44.Bölüm En Güzel Gün

1K 62 21
                                    

Selamün Aleyküm

Nasılsınız canlar?

Benim içim biraz buruk,hüzünlüyüm.. çünkü, bu bölüm final öncesi son bölüm.

Her şeyin bir başı olduğu gibi, bir de  sonu vardır elbet. Onların hikayelerinin sonuna da gelmiş bulunuyoruz..

Hikayeyi daha fazla uzatabilirdim fakat uzadıkça tadı kaçacaktı. Her şeyi tadında bırakmak en güzeli. Bir de hikayenin finalini okuduğunuzda hikayenin neden kısa zamanda final olduğunu anlayacaksınız.

Hadi gelin bu son bölümleri coşturun. Yorumlarınızla bizi sevindirin..

Bölüm şarkısı: Ayşegül Aldinç& Eflatun / Seni sevmek var ya

Zara/ Bir kere sevdaya tutulmaya gör

Gökhan Türkmen / Sar beni.
🌸

Bir gün radyoda bir şarkıya denk geldim."Bir kere sevdaya tutulmaya gör." diyordu şarkıda.

Ve ben o gün o şarkının sözlerinde kaldım.. çünkü artık benim için çok geçti. Ben,bir kere o sevdaya tutulmuştum bile..

...

Aynaya yansıyan silüetimi uzun uzun izlediğim sırada arkamdaki adamın, kollarını bedenime sarmasıyla... Aynadaki silüetimin yanına eklenen silüetinin güzelliğini izlemeye koyuldum..

O yine her zamanki gibi şahane gözüküyordu. Onun hâlinde bir tuhaflık yoktu.. asıl kendini tuhaf hisseden bendim,yüzüme yapılan koyu makyajın beni benliğimden çıkarıp apayrı birine benzetmesine.. aynadan tuhaf tuhaf bakıyordum.

"Bence çok yakıştı...Biliyorum tuhafına gidiyor ama sen her halinle güzel olduğun için, sana düşmekten her yanım yara bere içinde kaldı." diyerek,benim heyecanımı yatıştırmaya, beni...Bu yeni halime alıştırmaya çalışan Emir'e. He he aynen aynen bakışımı gönderdikten sonra.

"Evet şu anlık yakıştı..bunu da burada bırakıp öyle gideriz evimize."dedim. Elimdeki peçetenin ucuyla, dudağımdaki rujun üzerinden hafifçe geçerken.

"Güzelim zaten sile sile bir şey kalmadıki dudaklarında. Uğraşma artık, bak o güzelim dudaklarını yara edeceksin."diye, boğuk sesle konuşan adamın yüzüne baktığımda. Onun ise bakışlarının hedefinde dudaklarımın olduğunu gördüğümde. Hafifçe yutkunup elimdeki peçeteyi gelişigüzel yanımdaki masanın üzerine bıraktım.

"Ya ben bu işlerden pek anlamam. Sağ olsun Sena, kuaförde bir cıngar çıkarıp beni makyaj yapmaya ikna etmeseydi. Şu an bu halde olmayacaktım.." dedim isyan eden bir sesle.

"Allah Allah, ne varmış senin bu halinde. Güzel oldun güzel.. hem zaten kına kadınlar arasında olacak, kimse göremeyecek seni. Artık kendini rahat bırak." dedikten sonra,

"Ben bi dışarıya bakayım. Herkes ne alemde. Birazdan Sena gelir senin yanına." diye sözlerini tamamlayıp, bana biraz daha yaklaşıp, alnıma o aşinası olduğum öpücüğünü kondurup derince bir soluk aldıktan sonra,beni bulunduğum odada bir başıma bırakıp gitti.

Ben bu aralar fazlamı duygusaldım ne? Adam iki dakika yanımdan ayrılsın, hemen gözlerim dolu dolu oluyordu. Bu da neyin nesiydi? Hiçbir fikrim yoktu.. fakat, sanki.. o beni bırakıp gidince..bir başıma kalınca, kötü bir şey olacakmış gibi.. içime garip bir his doğuyordu. Canım sıkılıyor. Kalbim sıkışıyordu..

Daha hâlâ aynadaki tuhaf halimi inceleyemeye devam ediyordum ki, bulunduğum odanın kapısının açılmasıyla ve de Gülay'ın gülümseyerek içeriye girmesiyle.. hani dedim ya biraz önce, bu aralar biraz duygusalım diye. Gülay'ı görmemle yanına koşup boynuna atlayarak,hıçkırıklara boğulmam saniyeler içinde oldu. Ne olduğunu anlamaya çalışan Gülay'ın.

SEBEBİM AŞK (Tamamlandı)Where stories live. Discover now