16

855 103 7
                                    

Sinemanın önünde Haechan aldığı küçük mısırı yerken Jaemin gülerek ona bakıyordu. En yakın arkadaşının söylediğine göre bir küçük boy film başlamadan yemezse aldığı mısırı film başlamadan önce, reklamları izlerken bitiriyormuş. Bu yüzden Haechan diğerlerini boş boş beklemenin anlamsız olduğunu söyleyerek gidip kendine bekleme mısırını almıştı. 

Jaemin saatini kontrol ettiği sırada gelen Jeno ve Mark'ı görünce bir an kendini çifte randevuya çıkan çiftler gibi hissetmişti. Gerçek bir randevunun nasıl olacağını düşünmeden edemedi. Jeno'nun elinde bir çiçekle onu beklediği görüntüler belirdi gözünde. Aklına dolan düşünceleri dağıtarak gittikçe yaklaşan çocuklara selam verdi ama yine de yüzü kızarmıştı.

"Lucas yok mu?" dedi Haechan ikiliyi kısık gözlerle süzerken.

"Ah, kendini pek iyi hissetmiyormuş o yüzden gelmek istemedi." dedi Mark.

Tabii ki de ona gelmeye aşırı hevesli çocuğu Jeno ile nasıl vazgeçirdiğini anlatmayacaktı. Lucas tam bir liseli gibi davranmaya bayılıyordu. Bütün işlerden çok sıkılmıştı ve bu olay ona yeni bir eğlence çıkmasına sebep olmuştu. Bu yüzden sinema fikrine balıklama atlamıştı. Jeno onun gerçekten geleceğini anladığında bütün parmaklarını tek tek kopartıp ona yedirteceğini söylediğinde vazgeçer gibi olmuştu. Mark ise ona yeni bir araba sözü vermişti. Bu sayede Jeno ve Mark istediğine ulaşmıştı.

Haechan şüpheli bakışlar ile onları tekrar süzdü ama yanındaki arkadaşı yüzünden bir şey demedi. Lucas'ı onların vazgeçirdiği her hallerinden belliydi. Jaemin ve Haechan arkasını döndüğünde Mark yumruğunu Jeno'ya uzattı. Jeno yumruğunu vurup geri çektiğinde Jaemin arkasını dönüp ikiliye baktı.

"Ben biletleri aldım." dedi Jaemin.

"O zaman bizde mısırları ve içekleri alıyoruz." dedi Jeno.

"Bana büyük boy ve-"

"Karamelli." diyerek lafını kesti Mark, Haechan'ın.

Jaemin anlamsızca ikisine bakarken Mark'ın, Haechan'ın az önce yediği mısırı gördüğü için böyle bir tahminde bulunduğunu düşündü. Yoksa Haechan'ın karamelli mısırı sevdiğini bu çocuk nereden bilecekti?

"Seninki?" dedi Jeno. "Nasıl olsun?"

"Orta boy ve sade." diyerek gülümsedi Jaemin. "Taşımana yardım edeyim."

Jeno gülümseyerek Jaemin'in yanına ilerlediğinde Haechan buz gibi bakışları ile Mark'a döndü.

"Sade." dedi sadece.

"Sen karamelli seversin ve az önce karamelli yedin ama." dedi Mark.

"Artık sade sevmeye karar verdim ve sade yiyeceğim." dedi Haechan.

Mark acı ile ona baktı. Haechan'a ile karamelli mısırı o yapmıştı ve küçük olan resmen o mısıra aşık olmuştu. Bulduğu her boş vakitte Mark'a karamelli mısır yaptırıyor veya aldırıyordu. Hiçbir şey demeden arkasını dönüp giden Haechan ile peşine takıldı. Jaemin büyük bir kova tutarken Jeno içecekleri tutuyordu.

"Orta boy yiyeceğini sanıyordum?" dedi Haechan.

"Jeno da sade seviyormuş. Mega boy alıp paylaşırız dedik." dedi Jaemin kızararak. "Size de karamelli sipariş ettik. Jeno, Mark'ın da karamelli sevdiğini söyledi."

Haechan, yakın arkadaşının masumca söylediği şey ile kafasını salladı. O mısırdan bir parça bile yemeyecekti. Niye yesindi?

Jaemin aldığı çift koltuğuna bakarken dudaklarını büzdü. Haechan ile oturması gerekiyordu. İşler hiçte onun planladığı gibi gitmiyordu. Ortak alınan mısırlar yüzünden yanına oturan Jeno'ya baktı. Aralarında kol olsa da diğer yanındaki Haechan'ın varlığı onu rahatlatmıştı.

"Bir animasyon filmine geldiğime inanamıyorum." diyerek fısıldadı Haechan.

"Sus artık." dedi Jaemin ona sahteden kaşlarını çatarak. "Film başlayacak."

Haechan ona bir bakış atıp dil çıkardı. Kendini geriye yaslarken Mark'ın elindeki kocaman kovayı kendi kucağına çekip yemeye başladı.

Mark gülümseyerek ona baktı. Az önce yemeyeceğini söyleyen çocuk ilgi ile filmi izliyor ve avuç avuç mısır yiyordu.

Jaemin, Jeno'nun bakışlarını yüzünde hissedince kafasını hafifçe ona çevirdi.

"Bir şey mi var?"

"Evet." dedi gülümseyerek Jeno. "Mısırı her yere bulaştırmışsın."

"Gerçekten mi?" dedi Jaemin eliyle temizlemeye çalışarak.

Fazlaca utanmıştı. Jeno ona gülümseyip göz kırptıktan sonra filme çevirdi bakışlarını. Arkada oturmanın rahatlığı ile sıkıldığında mısırı havaya atıp ağızı ile yakalıyordu.

Elini koltuğa geri koyduğunda elinin altında hissettiği yumuşak, küçük bir el ile şaşırdı Jeno ama asıl şaşırtıcı olan Jaemin'in elini çekmemesiydi. Jeno da ona ayak uydurup farkında değilmiş gibi yaptı ama ikisi de farkındaydı.

İkiside o temas yüzünden yerlerinden bir santim bile kıpırdamamış ve gözlerini filme dikmişlerdi. Jeno o elden gelen sıcaklık ile parmaklarını birbirine geçirmemek için kendini çok zor tutmuştu.

Gerçekten bir liseli gibi davrandığına inanamıyordu ama yanındaki çocuğun saflığının farkındaydı. Onu incitecek veya korkutacak bir harekette bulunmak istemiyordu.

Film bittiğinde Jeno elini çeken kişi olmuştu. Haechan ve Mark'ın görmesini istemiyordu. Birlikte çok sessiz bir yemek yemiş ve ayrılmışlardı.

can't live without u '✓'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin