can't live without u '✓'

50

Oha 50 bölüm olmuş oha

Ve daha kavuşan bir çift bile yok djjdjdjd

Ağlayacağım 🤜🏻

----------

Lucas sabah sabah şirkette gülümseyen bir Jeno ile karşılaşmayı beklemiyordu.

"Ne arıyorsun burada?" dedi yavaşça.

"İşe başladım." dedi Jeno gülümsemesini büyültürken.

Lucas'ın kaşları düşünürmüş gibi çatıldı. Haechan ve Mark, Jeno'ya Lucas'ı anlatmışlardı. Bu yüzden Jeno her ne kadar hatırlamasa bile samimi davranıyordu çünkü suçu olmasa bile unuttuğu insanlar için üzgün hissediyordu. Bu yüzden herkese gülümsüyordu.

"Ne işi?"

"Sekreter olacağım." dedi dudaklarını büzerek. "Koruma olmak istedim ama Jaemin korumaya ihtiyacı olmadığını söyledi."

Lucas bir an kaşlarını kaldırdı ve ağzının içindekileri yutarak gülümsedi.

"Senin adına sevindim."

"Ben de." dedi Jeno.

"Benim Jaemin ile görüşmem gerekiyor. Sonra görüşürüz olur mu?" dedi Lucas.

"Tamamdır. Ben de Haechan'a haber vermeye gideceğim. Daha onlara söylemedim."

"Pekala." dedi Lucas ve elini kaldırıp selam vererek arkasını döndü.

Aynı anda kaşları çatılmış ve meraklı adımlarla Jaemin'in odasına yönelmişti. Patronunun odasına geldiğinde kapıyı hafifçe çaldı ve açtı.

"Sen miydin Lucas?" dedi Jaemin.

"Jeno'yu mu bekliyordun?"

"Evet." dedi Jaemin. "Yine de senin gelmen iyi oldu. Proje hakkında hiç konuşamadık."

"Önce bir şey soracağım."

"Sor."

"Sen, şirketin eski Genel Müdürü ve aynı zamanda en büyük hissedarlarından biri olan adamını kendine sekreter olarak niye işe aldın?"

"Çünkü işini koruma olarak anlatmış Haechan ve Mark." dedi Jaemin masumca. "Benim bir suçum yok."

"Bu fırsattan yararlanmak istedin değil mi?" dedi Lucas.

Jaemin yakalanmış olmanın verdiği utanç duygusunu içine attı ve yüzünü ifadesizleştirdi ama Lucas gayet rahat anlamıştı.

"Hayır." dedi Jaemin.

"Onu sürekli görmek için yaptın değil mi?"

"Hayır diyorum Lucas. Kapatsana konuyu." dedi Jaemin. "Bana projeden bahset."

Lucas ona gözlerini devirdi ama yine de iş hakkında genel bilgileri vermeye başladı. Jaemin onu dikkatle dinliyorken Lucas'ın canını bir şeyin sıktığını anlamıştı.

"Söyle."

"Neyi söyleyeyim?" dedi Lucas şaşkınlıkla.

"Bir problem var gibi." dedi Jaemin. "İçine sinmiyorsa iptal edebiliriz Lucas ya da uğraşmak istemiyorsan başkasına verebilirim."

"Hayır, hayır." dedi Lucas anında.

"Ne oluyor o zaman?"

"Gm Entertainment." dedi Lucas. "Tanıdık gelmiyor mu?"

"Evet." dedi Jaemin. "Asyanın en iyi ilk 3 şirketinden biri."

"Başka?" dedi Lucas.

"Renjun'un şirketi." dedi Jaemin, Lucas'ı şaşırtarak.

"Lan sen hatırlıyor musun? Ben neden hatırlamıyorum? "

"Evet." dedi Jaemin. "Doğru söylüyorsun. Sen nasıl hatırlamıyorsun asıl?"

"Çıkmış aklımdan." dedi Lucas dürüstçe.

"Yarım dönemde ne kadar çok koşmuştu çocuk peşinden." dedi Jaemin gülerek.

"Ne bileyim?" dedi Lucas soru sorar bir ton ile. "O kadar çok şey yaşadık ki, küçük bir çocuk aklımdan çıkmış."

"O küçük çocuk seni unutamamış belli ki." dedi Jaemin.

"Unutmuştur." dedi Lucas. "Unutmuştur, değil mi? Tesadüftür."

Jaemin ona 'bu dediğine kendinde inanıyor musun?' bakışı attı. Lucas tekrar konuşacakken çalan kapı ile açtığı ağzını geri kapattı. Jeno büyük bir gülümseme ile kapıyı açtı ve ikili baktı.

"Ay ne çok gülümsüyor bu." dedi Lucas sessizce.

Jaemin kafası ile onayladı istemsizce. Jeno fazla pozitif olmuştu. Bambaşka bir insan var gibiydi karşılarında.

"Selam, bölüyor muyum?"

"Hayır." dedi Jaemin. "Bir proje hakkında konuşuyorduk. İçeri gel lütfen, Jeno."

"Peki." diyerek oturdu Jeno.

Jaemin ona gülümsedi ve Lucas'a geri döndü.

"İmza atılmadı sanırım."

"Hayır." dedi Lucas. "Ben biraz zaman istedim."

"Neden?" dedi Jaemin.

"Bilirsin." dedi Lucas yarı alay dolu sesi ile. "4 yıl önceki geçmişin birden karşında belirince hemen toparlanamıyorsun."

"Çok kötüsün." dedi Jaemin ona sahteden kaşlarını çatarak.

"Şakası bir yana ciddiyim Jaemin." dedi Lucas. "Ben bilmediğim bir taşın altına elimi sokmak istemiyorum. Evet, büyük bir proje ve evet, çok heyecanlıyım ama benim bu durumu sindirmem için zaman gerekiyor. Dedikleri gibi her şeyi bize bırakıp sadece isimleri ve yatırımları ile bizi desteyecekler ve şey, o çocuk, yani Renjun mimarlık okuyormuş. Projenin mimarlarından biri olmak istiyor."

Jaemin parmakları arasında çevirdiği kalemi sakince masaya vurdu üç kez. Jeno ise anlamayacak ama sessizce ikiliye bakıyordu. Jaemin birkaç kez daha tekrarladı aynı hareketi. Kafasında Lucas'ın dediklerini tartıyor olmalıydı.

"Bu tamamen senin projen Lucas." dedi sonunda. "Ne yapmak istersen onu yapabilirsin. Hem ben önümüzdeki günlerde bu proje ile ilgilenemeyecek kadar meşgul olacağım."

Lucas gözlerini şokla açtı. Jaemin'in ne ara bu kadar şeytanlaştığını düşündü kısa bir süre. Şu anda şirketin tek projesi ve olayı Lucas'ın peşinde koştuğuydu. Yeraltında ise işler her zamanki gibi yolundaydı.

"Haftaya iş gezisine gitmem gerekiyor Japonya'ya." diye devam ettirdi Jaemin.

Lucas bir şey diyecek gibi olduğunda karşısında oturan çocuğun Jeno'nun görmediği tarafındaki kaşını kaldırması ile sustu.

"Bu roller ne zaman değişti anasını satıyım?" dedi kendi kendine ama hem Jeno hem de Jaemin onu duymuştu. "Av, avcı olmuş."

"Ne rolü?" dedi Jeno merakla. "Ne avı?"

"Çıkabilirsin Lucas." dedi Jaemin sahteden gülümseyerek.

Lucas cevap vermeden hem Jaemin'e hem Jeno'ya bir baş selamı verip çıktı odadan.

"Elinden gelse çocuğu yiyecek." dedi kafasını sallayarak, yine kendi kendine konuşmuştu Lucas. "Japonya'ya iş seyahati mi? Biz Japonlarla çalışmıyoruz ki."