46.Bölüm 🖤 Elma

En başından başla
                                    

"Neler saçmalıyorsunuz?" Yutkunmaya çalıştım. "Hiçbir şey anlamıyorum."

"Ah!" dedi Bayan Dainty. "Bizi çok iyi anladığınızı biliyorum, Bayan Stolas. Eşinizi, evliliğinizi yapmış olduğunuz şeyden sonra dünyaya yaklaşan laneti. Her şeyden haberimiz var."

"Siz aklınızı kaçırmışsınız. İblis bir şey yoktur."

"Öyle mi?" Gülümseyerek ayağa kalktı. Ateşlerin etrafından dolandı ve henüz alevlerin uğramadığı bölgede elimi şöyle bir tuttu. Tırnakları gecenin başında avucumu yakan haç yanığına battığında hafifçe inledim. "İblis değilseniz bu yara nasıl oldu?"

Elimi kurtarmaya çalıştım. İplerden dolayı arkama bağlanan elimi kontrol edemiyordum. Ancak bana dokunulmasından oldukça rahatsız olmuştum. Bayan Dainty elini çekti fakat sıcak bir metal tenime dokunduğunda yeniden acıyla inledim. Başka bir haçın diğer elimi cayır cayır yakmaya başlamıştı.

"Kesin şunu!" diye inledim. Acı tenimi altımda tüten ateşten daha çok yakıyordu.

Dayan Dainty dediğimi yerine getirdi ve az evvelki gibi karşımdaki yerini aldı. yüzünde haklı çıkmanın verdiği bir zafer gülümsemesi vardı. "Görüyorsunuz ya artık bir kanıtım var. Siz bir iblissiniz."

"Ben iblisim değilim." Henüz değildim. Ancak bir haç beni canımı nasıl bu kadar yakabilirdi?

"Artık karşı çıkışınızla ilgilenmiyorum. Gördüğüm her günahkar ruhu bu dünyadan savuşturduğum gibi sizi de buradan def edeceğim!"

Dudaklarımı sıktı. Madem kartları açık oynamaya başlamıştık ben de açık olacaktım. "Söylediklerinizin doğru olduğunu biliyorsanız, Stolas'ın sizi mahvedeceğini de bilirsiniz."

Sırıttı. "Hiçbir şey yapamaz. Şapel'i kız kardeşin ve diğerleri dualarla koruyor. Ruhunu yok edene dek seni buradan kimse kurtaramaz. Burayı korumaya aldık. Şeytan Tanrının gücüyle asla boy ölçüşemez."

Kahkaha atma sırası bendeydi. "Hadi ama Bayan Dainty kızların gerçek birer iblise dönüştüğünü fark edemeyecek kadar kör müsünüz?"

"Ne saçmalıyorsun sen?"

"Gecenin başında bazı şeyleri değiştirmeye karar verdim. Eğer beni birkaç dakika içinde çözmezseniz yemin ederim Cehennemin en karanlık noktalarında size kendi ellerimle işkence ederim!" Sesime gelen başka, karanlık bir tonun ben olmadığımı biliyordum.

"Değiştirdim de ne demek?" Day Dainty de nihayet konuşmaya katılmıştı.

Sırıttım. "Buraya gelmeden önce hakkınızda zaten bir araştırma yapmıştım. Sevgili eşimle konuştum ve sizi şapelde ağırlaması için ondan ufak bir izin istedim." Dudaklarımı yaladığımda kanımdan gelen güce sarılıyordum.

"Sana inanmıyorum. Sen kendi ayaklarınla bir rahibin evine gelecek kadar aptalsın!"

Yeniden kıkırdadım. Stolas'ın aldırmaz gülüşünün davranışlarıma bulaşması şaşırtıcıydı. "Hadi ama Bayan Dainty bize ikram ettiğiniz elma suyunda gerçekte bir zehir saklı olduğunu bile fark edemediniz. Gerçekten aptal olan ben miyim?"

"Ne?"

Omuz silktim. "Mutfağınıza gizlice girdim ve Stolas'ın karışımlarından birini boşalttım. Mesela bedeninize giren zehir birazdan sizi öldürecek! Şanslı olan kişiler ne yazık ki kızlarımız! Onlar bu gece derin bir uyku içinde! Yerlerine hayalet avlamak için başka iblisler geçti ve tıpkı onlar gibi davranmaya başladı."

"Eğer bu dediğin doğru olsaydı Melanie seni asla bayıltmazdı! Hiçbir iblis sana zarar vermeye cesaret edemez!"

"Çünkü iblislerim zeki varlıklardır!" dedi Stolas içeri girdiğinde. Gözleri bir bana bir de yanımdaki çifte kaydı. "Onlar eşime zarar verince Cehennemde başlarına ne geleceğini bilir." Stolas'ın arkasından Kelly, Mia, Sandra ve Melanie girdiğinde hepsi ürkütücü bir şekilde sırıtıyordu.

Bay ve Bayan Dainty arkasını döner dönmez dua okuyarak yere şaşkınca çöktü. Korku yüzlerine bir gölge gibi boyanmıştı.

"B-Bize zarar veremezsiniz. Biz Tanrı'nın iyi kullarıyız."

Stolas kıkırdadı. "Belki zarar veremezdim." Gözleri ellerindeki incile şöyle bir kaydı. "Ancak okuduğunuz kitap benim lanet kitabım olmasaydı!"

"Ne?" Daintylerin ellerindeki kitapları düşürdü.

Kızların şekli değişti ve hepsi siyah karanlık bir varlık halini aldı. Stolas'ın bedeni aynı görünüme büründüğünde şapelin duvarları titremeye başladı. Çığlıklar, kazınma sesleri geldiğinde mezarlıktaki şeytani ruhların ayaklandığına çoktan emindim.

"Bundan sonra size yapacağım her işkence sizin bu anı hatırlamanıza sebep olacak. Lanetimle size her gün aynı ızdırabı yaşatacağım!"

"B-Bize acı!"

Stolas kafasını iki yana salladı. "Sizi izliyorum diye uyarmama rağmen bu sonu kendi ellerinizle yazdınız! Bundan sonra hiçbir şey sizi kurtaramaz!"

Güldüm. "Ne demişler? Bir yerde elma varsa orada mutlaka şeytani şeyler vardır!" Gök gürlediğinde Daintylerin bedenleri aynı anda yok oldu.

🖤🖤🖤

Stolas beni haçın üzerinden aldığında bütün ağrılarım aynı anda geçmişti. Şapelden ayrılmış, Daintylerin evine doğru yürümeye başlamıştık. Geçtiğimiz her mezarın yanında korku çığlıkları geliyor, ölü bedenler Stolas'tan dolayı işkence çekiyordu. Korkmam gerekirdi fakat Cehennemde gördüklerimden sonra bir mezarlık bana sıradan geliyordu.

Stolas ise sinirliydi. Gergin duruşu yürümesini bozuyor, dudaklarını sıkıyordu. "Sana o eve gitmemeni tembih etmiştim, Hazel. Başına neler geldi! Sen o darbeyi aldığında bile yemin ederim çıldırmamak için kendimi zor tuttum."

Yutkundum. Kelly'nin kalacağı eve gelmeden evvel Stolas'ı çağırmış ona durumu açıkça anlatmıştım. O ise minik bir araştırmadan sonra bu ailenin tuhaflığını bulmuştu.

Kelly'i orada yalnız bırakmayacağım için gelmeye karar vermiş, Stolas'ın ısrarlarına aldırmamıştım. Bu yüzden plan yapmıştık. Ben Stolas'ın verdiği bir karışım sayesinde Daintylerin aklını karıştırmıştık.

Bu yüzden incili tanıyamamış, lanet kitabını tıpkı incil gibi okumuşlardı. Oysa olan şey ikisinin lanetiydi.

Kızları ise uyutmak zorunda kalmıştık. Böyle şeylere şahit olmalarını istememiştim. Melanie kılığına girmiş iblisin beni bayıltacağını çok önceden biliyordum.

"Elin yandı, Hazel!"

"Olabilir Stolas. Küçük bir iş kazası." Sanırım buna böyle diyebilirdim.

"İz kalacak! Bu şeyin izini ben bile geçiremem."

Gülümsedim. "Sorun değil Stolas. Kardeşimi korumak ve bu kaçıkları Cehennem çukuruna atmak için yaptım. Ben halimden memnunum."

İç çekti. "Geceden hiçbir şekilde memnun değilim." Yandan baktı. "Memnun olduğum tek şey insanların seni Bayan Stolas diye çağırmaları. Bana ait olman Cennetten bile daha güzel."

"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin