24

807 96 9
                                    

Herkes tuhafça Jaemin'in söylediği içeceğe bakıyordu. Haechan bu içeceğe alıştığı için sessizce kıkırdadı.

"Şimdi kaç espresso var bunun içinde?" dedi Mark şok ile.

"Sekiz." dedi Jaemin.

"Hiç su yok mu?" dedi Jeno.

"Yok."

"Sen gece uyuyabiliyor musun?" dedi Chenle gülerek.

"Diğer kahveler bana kafein tadı vermiyor."

"Okulda içtiklerimiz sana su gibi geliyordur o zaman." dedi Lucas.

"İnanılmaz gerçekten." dedi Jeno.

"Tadına bakmak ister misin?" diyerek güldü Jaemin.

Jeno içeceğe kötü bir bakış attı ama yine de merak duygusunu durduramadı. Jaemin'in uzattığı pipetten bir yudum aldı.

Acı.

Yüzünün buruşmasına engel olamadı Jeno. Tüm grup onun yüzünün bu ifadesine gülmeye başladı. Jaemin kıkırtılarını durduramıyordu. O bayılıyordu kahvesini böyle içmeye.

"Sanırım küçük bir takipçimiz var." dedi Mark gülerek.

Hepsi anlamsızca ona bakarken Mark ilerideki bir masayı işaret etti. Lucas bakışlarını masaya çevirdiğinde gördüğü yüz ile gözlerini devirdi. Okuldan sonra bir kafeye gelmişlerdi ve öğle arasında kurtardığı çocuk oradaydı.

"O kim?" dedi Jaemin.

"Lucas'ın yeni arkadaşı." diyerek güldü Mark.

"Arkadaş?" dedi Jeno kaşlarını kaldırarak.

"Önemli bir şey değil." dedi Lucas omuz silkerek. "Öğle arasında tanıştık."

Jeno ona şüpheli bir bakış attığında Mark göz kırptı. Bunun sonra konuşalım demek olduğunu anladığı için bir şey demedi.

"Tatlı değil mi?" dedi Jaemin'e dönerek Haechan.

"Evet." dedi Jaemin. "Onu daha önce hiç okulda görmemiştim."

"Ben de." dedi Haechan. "Asıl bomba olan şey başka."

"Ne?"

"GM Entertainment'ın sahibin meşru çocuğu."

"Bizim okulda mı yani o?" dedi Chenle şok ile.

"Şirketi biliyor musun?" dedi Jaemin ona merakla.

"Hisse değerleri o kadar yüksek ki, bilmeyen kişi Asyada yaşamıyordur kesin. Bizim şirketin neredeyse 4 katı büyük." dedi Chenle. "Aşırı zenginler en az bir tane gayrimeşru çocuk yapmayınca rahat edemiyor galiba. Babam gibi."

"Sen gayrimeşru değilsin Chenle." dedi Jaemin.

Chenle ona kocaman gülümsedi. Jaemin onun elini tutup sıktı hafifçe. Kardeşinin kendisini metres çocuğu olarak düşünmesini istemiyordu. Babasından hala tüm hikayeyi dinlememişti ama bir konuda haklıydı, anneleri ve onlar suçsuzdu.

"Park ailesinde de var mıdır acaba?" dedi Chenle gülerek.

Herkes onun bu sorusu ile gülmeye başladı. Ellerinde kahve olması gülmelerini kahkahaya çevirmişti.

"Ne yapacaksın onunda mı başından aşağı kahve dökeceksin?"

Chenle gülerek kahvesinden bir yudum aldı.

"Neden olmasın?"

"Jisung karşılık planları kurmaya başlamıştır." dedi Haechan.

"Kötü bir şey olmaz değil mi?" dedi Jaemin endişe ile.

"Hayır." dedi Chenle ona bakarak. "Meraklanacağın bir şey değil Jaemin. Sadece birbirimize iki üç karşılıklı şaka yapacağız. Çizgiyi aşmayacağım."

"Ya o aşarsa?" dedi Jaemin. "Ailesel sorunlar var biliyorsun."

"O da aşmaz Jaemin." dedi Chenle. "Aşarsada olaylar çok eğlenceli olacak emin ol."

Jaemin onun kendinden emin şeytani sırıtması ile dudaklarını büktü. Kendide kardeşi gibi olmak isterdi. İnsanlara şaka yapacak gelen şakayı kaldırabilecek kadar özgüvenli. Şakayı kaldıramazsa karşılığını verecek kadar güçlü.

"Ne düşündüğünü biliyorum." dedi Jeno fısıldayarak.

Herkes kendi arasında konuşmaya dönmüştü bile. Jaemin diğerlerinin uzakta oturan çocuk hakkında konuştuğunu duyabiliyordu.

"Ne düşünüyormuşum?" dedi Jaemin.

"O farklı ve sen farklısın." dedi Jeno. "Olduğun şekilde mükemmelsin. Eğer ki korktuğun bir durum olursa ben orada olacağım Jaemin ve endişe etmemeni sağlayacağım."

Jaemin duraksadı ama yine de dudaklarının kıvrılmasına engel olamadı. İçine yayılan güven duygusu garip hissetmesine yol açmıştı.

Ama emindi.

Nasıl emin olduğunu bilmiyordu ama emindi.

Jeno kesinlikle yanında olacaktı.

can't live without u '✓'Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin