35.Bölüm Aşk Yemini

1.4K 103 71
                                    


Selamün Aleyküm

Nasılsınız?

Satır aralarına yorum yapar mısınız? Lütfen :(
Bölüm şarkısı: Aysel Akdoğan/ yürekli ol

Yavuz Bingöl / Sensiz yapamam

Gül bakışlım/ Nazlıcan Kübra
🌸

Duygu karmaşası yaşamak böyle bir şey miydi? Ne hissettiğini anlamamak, konuşmak için ağzını açmak ama konuşamamak.

Şu anki durumda ne söylenebilirdi ki? Öylece kollarının arasında donmuş kalmış vaziyette yüzüne bakıyordum.

O bana, biraz önce evlenme teklifi etmişti demi. Yanlış duymadım..

Girdiğim şoktan çıkıp," Ne!" diyebildim önce,sonra da kollarının arasından çıkmaya çalıştım.

"Bir dakika kıpraşmadan dur ya," diye  azarlamaz mı bir de beni.

Vay be ne güzel dünya.

" Ne yapmaya çalışıyorsun sen ya, ee geldin. Kendince konuştun. Birde evlenme teklifi ettin? Nolcak şimdi evleneceğiz, bütün sorunlar düzelecek öyle mi?" diye sorduktan sonra kollarından kurtulmak için bir hamle daha yaptım ama nafile, adam taş gibi kımıldamıyor bile.

" Sen teklifi mi kabul ediyor musun? Etmiyor musun? Önce onu bi de de? Sonra ki meseleler konuşarak hallolur."

"Vay be ne güzel çözüm bulmuşsun sen öyle, bayıldım." dedikten sonra karnına dirseğimi geçirmemle, hızla beni bırakmak zorunda kaldı.

Kollarından kurtulur kurtulmaz derin bir nefes aldım ve " Seninle evlenmeyeceğim. Hatta seni şu andan itibaren bir daha görmek istemiyorum, Çık git buradan" dedim ve gidip yatağa oturdum.

Oldu ya onca zaman sonra çık gel,aramızda hiç bir şey olmamış gibi birde yüzsüz yüzsüz evlenme teklif et, bende ayran delisiyim ya, hemen koşarım kabul ederim.

" Ani oldu biliyorum. Sende haklısın, böyle evlenme teklifi mi olur. Sen bana bakma, seni o kadar çok özlemişim ki bir daha kaybetmekten, beni burada tekrar bırakıp gitmenden korktuğum için böyle bir şey yaptım. Tamam, sen unut o teklifi. Hiç teklif etmemişim say. Ama ne olur bu odadan beni affetmiş bir şekilde çık. Belki bizden bir şey olmayacak, artık benim öyle bir şey olacağına dair umudum da kalmadıya, neyse..." dedi nefessiz hızlı hızlı konuşmasının ardından susup nefeslendi. Sonra da oturduğu yerden ayağa kalkıp benim oturduğum yatağın önüne gelip ayaklarımın önüne,dizlerinin üzerine çöküp yüzüme doğru eğildikten sonra devam etti konuşmasına," Buradan gitmeden önce beni affetmiş olmazsan Elif, ben geldiğim yere, bir daha geri dönmemek üzere gideceğim. Sen yoksan, burada kalmamın bir önemi yok ki."

Kelimeler boğazımda düğümlenip kalıyordu. Ağzımı açık hiçbir şey söyleyemiyordum. Ne denilirdi ki böyle durumda, bana yabancı olan duygulardı bu yaşadıklarım.

" Bana bir gün olsun zaman ver, yarın otobüs saati gelmeden, evin yakınında bir yerde buluşalım. Sana kararımı o zaman söyleyeceğim. Beni bekler misin?" diye sordum.

Yüzünde tuhaf bir gülümsemeyle, " Sonunda sen bana geleceksen,neden olmasın, beklerim tabii. Ama gel. Bu defa da bana bir cevap vermeden. Beni arkanda bırakıp gidersen. Bu defa kaldıramam Elif." dedikten sonra, dizlerinin üzerine çömeldiği yerden doğruldu. Kapının yanına gittikten sonra son kez dönüp bana baktı.

"Seni seviyorum." dedikten sonra da açtığı kapıdan çıkıp gitti."

Nefesim daralıyor, kalbim sıkışıyordu. Ne yapacağım ben şimdi. Nasıl bir çıkmaza girmiştim böyle. Kalbimin daha fazla sıkışmasına dayanamadım oturduğum yerden kalkıp çantamdaki ilacımı alıp, masanın üzerindeki sürahiden su bardağına şu doldurup, ilacımı içtim. Bu aralar bu ağrılar sık sık tekrarlamaya  başlamıştı. Buradan Ankara'ya dönünce doktora muaneye gitsem iyi olacaktı.

SEBEBİM AŞK (Tamamlandı)Where stories live. Discover now