48

763 97 14
                                    

Bi 10 vote salında yeni bölümü hemen atayım falan dermişim Djdjjs

Jaemin ne kadar öyle kaldıklarını bilmiyordu ama asla bırakmak istemiyordu. Jeno ise halinden gayet memnundu.

Sonunda Jaemin yarım adım geri çekildi. Jeno kollarını serbest bıraktı ve siyah saçlı çocuğun tamamen geri çekilmesini sağladı. Jaemin kirpiklerini kırpıştırarak gözyaşlarını geri gönderdi ve gözleri kısılına kadar gülerek Jeno'ya baktı.

"Uyanmana çok sevindim."

"Ben de öyle."

Jeno hafifçe geri çekilip Jaemin'in geçmesi için yer açtı. İkili içeri girdiğinde Haechan ayaklarını uzatmış ve koltuğa yayılmıştı. Deli gibi dalga geçmek istesede kendini tuttu Haechan çünkü hala ikiside kırılgandılar.

"Toparlan biraz." dedi Jaemin onu ayağı ile iteleyerek. "Biz nereye oturacağız?"

"Kucağıma oturabilirsin." dedi Haechan ona göz kırparak.

Jeno ona gözlerini devirip ayağı ile onun bacağını ittiğinde Haechan yana doğru devrilmişti ve koltukta büyük bir boşluk açılmıştı. Jaemin onun bu hareketine gülüp oturdu. Gözlerini Jeno'dan alamıyordu.

"Bir şeyler içer misiniz?"

"Ben kahve yapayım." diyerek ayaklandı Haechan.

"4 tane olsun. Mark da birazdan burada olur. Tam siz gelmeden önce aradı."

"Tamam." dedi Haechan. "3 tane şekersiz ve bir tane de fare zehirli yapıp getiriyorum."

Jaemin güldü ama Jeno sadece anlamsızca ona bakmıştı. Aralarındaki her şeyi hallettikleri gece Haechan ona Mark ile aralarında neler olduğunu başından sonuna anlatmıştı ve şimdi tekrar içine gömdüğü her şey gün yüzüne çıkmıştı. Duyduğu nefrette, duyduğu sevgide.

Haechan mutfağa geçtiğinde Jeno'nun dikkatini Jaemin'in elinin üstündeki dövme çekti. Dikkatlice bakmaya çalıştı ama görünmüyordu.

"Elinde dövme mi var?" dedi yavaşça.

"Evet." dedi gergince Jaemin.

"Bakabilir miyim?"

Jaemin birkaç saniye düşündü ama sonrasında elini yavaşça Jeno'nun ellerinin içine bıraktı. Jeno elini bir kez gül dövmesinin üzerinden geçirdi. Aklına bir anda elinde kalemle böyle bir şeyler karalıyor olması geldi.

(19. Bölüm'e gönderme.)

Jaemin, Jeno'nun bir anda elini sıkıca tutması ile gerildi. Jeno ise bir eli ile başını tutarken bir eli ile Jaemin'in elini tutuyordu.

"Bu gül." dedi ama devamını getiremedi.

Jaemin diğer eli ile Jeno'nun elini yavaşça açtırdı ve elini çekti hızlıca. Jeno'nun ise gözünde belli belirsiz bu gülü çizdiği an geziniyordu.

"Jeno." dedi Jaemin. "Sadece bir dövme."

Sadece bir dövme değil Jeno. Seni içime kazımak yetmiyordu. Senden bir şeyler olsun istedim, bana güzel bir anı kalsın istedim Jeno. Sanki ihtiyacım varmış gibi, sanki her saniye seni düşünmüyormuşum gibi baktıkça seni hatırlayacak bir hatıram olsun istedim. Ya sana kavuşamasaydım? Ya uyanmasaydın? Ne yapacaktım? Yaşayacaktım, biliyorum yaşayacaktım ama hayattaymış gibi mi?

Jeno kendini toplayarak Jaemin'e baktı. Başı çok ağrımıştı ve ne olduğunu da anlamamıştı ama soramıyordu da. O dövmeyi, daha doğrusu gülü, Jeno mu çizmişti? Ama neden? Peki Jaemin neden dövmesini yaptırmıştı? Aralarında gerçekten bir şey mi vardı? Jeno sormadığı her saniye acı çekiyordu ama aralarında bir şey olsa Jaemin onu görmek için o kadar beklemezdi değil mi?

"Jaemin."

"Efendim?"

"Bir şey sorabilir miyim?"

"Evet, tabii ki."

"Bizim." dedi Jeno ve duraksadı. "Bizim aramızda bir şeyler mi vardı?"

Jaemin bir anda hıçrıkmaya başladı. Buna ne cevap verecekti. Var mıydı? Hayır. Ama yoktu da diyemiyordu. Saniyeler geçerken çalan kapı ile Jeno dudaklarını büzerek ayağa kalktı.

"Tamam." dedi yavaşça. "Sormamış farz edelim. Hem bir şeyler hatırlamıyorken, ne söylesen inanacağım bu yüzden hatırlamamı beklememiz sanırım en iyisi olacak."

"Evet." dedi Jaemin onaylayarak.

Jeno gülümsedi ve bir kez daha çalan kapıya doğru yöneldi. Aynı anda da Haechan'a bağırıyordu.

"Kahveleri yapmaya Yemen'e mi gittin Hae? Niye bu kadar uzun sürdü?"

Jaemin nefesini tutarak hıçkırığının geçmesini sağladı ve elinde kupalarla ters bakışlar atarak içeri giren Haechan'a döndü.

"İyilikte yaramıyor şerefsize." diyerek söylendi Haechan.

Jaemin ona gülüp bir bardağa uzandığında, Haechan hızlıca bardağı onun elinden almıştı.

"Ay onu içme, o Mark için."

Jaemin ona şaşkınca bakınca Haechan kısık sesle fısıldadı.

"İçine tükürdüm."

Haechan karşısında şok olmuş bakışlarla ona bakan arkadaşına omzunu silkti ve bu sefer kapıya doğru o bağırdı.

"İçeri girmeyi düşünmüyor musunuz?"

Ve ondan sonra içeri giren ikili ile oturup normal şeylerden konuştular. Geçmişi çok açmadan, sadece Jeno uyurken neler oldu gibisinden muhabbet etmişlerdi. Sadece Jaemin, gözlerini asla Jeno'dan çekmiyordu.

Jeno ise bunun farkında, aynı şekilde karşılık veriyordu.

19.bölümde hatırlayanınız vardır belki Jeno, Jaemin'in eline gül çiziyor hatta dövme şakası yapıyordu. Jaemin, Jeno komaya girdikten 6 ay sonra yaptırıyor dövmeyi ve sadece Haechan hatırlıyor bu dövmeyi Jeno'nun çizdiğini çünkü o gün fotoğraflarını çekmişti. Aklımda ki dövmede tam olarak böyle ama gülü biraz daha çirkin düşünün;

 Aklımda ki dövmede tam olarak böyle ama gülü biraz daha çirkin düşünün;

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
can't live without u '✓'Where stories live. Discover now