SEBEBİM AŞK (Tamamlandı)

34. Bölüm Yine Yeni Yeniden

Selamün Aleyküm

Nasılsınız?

Satır aralarında  bekleniyorsunuz?

Hadi gelin.

Adım adım finale doğru.

Bölüm şarkıları,
Bilal Sonses/ Geçmişi Araladım

Tan/ yalan.

Gökyüzünü Tutamam / Can Koç

Sertap Erener / Gel Barışalım Artık

         🌸

"Gitmek mi zordur? Kalmak mı?" diye sorarlar ya hani hep, ben onun iki türlüsünü de yaşadım. Gittim olmadı kaldım yine olmadı. Bizim payımıza her türlü beklemek kaldı.

Beklenen,beklediğine değer miydi? Orası tam bir muamma. Çünkü şu an karşımda duran adama baktığımda kendimi sorgulamadan edemiyorum.
Ve de aklımdaki sorulara bir cevap bulamıyorum.

Şimdi ne olacak?

Hiçbir şey olmamış gibi devam mı edecektik? Yoksa bazı cevapsız kalmış sorularımıza cevap aramaya mı başlayacağız?

Bana kalırsa ben dört yıl önce buradan çıkıp gittiğimde her şeyi arkamda bırakmış, bir daha açılmamak üzere bütün yaşananların üzerini kapatmıştım ama onun hakkındaki öğrendiğim gerçekler ve aklımı kurcalayıp duran nedenlerin cevaplarının peşine düşer miydim? Onu da  zamanla yaşayarak öğrenecektim.

Nikah kıymak için düğün salonuna gelen memuru karşılayan Kerim amca, nikah memuruyla beraber nikah kıyılmak için beyaz örtüyle, üzerine vazo içinde rengarenk çiçeklerle süslenmiş olan masanın yanına geldiler. Nikah memuru herkese merhaba dedikten sonra gelinle damada ve de biz nikah şahitlerine isimlerimizi sordu.Sonra da nikah merasimini başlattı.

Sena'yla Enes, evet cevaplarını verdiklerinde salonda alkış tufanı kopmuştu. Herkesin gözünün üzerimizde olması, özelliklede onun delici bakışlarını üzerimde olması elimin ayağım birbirine dolaşmasına sebep oluyordu. Ne vardı çıkıp gelecek. Sen dur,dur şimdi çık gel. Ne güzel seçim!

Nikah kıyıldıktan sonra Sena'yla Enes dans etmek için piste çıkmışlardı. Eylem Aktaş'ın "Yüreğimden Tut" şarkısı çalmaya başlamıştı. Şarkı bitine kadar kafamı yerden kaldırmadım. Hissediyorum, bana baktığını o kadar derinden hissediyorum ki sırf onunla bakışlarımız birbirine değmesin diye, başımı çevirip etrafa bakmadım. Herkes eğlenirken benim aldığım nefes bile bana ızdırap veriyordu. Zaten kapalı ve kalabalık alanlarda fazla bulunamıyordum.

Düğün salonunun havasını artık kaldıramayacağımı anladığımda çıkış kapısına doğru yürümeye başladım. Kendimi çıkış kapısından dışarı attıktan sonra, temiz havayı içime çekmeye başladım. Şu düğün bir an önce bitse de gitsek havasındaydım. Umarım Sena benim bu halime fazla kırılmaz. Elimde olsa da hiçbir şey olmamış gibi yapabilsem. Şu ağrıyan kalbimin yasını tutmayı başka bir zamana bırakabilsem.

Kafamı gökyüzüne kaldırıp, yıldızların güzelliğine dalmıştım. Yanıma birisinin yaklaştığını hissettim ama kim olduğunu anlayamadım. Biraz daha yakınıma yaklaşan kişinin, kendisinden önce o aklımda yer etmiş kokusunu almamak için nefes almayı bıraktım. Ne fayda ki genzimi yakan o kahvemsi koku, ben buradayım diyordu. Onun da burada olduğu gibi, hatta aramızdaki hatrı sayılır mesafesinin de kaybolmasıyla  iyice yakınıma geldiğini hissettim. Bir süre öylece arkamda dikilip durdu. Sonra da yan tarafımdaki sütuna sırtını yaslayıp yüzüme bakmaya başladı. Yandan gözüken simasına göz ucuyla bakıp, tam arkamı dönüp gidiyordum ki söylediği şeyle olduğum yerden ileriye  gidemedim.