29. Bölüm Hayal Kırıklığı

1.3K 162 32
                                    

Selamün Aleyküm

Nasılsınız bakalım?

Satır aralarını boş geçmeyelim lütfen,hadi gelin onları beraber yaşayalım.

🌸

Zaman su misali akıp gidiyor, ne biz ona yetişebiliyoruz. Ne de zaman bizim  için yavaş ilerliyor.

Yaşayıp gidiyoruz öylece, bazen su gibi akıp giden zaman... Yeri geliyor geçmek bilmiyor.

Şu anlarda da geçmek bilmeyen bir zaman diliminde idik. Sınav stresi öyle bir sarmıştı ki beni. Beni diyorum çünkü, benim pek sevgili arkadaşımın keyfi pek yerinde. Hatta şu anda yan tarafımdaki koltuğa uzanmış yarınki doğum günü için parti hazırlama derdine düşmüştü. Ha birde elbise derdimiz vardı ki, off Allah düşmanıma vermesin böyle bir derdi.

Sabahtan beridir kafasını tabletten kaldırmayan arkadaşıma son kez bakıp, önümdeki ders programını kapatıp,ayağa kalktım. Yarın doğum günü olan sadece Sena değildi. Yarın Emir Poyraz'ın da doğum günüydü. Sena 19 yaşına, Emir'de 20 yaşına giriyordu. Emir bizden 1yaş büyüktü.Emir'in doğum günü olduğundan diğer evde baya iş vardı. Bahar abla ilk defa iş için benden yardım istemişti. Bende ona yardım etmek için birazdan diğer eve geçecektim.

Canım arkadaşımın benim ne yaptığımı göreceği yoktu, ben yine de ona evden çıkarken, diğer evde Bahar ablaya yardım edeceğimi söylemiştim.

Asvalt yolu yürüdükten sonra evin kapısına gelince duraksadım. Ben bu eve gelince hiç iyi şeyler hissetmiyorum... Hala kulaklarımda çınlayan bir ses, benim bu evde istenmediği mi bas bas bağırıyordu.

Kapının ziline basıp açılmasını bekledim. Kısa bir zaman diliminde kapı açıldı. Ben Bahar ablayı görmenin sevinciyle gülümseyecektim ki, Emir Poyraz'ın kapıyı açıp bana gülümseyerek baktığını görünce öylece bakakaldım.

"Bana bunlarla gel işte, ne güzel gülüyorsun sen öyle." dedi demesine de.

Ah be, vallaha bu defa kalbime geldi.

"Senin için gülmedim ki ben, kapıyı Bahar abla açacak zannetmiştim de ondan öyle gülüyordum."

"Olsun sen hep böyle gülde, kim için gülersen gül," diyerek kapının önünden kenara kayıp eliyle içeri geçmem için işaret yaptı. Sonra da bana göz kırparak," Hayırdır seni hangi rüzgar  attı buralara, beni mi özledin yoksa," dedi ve benim domatese dönen yüzüme bakmaya başladı.

Onun yanında daha fazla durupta renkten renge girmemek için hareketlenmiştim ki, hızlı bir manevrayla önüme geçti ve "Nereye?"diyerek tepemde dikilmeye başladı.

Ama şimdi sen durup dururken  neden benim ayarlarımla oynuyorsun ki!

"Emir, başlamayalım yine istersen ha, önümden çekilecek misin?"

"Kızınca da bir başka güzel oluyorsun, şöyle seni kızdırıp, sonra da bir güzel dayak yiyesim var," deyince.

Dayanamadım ve sesli gülmeye başladım. Allah affetsin. Inşallah affeder.

Tabii ki de bu anımda  Gaye Hanımın yanımıza gelip," Burada ne oluyor, Emir sen hala burada mısın? Oğlum  baban seni bekliyor." diyerek bana ters bir bakış atıp salonu doğru gitmesiyle, Emir de annesine," Birazdan çıkacağım,"diyerek, nihayet benim önümden çekilip bana yol vermesiyle bende salona Gaye hanımın yanına gitmiştim.

Benim salona gitmemin ardından Bahar abla da salona gelmişti. Gaye hanım ikimize bakıp," Yarın büyük bir parti var bu evde ve bu evde temizlenmedik hiç bir yer kalmasın, ha bu arada senin adın neydi..." dedi bana bakarak. Ben daha ağzımı açıp ismimi söyleyemeden.

SEBEBİM AŞK (Tamamlandı)Waar verhalen tot leven komen. Ontdek het nu