi feda edebileceğim aklıma gelmiyordu. Bir bakire falan mı kurban etmeliydim?

Stolas usulca gülümsedi. "Şeytani düşüncelerin beni her zaman cezbediyor. Ancak feda edeceğin şeyler senden bir şeyler olmalı."

"Ne gibi?"

Burnumun ucuna dokundu. "Senin bu şapşal hallerini özleyeceğim, Hazel. Uzun zaman sonra yeniden karşılaşmak beni mutlu etti."

"Benden sahiden vazgeçtin."

"Senden, senin için vazgeçiyorum Hazel." Doğrularak ayağa kalktı. "Cennet, sana benden çok daha iyi bakacaktır."