27.Bölüm 🖤 Kavrulmak

En başından başla
                                    

"Elbette, alacağım." dedim. Boğuk fısıltılarımıza, nefeslerimiz ekleniyor birbirimizin aşkıyla yok olma noktasına geliyorduk.

Stolas mırıltıma, yeniden sessizce güldü. Fakat giydiğim kıyafetleri aynı vahşilikte üstümde parçalayarak çıkarırken, kıyafetlerin tiz sesleri beni hiç olmadığı kadar mutlu yapıyordu.

Nihayet çırılçıplak kaldığımızda Stolas boynumu hafifçe dişledikten sonra yavaş yavaş keşfetmeye başladı. Dokunuşları, öpüşleri hazla kıvrandırıyordu. Bacaklarımın arası tatlı sızıyla doluyor, Stolas'ın uzantısına ulaşmaya çalışıyordum.

Stolas parmaklarıyla bu girişimimi engelledi. Ellerinden biri bacaklarımın arasındaki pembe ete kayarken nefesinden kopup gelen soğukluk göğüslerimin hemen üstündeydi. Göğüslerimin arasındaki vadiyi dudaklarıyla keşfeden kocam, elleriyle yeni bir zevk dünyasının kapısını aralıyordu.

Ağzı nihayet göğüs uçlarımdan birine kapandığında, obur bir tavırla emmeye başladı. Bir yandan diliyle tatlı dokunuşlar yapıyor, öbür yandan sırtımı şahlandırarak kendisine bastırmama neden oluyordu.

Çıplak teni, bedenime değen bir ateş gibiydi. Geniş omuzları, yapılı göğüs kasları ve karnını kaplayan geniş bir kas dokusu vardı. Heybetli vücudunu izlemek bile arzudan titrememi sağlıyordu.

Kalın, sertlik göğüs uçlarımın daha da kabarmasını sağlıyor; müthiş uzunluğu içime almak için kıvranıyordum.

Parmakları, bacaklarımın iç tarafını usul usul okşarken göğüslerimden karnıma indi. Öpücükleri bir yol çizerek bacaklarıma, bacaklarımın iç tarafını buldu.

Ağzı, nihayet bacaklarımın arasını bulduğunda; bakışları ziyafet çekmeye hazırlanan bir aslan kadar açtı. Bir eli kaymamak için bacaklarımı yatağa sabitledi ve dili en diplerime kadar ulaştı. Mükemmel bir aşık gibi akıcı bir tempoyla yalarken sabit kalabilmek için kırmızı çarşafları sıkıca sardım.

Tek elim saç diplerini kavradığında, "Stolas!" diye inledim.

Bedenim güçlü bir rüya alemine karışırken, sarsılmaya başladım. Kızgın kumlardan buz gibi sulara atlamışım gibi büyük bir rahatlama gelirken Stolas durmayı düşünmüyordu.

Neyden sonra kararmış, tutku dolu bakışlarla doğrulduğunda artık dayanamadığını biliyordum. Dudaklarımı ısırarak avucumun içiyle karnını ve kollarını okşadım.

"Seni istiyorum şeytan!"

Güçlü bir sesle hırladı. Çakmak çakmak olan gözleri vahşi kırıntıları etrafa dağıtırken, tıpkı aynı vahşilikle diplerime kadar daldı. Tutku dansımız, duvarların ötesindeki Cehennem kadar sıcaktı. Bu an hiç bitmesin, ondan hiç kopmayayım istiyordum.

Büyük bir zevk şöleninin zirvesine doğru çıkarken, "Stolas!" diye haykırmaktan kendimi alamadım.

Aynı anda inleyip aynı anda birbirimizi kucaklarken, "Sevgilim." dedi. Titreyerek verdiğimiz zafer, kulaklarımı uğuldatırken yavaşça yutkundum.

İçimden çıkmadan nefesini yüzüme doğru üfleyerek; "Seni seviyorum, Işığım. Hep seveceğim." dedi.

"Ben de seni seviyorum." Kıkırdayarak onu üstümden attım. Ellerim geniş kaslarını okşarken sırtını çarşaflarla buluşturdum. "Bu tatlı sözler senin erken kurtulmanı sağlamayacak!"

Stolas'ın üstüne çıkıp sertliğini içime alırken yeniden zevkle inledim.

"Kurtulmak isteyen kim?" Stolas ile göz göze geldiğimizde bunun yaşayacağımız zevklerin sadece bir başlangıcı olacağını biliyordum.

CEHENNEM ÇİÇEĞİ (BİTTİ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin