🔪🚨⚰️

Eve geldiğimde gece yarısı olmak üzereydi. Kendimi kıyafetlerimle koltuğun üstüne bırakmıştım. Sağ bacağım koltukta uzanırken sol bacağım dizden kırılmış, ayağım yere basıyordu. Sol kolumu da aşağı sarkıtmış, tavanı izliyordum.

Semih dediklerinde haklıydı. Kolumuz, kucağımız dolu ama hiçbir parçayı yerine oturtamıyoruz. Her şey hava da kalıyor.

Bu gece de uykumuz ne için kaçacak belli oldu.

🔪🚨⚰️

Tan vaktine kadar olduğum yerde öylece uzandım. Düşündüm, düşündüm,  düşündüm... Ama hiçbir şeyi toparlayamadım kafamda.

Öfkeyle bir hışım yerimden kalkıp odaya gittim. Üstümü değiştirdim. Cinayet dosyası ve bir ajandayı alıp salondaki orta sehpanın üstüne bıraktım. Mutfağa gidip sert bir kahve yaptım ve tekrar salona döndüm.

Noktasına virgülüne kadar bu cinayete dair her şeyi teker teker not aldım. Gözümün önünde olurlarsa daha iyi düşünürüm.

Neler yapmam gerektiğini ölçüp, tarttım. İlgili kişilerin listesini çıkardım. Yakın çevresini kategorize ettim. Olaylar ve delilleri bir sıraya koydum.

Saatlerce çalıştım. Elle tutulur pek bir şey yapamamış olsam da artık her şey düzenli ve etraflıca düşünebileceğim şekilde gözümün önündeydi.

Uykusuzluktan gözlerim batıyordu. Bugün karakolda işim yoktu. Can'la görüşecektim, bu sebeple biraz uyuyabilirdim.

Yatağa kadar gidecek mecalim olmadığından oturduğum koltukta kendimi yan bıraktım. Hemen de uykuya dalmışım zaten.

🔪🚨⚰️

Uyandığımda saat çoktan öğleni geçmişti. Ayılabilmek için bir süre daha koltukta uzandıktan sonra kalkıp elimi yüzümü yıkadım.

Kahvaltıya pratik bir şey hazırlamak için ağır ağır mutfağa gittim. Dolaptan malzemeleri çıkaracakken gözlerim beni yanıltmayarak yine dolabın üzerindeki fotoğraflarda kısa bir süre oyalandı.

Hasret durmaksızın günden güne alevleniyor içimde.

Bir daha gelemeyecek birine delice özlem duymanın çaresizliğini yaşıyor gönlüm.

Kahvaltıyı hazırlayıp masaya geçtiğimde Can'ı aradım. Çok geçmeden karşıdan sesi duyuldu.

"Efendim Miray?"

"Can nasılsın?"

"İyi sen nasılsın?"

"İyi ben de. Hiç konuyu uzatmadan bir şey soracağım sana. Eğer müsaitseniz bugün Emre'nin cinayeti hakkında birkaç noktayı sormak için size gelecektim?"

"Tabii. Buyur gel. İlayda da evde bugün zaten, otururuz beraber."

"Tamamdır. Bir saate oradayım."

Telefonu kapattıktan sonra kahvaltımı yapmaya başladım. Çok fazla bir şey yemeden, kısa bir süre sonra masadan kalktım. Bulaşıkları halledip bir fincan kahve yaptım.

Sakince kahvemi içtikten sonra oyalanmadan hazırlanıp evden çıktım.

🔪🚨⚰️

Can'ların evi bizim evimize biraz uzaktı. Yaklaşık yarım saat sonra ancak evlerinin önündeydim.

Can sevgilisi İlayda ile birlikte yaşıyordu. Neden bilmiyorum ama yanlarına gitmek istemiyorum. İkisini yan yana görmek bana garip hissettirecekti. Bu eve daha önce hiç tek de gelmedim. Hep Emre vardı yanımda. Can, Emre'nin en yakın arkadaşı olduğu için genelde dörtlü buluşulurdu.

UÇURUM KATİLİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin